İki eski haber ilginç değil mi?






Öğretmen artık kulak çekiyor!
Öğretmenler tokadı azalttı. Artık kulaklar çekiliyor..

18 Şubat 2008 10:43
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin öğrencilere uyguladıkları cezalandırma biçimlerini araştırdı. 1992’den 2006’ya kadar öğrencilerin karşılaştıkları öğretmen dayağının incelendiği anket çalışmasında, 1992’de öğrencilerin en çok karşılaştıkları bedensel cezalandırma biçiminin "tokat atma", 2006’da ise "kulak çekme" olduğu ortaya çıktı.


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin öğrencilere uyguladıkları cezalandırma biçimlerini araştırdı. Buna göre tebeşir ve silgi fırlatma oranlarında artma; başını duvara ve sıraya vurma, çok şiddetli dövme, kafa kafaya tokuşturma, ayakta durdurma, yumruk atma, cetvelle vurma uygulamalarında da azalma olduğu saptandı. İlköğretim ve lise öğrencilerinin öğrenimleri boyunca karşılaştıkları öğretmen dayağının nedenleri, biçimi ve sonuçlarının araştırıldığı ankette, 1992’den 2006’ya kadar elde edilen veriler karşılaştırıldığında, öğrencilerin bedensel ceza ile karşı karşıya kalma sıklığının arttığı görüldü. Öğrencilerin büyük bir bölümü, mesleğinde ve özel yaşamında sorunlu öğretmenlerin daha çok şiddete başvurduklarını belirtiler.

Uzmanlar, şiddetin ister sokakta ve evde olsun, ister işyeri ve okulda, artmasının altında en çok sosyal ve ekonomik nedenlerin yattığını belirtiyorlar. Şiddetin yaygınlaşmasında aile içi iletişim eksikliği, eğitim düzeyinin düşüklüğü, kültürel anlamda değerlerin yok edilmesi gibi etkenler de önemli rol oynuyor. 

Hangi ceza arttı hangisi eksildi
 

Eldeki veriler ışığında 1992’den 2006’ya kadar öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları bedensel cezalarda şu değişimler görüldü:
 

Tokat atma: 1992 yılında yüzde 57.55 iken, 2006’da yüzde 38.17’ye geriledi.
 

Kulak çekme: Yüzde 43.83 ile en çok rastlanan ceza.
 

Çok şiddetli dövme: Yüzde 10.40’dan yüzde 5.83’e düştü.
 

Saç çekme: 1992’de yüzde 30.87 iken, 2006’da yüzde 28.67 oldu.
 

Tebeşir-silgi atma: 1992’de yüzde 25.00 iken 2006’da 28.33’e çıktı.
 

Tekme atma: 1992’de yüzde 11.58 iken 2006’da yüzde 13.00’e yükseldi.
 

Sopayla vurma: Yüzde 14.60 iken yüzde 11.67’ye geriledi.
 

Başını duvara-sıraya vurma: Yüzde 7.72’den 4.67’ye geriledi.







ÖSS için şok itiraf !
Dünyanın en zeki insanı olarak bilinen Nadia Camukova'dan ÖSS itirafı...
08 Ocak 2007 12:04

Nadia Camukova, Einstein'ın zekâ testinden 200 puan üzerinden 199.37 aldı. 7 dil bilen Camukova, 25 yaşında dünyanın en genç profesörü oldu. Prof. Dr. Nadia Camukova, Türkiye'deki sınav sistemini eleştirdi. Dünyanın en zeki insanı,"Bir insanın hayatını 3 saate sığdırmak çok yanlış." dedi. 

Moskova Beyin Araştırmaları Enstitüsü tarafından dünyanın en zeki insanı ilan edilen Prof. Dr. Nadia Camukova, "Bugün Türkiye'de üniversiteye girmeye kalksam belki ÖSS'yi kazanamam!" itirafında bulunuyor. Türkiye'deki sınav sisteminin öğrencilerin kapasitelerini körelttiğini söyleyen Camukova, sınav sistemi ile ilgili ise şu yorumu yapıyor: "Bir insanın hayatını 3 saate sığdırmak kadar yanlış bir şey yok. İnsan hayatını Milli Piyango'dan çekmiyor ki!" 

Dünyanın en zeki insanı Camukova, Türkiye'deki üstün potansiyelli insan özelliğinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını iddia ediyor. Türkiye'nin dahilerinin yabancı ülkeler tarafından bilinçli olarak yok edildiğini vurgulayan Camukova, "Bazı üstün zekâlı öğrencilerle normal zekâlı çocuklar aynı ortamda kaynaştırılmaya çalışılıyor. Bu tür yollarla üstün potansiyelli çocuklar yok ediliyor, normalleştiriliyor." diyor. Genç profesör, Türkiye'de televizyon kültürünün insanları tembelliğe sürüklediğine de dikkat çekiyor. 

Dünyada genel kabul gören istatistiki verilere göre bir toplumda 1 milyonda 1 dâhi çıktığını söyleyen Nadia Camukova, Türkiye'de üstün potansiyelli dâhi seviyesinde en az 70 insanın olması gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de bulunan 70 dâhiden en az 60'ının normalleştirilerek çürütüldüğünü öne süren genç profesör, yeni doğmuş çocuklarla 7-8 yaşına kadar gelmiş olanları kurtarmanın mümkün olduğunu anlatıyor. Camukova, Rusya'daki sistemi ise şöyle özetliyor: "Bu iş devlet politikası olmalı. Bunun içine o çocuğun doğduğu günden itibaren sağlık kontrolü ile birlikte beyin kontrolü gelişmesini inceleme işi devreye girer. 1 yaşına kadar her 15 günde bir, eve gelerek çocuğu kontrol eden doktorları olan ülkeler var. Bunlardan biri Rusya. 1 yaşını doldurana kadar doktor çocuktan sorumludur. Her 15 günde bir, eve giderek evin sıcaklık derecesinden içindeki moral düzeyine kadar bütün verileri, özel defterine geçer. Ve o çocuğun ölmesinden de doktor sorumludur." 

Nadia Camukova şu an 30 yaşında. 25 yaşında iken dünyanın en genç profesörü olmuş. 3 yıl önce yapılan Picasso testinde 360 üzerinden 357, Einstein standartları ölçümünde ise 200 üzerinden 199,37 puan alarak dünyanın en zeki insanı unvanını almış. Camukova, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsça olmak üzere 7 yabancı dil biliyor. Bugüne kadar 3 bin civarında kitap okuyan Camukova, "Her gün bir kitap okumaya çalışıyorum. Karl Marks'ın Das Kapital'ini 4 yaşında okudum. Kur'ân'ı da aynı yaşta okuyup ezberledim. Okuduğum bir kitabı ikinci kez okumam ama zevk alarak tekrar tekrar okuduğum tek kitap Kur'ân'dır. Her 20 günde bir okurum." diyor. 'Dindar mısınız?' sorusuna, 'İnanacak kadar zekiyim.' diye cevap veren Camukova, "Yaratılışa inanıyorum. İnanmıyorum diyen insanlar kısa vadeli inançlarla yaşarlar aslında." diye konuşuyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğretmen şiirleri

HEM 1. Kademe okuma – yazma kursu zümre öğretmenler kurulu

Okullarda bulundurulacak sivil savunma dosya içeriği