Halıcılık




Halıcılık

Halının Türk el sanatları arasında çok önemli bir yeri vardır. Halı dokumacılığının en önemli öğesi, olan düğümleme tekniği ile yapılmış ilk halı örneklerine Hunlar' da rastlanmaktadır. Altay dağlarının eteklerindeki Pazirik höyüğünde bulunan ve lll.-lv. yüz yıllara tarihlenen halı parçaları ilk düğümlü halı parçalarıdır. Bir düz dokuma üzerine yün iplikleri düğümleyerek Hopan adı verilen örtüleri (battaniye) elde eden Hunlar, sonraları bu işlemi dokuma sırasında gerçekleştirme  yolunu bulmuşlardır. Bu dönemden ele geçen halı parçalarının küçük boyutlu ve çok tüylü oluşu, desenleri hakkında bir fikir edinilmesine olanak vermemektedir. Böylece ilk olarak Orta Asya'da yaşayan göçebe topluluklar arasında yaygınlaşan düğümlü halı dokumacılığı Xl.yy dan başlayarak Selçukluların Yakın Doğu'ya yayılmaları sürecinde Anadolu'ya da girmiştir. Selçuklu Halı dokumacılığının Anadolu'da ki merkezleri, ticaret yolları üzerinde bulunmalarına koşut olarak gelişen Konya, Kayseri, Aksaray ve Sivas'tır. En nitelikli Selçuklu Halıları buralardaki Atölyelerde dokunmuştur. Ayrıca Uşak, Kula, Demirci, Gördes, Bergama, Milas çevresine yerleşen bazı Türkmen oymakları da bu yörelerde  halıcılığın gelişmesinde etkili olmuşlardır. Aynı dönemde Orta Anadolu'da Lâdik, Kırşehir, Avanos, Bor, Maden halı dokumacılığının öteden beri sürdürüldüğü yöreler olarak önem kazanmıştır.

Büyük Selçuklular döneminden günümüze kalmış halı örneği yoktur. Buna karşın Anadolu Selçukluları dönemine ait az sayıda halı örneği çeşitli müzelerde sergilenmektedir. Konya Alaattin Camisi'nde bulunan bu döneme ait halı örnekleri Türk ve İslam eserleri Müzesi'nde Beyşehir Eşrefoğlu Camisi'nde bulunan üç örnekten ikisi Konya Mevlana Müzesi'nde biri Londra da özel bir koleksiyonda fustat (eski Kahire )kentinde bulunan yedi örnek de İsveç'te Stockholm National Museet ve Göteborg Röhss Museet'te dir. Bunlar içinde en önemlisi Konya Alaattin Camisi'nde bulunan örneklerdir. Gördes düğümüyle düğümlenmiş bu halıların m2 sinde 84.000 düğüm vardır. Atkıları al, çözgüsü ak renkte sert yün ipliğindendir, renklendirme doğal boyalarla yapılmış, en çok koyu ve açık kırmızı, kahverengi, lacivert, sarı, krem rengi, seyrek olarak da yeşil renk kullanılmıştır. Kûfi yazıdan geliştirilmiş stilize kalın bordürlerin çerçevelediği bordürlerin çerçevelediği kompozisyonlar, bitkisel kökenli  geometrik biçimlerin yinelenmesiyle oluşturulmuştur. Bordür süslemelerinin belirgin özelliğini, kufi yazıdaki sivri uç ve kanca benzeri kıvrıntıları olan bezemeler oluşturur. Genel anlamda Anadolu Selçukluları döneminde dokunmuş halılara Orta Asya'nın geleneksel bezeme anlayışı egemendir. Stilize hayvan figürleri, bitkisel kökenli geometrik bezemeleri, bolluk simgeleri, kûfi yazıdan geliştirilmiş bordür vb. özellikler bu etkinin yansımasıdır.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan beylikler döneminde ki halı dokumacılığı konusunda günümüze ulaşmış az sayıdaki örnekten bilgi edinebilmekteyiz. Bu dönme halılarında genel çerçeve -yi Selçuklu halı tipi oluşturmakla birlikte motif ve desende çeşitlemelere giderek daha değişik kompozisyonlar yaratıldığı görülmektedir. Halıların tipik özelliği zeminin uzun altıgenlere yada küçük karelere bölünerek içlerine geometrik  biçimler, stilize hayvan motifleri vb. yerleştirilmesidir.

