Minyatür Sanatı
MİNYATÜR
Kağıt parşömen ve fildişi üzerine boya ve yaldızla ışık gölge boyut verilmeden yapılan resim sanatı. Bu sanat anlayışında yapılan resim: Eski Türk Minyatürleri Bizans İran ve İslam minyatürleri yanında Timur Selçuklu Özbek minyatürlerinden farklı olarak Osmanlılar döneminde kendine özgü gerçekçi üslupla öteki İslam minyatürlerinden ayrılan Osmanlı Minyatür sanatı, kitap sanatı kitap süsleme sanatı olarak tümüyle saraya bağlı kalmıştır. Bu dönemin ilk örnekleri Mehmet ll (Fatih ) zamanındadır. Bu dönmede yabancı ressamların (Bellini, Pasti, Ferrara) yanı sıra ,yerli sanatçıların yetişmesine de yardımcı oldu.
Mustafa Ali 'nin Menakıb-ı Hünerveran adlı yapıtında Sinan Bey öğrencisi Ahmet Şiblizade'nin Eserlerinden övgüyle söz edilir. Mehmet ll yi bağdaş kurmuş bir vaziyette bir elinde gül öteki elinde hükümdarlık simgesi mendille betimleyen ünlü minyatür (Topkapı Saray Müzesi) Sinan Bey'e bağlanır. İstanbul sarayı batılı sanatçıların etkisinde iken XV yy ın ikinci yarısında Edirne Saray'ında Şiraz okulunun etkisinde hazırlanmış resimlere rastlanır.(Tebrizi'nin Dilsuzname'si) Mehmet ll den sonra B.'ya ilgi azalır. Bayazıd ll geleneksel İslam minyatürüne yönelir. İslam geleneklerine bağlı sanatçılar İstanbul sarayına çağrılır. Bu dönem minyatürlerinde XV. yy Türkmen minyatür okullarının, Herat okulunun etkilerinin yanısıra B. Hıristiyan sanatının etkileri de (Doğa betimlemeleri, perspektif kaygusu) gözlenir.(Hatifi'nin Hüsrev-ü Şirin mesnevisi Dehlevi'nin Hamse'si) Bayazıt ll minyatürlerinin bulunduğu bir başka önemli eser, Bursalı Firdevsi'nin Süleymannamesi' dir. Bu minyatürlerde Doğu ve Batının resim sanatının özümsendiği görülür.
Selim l (Yavuz) ve Süleyman l (Kanuni) dönmelerinde Türk minyatür sanatı gelişmiş saray atölyelerindeki sanatçıların sayısı artmıştır. Özellikle Kanuni döneminde değişik sanat geleneklerine bağlı sanatçıların İstanbul'da toplanmasıyla saray Nakkaş hanesi ilginç bir gelişmeye sahne olmuştur. Tebriz ve Herat okullarından gelen sanatçıların yanında, Avrupa’dan gelen Arnavut, Boyna’ lı, Nemçeli, Boğdanlı sanatçılar da vardı. Bu yüzden bu dönemde bir üslup birliğinden söz edilemez. Ancak bu minyatürlerde İran resim sanatının (Herat, Şiraz, Tebriz) ağır bastığı görülür. Kanuni döneminde edebiyat eserlerini süsleyen minyatürler arasında Ali Şir Nevai' nin Divan'ı, Hamse ‘si, Şahi' nin Divan'ı Cemi'nin Tuhfet ül Ahrar'ı ve Divan-ı Selim belirtilebilir.
Osmanlı Minyatürlerinin ilginç örneklerine tarihle ilgili yapıtlarda da rastlanır.(Kent, kale betimlemeleri, önemli siyasal olaylar, sultanların yaşantıları, saray törenleri) Sultanların yaşantılarını ve seferlerini konu alan örnekler arasında Matrakçı Nasuh'unkiler önemli bir yer tutar.(tarihi sultan Beyazıt, Süleymanname, Mecmua -i Menazil) Bu minyatürlerde Nasuh, kentlerin önemli özelliklerini, anıtlarını ve topoğrafik durumunu ustalıklı ve gerçekçi bir üslupla yansıtır. Bu dönemde Osmanlı resim sanatının ana çizgileri belirlendi. Türk minyatürü özgürlüğünü kazanmaya başladı. Şehname yada Şehinşahname yazarlarının emrinde sarayın en yetenekli minyatürcüleri nakkaşları ve hattatları görevlendiriliyordu. Arifi'nin Süleymannamesi' nde yer alan 69 minyatür (Topkapı sarayı müzesi) Türk minyatürünün en önemli ve yetkin örnekleridir. Bu dönemde portre ressamlığının da önemli örnekleriyle karşılaşılmaktadır. Bunlar arasında Nigari' nin (Haydar Reis) Kanuni Sultan Süleyman, Selim ll ve Barbaros Hayrettin Paşa Portrelerinin özel bir yeri vardır. Selim ll ve Murat lll ün hükümdarlık yıllarında yabancı etkilerden arınan Türk minyatürü, klasik dönemini yaşar. Çağdaşı Türk İslam minyatürlerinden ayrılır. Bu dönmede de Şehnameler başta gelir; Sanatçılar minyatürlerinde belgesel resimlemeye gerçekçi bir yaklaşıma