Bunlardan kare içine yerleştirilmiş geometrik motifi, halıların Selçuklu halıları ile XVl.yy.ın ikinci yarısına tarihlenen klasik Osmanlı Halıları arasında bir köprü ödevi gördüğü öne sürülür. Bu tür halıların hemen hemen tümü B. Anadolu'da özellikle Uşak'ta dokunmuştur. Bu yüzey bölümlemesi ve geometrik bezemeler günümüze değin uşak halılarının en belirgin özelliğini oluşturmuştur.
Tek tek çerçeveler içine yerleştirilen hayvan figürlerinin XlV.yy. dan başlayarak yerini grup halindeki stilize hayvan motiflerine XV.yy. başlarında da hayvan dövüşlerinin betimlendiği sahnelere bıraktığı görülür. Bu gelişmelere karşın XV.yy. ortalarında Anadolu'da dinsel etkilere koşut olarak hayvan desenli halı dokumacılığı ortadan kalmıştır.

Anadolu'nun hemen her yöresinde halı dokumacılığı sürdürülmekle birlikte XVl.yy. dan başlayarak Gördes, Kula ,Ladik, Bergama, Milas, Uşak, İzmir, Kayseri, Sivas, Kütahya ve Hereke Osmanlı döneminin nitelikli halı üreten merkezleri olarak ün kazanmışlardır. Buralarda dokunan halılar arasında, renk, motif, kompozisyon, kalite ve benzeri açılardan farklılıklar olmakla birlikte Türk düğümüyle ve yün ipliğinden dokunmaları ortak özelliklerini oluşturur.

Konya ve Sivas'ın önemli ticaret noktaları üzerinde oluşu B. Anadolu’da Türkmen Oymaklarıyla birlikte başlayan halı dokumacılığının köklü bir gelenek haline gelmesi, halı dokumacılığının köklü bir gelenek haline gelmesi halı dokumacılığının özellikle bu kesimlerde gelişmesinde etken olmuştur. Dik tezgahlarda, çoğunlukla küçük boyutlarda dokunan nitelikli yünleri ve düzgün alınmış havlarıyla tanınan Gördes halıları, Batı Anadolu’daki yarı göçer toplulukların ürünü olan Kula halıları ve dua kulası denen seccade tipi ,küçük boyutları ve özgün desenleriyle tanınan Ladik halıları zengin desenleri ve parlak renkleriyle ünlü Milas Halıları ,küçük kareye yakın formu ve parlak yünüyle ilgi çeken Bergama  Halıları kimi motiflerinde İran halılarıyla benzerlik gösteren madalyonlu ,yıldızlı Uşak halıları Anadolu Halı dokumacılığının en önemli örneklerindendir. Bunlar dışında bir başka Halı Grubunu da XVl. yy da ortaya çıkan ve XX. yy. başlarına değin üretilen saray halıları oluşturur. Bunlar Anadolu'da dokunan halılardan teknik açıdan  İran Düğümü (Sine Düğüm) kullanılmasıyla kompozisyon açısından da çiçek motiflerinin egemen oluşuyla ayrılır. Bu dönem saray seccadelerinde de aynı özelliklere rastlanır. Daha sonraki dönmelerde saray halılarına giderek batı etkisini yansıtan motiflerin egemen olduğu dikkati çeker.

Anadolu da geleneksel halı dokumacılığının XVlll.yy.dan başlayarak özgünlüğünü yitirdiği görülür. Batıda halı imalathaneleri İtalya ya XV:yy. da giren halıcılık özellikle Floransa, Venedik, Correggio, Perugia, Napoli ve Roma'da gelişti. Bütün öteki ülkelerde olduğu gibi buralarda da Doğu Halıları taklit edildi.XV.y. sonlarına kadar Avrupa'da halı sahibi olmak çok büyük bir lüks sayılırdı. Yerde halı serme alışkanlığının yayılmasında Bourgogne sarayının payı oldu. Halılar Araplar sayesinde doğu tezgâhlarının yaygınlaştığı İspanya'dan getirtiliyordu. Flandres' da  birçok dokuma merkezi kuruldu. XVll.yy. da Chaillot'da "Savonnerie" adı altında Levante ve Türk tarzında halı dokuyan krallık tezgahları kuruldu. Diğer halıcılık merkezleri arasında Fransa'da Aubusson, İngiltere'de Axminster, Belçika’da Tournai, İspanya'da Barcelona, Hollanda da Deventer krallık dokuma evleri sayılabilir.
XX.yy.da Bauhaus geometri ve bakışımsızlığı kullandı. Bugün kırk çizgili ve baklava motifli berberi yad navajo halıları sadelikleriyle beğenilirler. Aslında halı her yanda görülebilecek bir desene sahip olmalı ve yerleşik uygarlığımızda mobilyanın egemenliği ile baş edilebilmelidir. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğretmen şiirleri

HEM 1. Kademe okuma – yazma kursu zümre öğretmenler kurulu

Okullarda bulundurulacak sivil savunma dosya içeriği