yöneldiler (Kale kuşatmaları, Osmanlı ordusunun yürüyüşleri, törenler, padişah portreleri).Konuların ve doğanın ele alınışında yalınlık öne çıkar. Mimari görüntüler gerçekçi bir yaklaşımla yansıtılır, gölgesiz, saf renkler kullanılır. Bu dönemin ilk ve önemli yapıtlarından biri Kanuni'nin son Selim ll nin ilk yıllarını konu alan Nüzhet'ül -(esrar) ahbar der sefer-i Sigetvar'dır. Eserde yer alan 20 minyatür Türk resminin tüm özelliklerini ortaya koyar. Düz yalın çizgiler halinde gösterilen doğa kişilerin gerçekçi bir üslupla portre özelliğinde yansıtılması. Bu minyatürler klasik döneme damgasını vurmuş olan Nakkaş Osman'ındır. Murat lll zamanında portre ressamlığı da önemli bir yer tutar. Seyit Lokman Çelebi'nin ve Nakkaş Osman'ın işbirliğiyle hazırlanan Şemailname ve Kıyafet ül-İnsaniye fi Şemail -il-Osmaniye 'de (1579) Osman Gazi'den Mehmet lll e kadar 12 Osmanlı Padişahının portreleri bulunmaktadır. Ayrıca Seyit Lokman Çelebi'nin çeşitli Şehnameleri, Nakkaş Osman yönetimindeki sanatçılarca minyatürlenmiştir. Onun Hünername'si tam sayfa ölçüsünde 42 minyatürle süslüdür.
Kanuni’ye ayrıla ll. ciltte ise 65 minyatür vardır. Türk minyatürünün başyapıtları arasında yer alan bu eserlerde Sultanın doğu ve batı seferleri işlenmiştir. Seyit Lokman Çelebi'nin Zübdet'ül tevarih adlı dünya tarihi niteliğindeki yapıtındaysa Hz. Adem 'den başlayarak Hz. Muhammet, halifeler İslam ve Osmanlı tarihi anlatılır. Minyatürlü olarak hazırlanan üç nüsha Murat lll e sunulmuştur.(1583) Klasik Osmanlı Mumya türünün önemli örneklerinden biride Surname'dir. Murat lll' ün oğlu şehzade Mehmet'in sünnet düğününün konu alan minyatürler XVl yy ikinci yarısında İstanbul'u İstanbul yaşamını esnaf loncalarını başarılı bir biçimde belgelemektedir. Murat lll hükümdarlığının son yıllarında Hz. Muhammet'in yaşamını konu alan Siyer-i Nebi'nin resimlenmesini istemişti. Saray arşivlerine göre altı nüsha olarak hazırlanan bu yapıtlar sayıları 814 ü bulan minyatürler özellikle değişik renk kompozisyonlarıyla Mehmet lll döneminde ortaya çıkan farklı bir üslubun değişik örnekleridir. Nakkaş Hasan'ın yönetiminde gerçekleştirilen bu minyatürler az sayıda figürün yer aldığı yalın kompozisyonları, turuncumsu kırmızı renkteki fonlarıyla Nakkaş Osmanlınınkilerden ayırt edilir. XVll yy. da Ahmet lll ün döneminde Osmanlı minyatüründe değişik konularla (Akıl hastanesi kaplıcada yıkananlar) karşılaşılır. Kalender Paşa tarafından hazırlanan Falname'de büyük boyutlu farklı üslupta 35 minyatür vardır. Osman ll nin hükümdarlık yıllarında da (1618-1622) Osmanlı Minyatürü verimli bir dönem yaşamıştır. Nadiri' nin Şehname-i Nadiri' sinde ki (1622) 20 minyatürden ikisi ünlü Nakkaş Ahmet Nakşi'nindir.49 Minyatürün bulunduğu Tercüme-i Şekaik-i Numaniye adlı yapıtta, Nakşi, ünlü Osmanlı bilim adamlarını ve şeyhlerini tek başlarına yada öğrencileriyle birlikte resmetmiştir. Murat lV zamanında hazırlanan Paşaname'de Nakşi'nin üslubunun etkileri vardır.
Osmanlı minyatürünün son parlak dönemi Ahmet lll ün hükümdarlığına rastlar.(1703-1730) Türk minyatürünün ikinci klasik dönemi, olarak nitelendirilen bu yılların en ünlü adı Levni'dir (Abdülcelil Çelebi) Bu minyatürlerde geleneksel kurallara bağlılığın yanı sıra yeni denemelere de yer verildiği görülür.(figür gruplarının sıralanışı, mimari ayrıntılar belirli bir perspektif kaygısı) dönemin en önemli yapıtları Vehbi'nin yazıp Levni'nin minyatürlediği Surname ile padişah portrelerinden meydana gelen Silsilename'dir. Dönemin bir başka ünlü sanatçısı olan Abdullah Buhari tek figür çalışmaları ve çiçek resimleriyle tanınır. XVlll. yy. ikinci yarısından sonra öteki ülkelerde olduğu gibi Türk minyatürü de önemini yitirdi. XlX yy dan başlayarak yerini tümüyle batılı anlamda resim sanatına bıraktı.
Yorumlar
Yorum Gönder