Alzheimer tedavisinde yeni umut! Alzheimer hastaları için 10 tavsiye
Alzheimer
tedavisinde yeni umut!
Geçen
yıl yaklaşık 130 molekül üzerinde, Alzheimer hastalığı için
tedavi çalışması yapılmıştır. Bu çalışmaların çoğu
başarısızlıkla sonuçlansa da umut vaad eden moleküller de
bulunmaktadır. Bundan 1,5 yıl önce Alzheimer hastalığının
tedavisi yönünde umud vaad eden moleküllerden olan LMTM hakkında
bir yazı yazmıştım. Bu yazı hakkında çok fazla e-posta aldım,
hala da günde birkaç tane bu konu ile ilgili e-postalar gelmekte.
Bu
molekülün orjinal adı (kimyasal içeriği) Leuco-methylthioninium
bishydromethanesulfonate; LMTM'dir. Ekim 2017'de yani 2 ay önce
LMTM'nin yeni çalışması yayımlanınca bekleyenler için bu
çalışmayı ve konu hakkındaki fikirlerimi özetlemeye
çalışacağım.
Önce
LMTM'nin hangi mekanizma üzerinden etki ettiği konusuna değinelim.
Biliyorsunuz Alzheimer hastalığında beyinde olmaması gereken bazı
anormal protein kalıntıları birikmektedir. Bunlardan üzerinde en
fazla durulan Beta Amiloid plaklarıdır. En çok tedavi çalışması
bu anormal protein üzerinedir. Alzheimer hastalığında beyin
hücreleri içerisinde biriken Tau yumakları üzerine yapılan
çalışmalar daha azdır. LMTM adlı molekül Tau proteini üzerinden
etki etmektedir.
LMTM
aslında Malarya ve Methemoglobinemi hastalıklarında FDA onaylı
olarak kullanılan bir molekül olan metilen blue içerir. İlk faz 2
çalışması Dr. Claude Wischik başkanlığında tamamlanmış
olup, Alzheimer hastalığının tedavisine dair ilk umutları 2008
yılında yayımlanan o çalışmada vermiştir. LMTM üzerinde
yapılan ilk faz 3 çalışmanın sonuçları önce hüsrana
uğratmıştır. Çalışma datası üzerinde uygulanan istatistik
verilerine göre LMTM kullananlarda diğer gruba göre anlamlı fark
görülmemiştir. Fakat sonradan fark edilen bir durum olmuştur.
Diğer Alzheimer ilaçlarını (memantin, donepezil, rivastigmin,
galantamin) kullanmayıp sadece LMTM alan gruptaki düzelmenin
istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bu da
umutları yeniden alevlendirmiştir. Bunun üzerine yeni bir faz 3
klinik çalışma dizayn edilmiştir. Sonuçları yeni yayımlanan bu
çalışma umutları daha da artırmıştır. Şimdi size bu
çalışmanın özetini anlaşılır bir dille iletmeye çalışacağım.
Çalışmaya
ABD, Kanada ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden olmak üzere 108
merkez dahil edilmiştir. Çalışma için uygun bulunan 795 erken
evre Alzheimer hastası iki gruba ayrılmıştır. Bir gruba yüksek
doz LMTM(100 gr), diğer gruba ise çok düşük doz LMTM (4 mg)
verilmiştir. Düşük doz LMTM verilen grup kontrol grubu olarak
düşünülmüştür. Verilen ilaç idrar renginde değişikliğe
neden olduğundan dolayı, kontrol grubuna verilen plasebo ilaca az
miktarda molekül konmak durumunda kalınmıştır. Çalışma 18 ay
sürmüştür. Sadece LMTM kullanan hasta grubunda zihinsel
yetilerdeki bozulmanın, diğer gruplara kıyasla belirgin olarak
azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca LMTM kullanan gruptaki beyin
atrofisinin(küçülme) normal yaşlanma ile paralel olduğunu,
Alzheimer hastasından beklenen küçülmeyi göstermediği de
saptanmıştır. Alzheimer hastalarında görülen PET CT ile
saptanan beyin glukoz kullanımındaki azalma, LMTM kullanan grupta
gözlenmemiştir. Bu bulgulara dayanarak LMTM'nin piyasadaki diğer
Alzheimer ilaçlarına göre üstün olduğunu çok net
söyleyebiliriz. Fakat LMTX'nin neden diğer Alzheimer ilaçları ile
birlikte kullanıldığında etkisiz kaldığını açıklamamız
mümkün değildir.
Yazının
sonunda aklınıza takıldığını tahmin ettiğim birkaç soruya
yanıt vererek bitireyim.
Faz
3 klinik çalışma ne demektir?
Faz
1 ve 2 çalışmalarından geçmiş olan ilaçların, etkinliğinin
kanıtlanması ve yan etkilerinin izlenmesi amacıyla dizayn edilen,
piyasaya verilmek için FDA onayı almadan önce yapılan son
çalışmalardır. İlaçların piyasaya sürülmeden önce
geçtikleri son aşamadır.
LMTM
ne zaman piyasada olacak? Hastalarımız için ne zaman
kullanabileceğiz?
Bunun
için çözülmesi gereken birkaç sorun vardır. Muhtemelen LMTM'nin
neden diğer Alzheimer ilaçları ile kullanıldığında etki
göstermediğini açıklamak için yeni çalışmalar dizayn
edilecektir. Bu sorun aşıldıktan sonra, eğer başka problemler
çıkmazsa 2 yıl içerisinde FDA onayı alarak piyasaya çıkması
mümkündür.
Gelişmeleri
bildirmeye devam edeceğim. Sağlık, sevgi ve huzurla kalın!
NÖROLOJİ
UZMANI DR SEVDA SARIKAYA
Alzheimer
hastaları için 10 tavsiye
Alzheimer
hastalığının 65 yaş üstü her 5 yaş grubu için iki kat risk
anlamına geldiğini belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. F.Çiğdem
Doğulu, hasta yakınlarına tavsiyelerde bulundu:
Bellek
bozukluğuna karşı notlarla yardımcı olun:
Hastalar
uzak geçmişi ayrıntılı olarak hatırlarken, birkaç dakika önce
gelişen olayları hatırlamakta zorluk çekerler. Kişiye sürekli
gün, ay ve yıl hatırlatılabilir.
Hatırlayamama
problemi nedeniyle yaşayabileceği depresif duygu durumunu
engellemek için fotoğrafların ve eşyaların üzerine hatırlatıcı
notlar konulabilir.
İletişim
de basit ve kısa cümleler kurun:
Alzheimer
hastası ile konuşurken basit kelimeler ve kısa cümleler
kullanılmalı, ses tonu hafif ve nazik olmalıdır. Alzheimer
hastası olan bir kişiyle çocuk gibi ya da o orada yokmuş gibi
konuşulmamalıdır. Cevap vermesi için yeterli süre tanınmalı,
cevaplandırırken onu kesmemeye çalışılmalıdır. Eğer
Alzheimer hastası olan kişi bir kelimeyi ya da sonucu ifade etmekte
zorlanıyorsa yavaşça aradığı kelimeyi ona hatırlatılmalıdır
Aktivite
sırasında öfke krizlerine hazırlıklı olun:
Kişinin
daha önceki yeteneklerini göze alarak planlanmış, basit
aktiviteler en uygunu olacaktır. Öfke ve ajitasyon işaretleri
açısından dikkatli olunmalı ve böyle bir durumda nazikçe yardım
edilmeli ya da hastanın ilgisini başka bir yöne çekmeye
çalışılmalıdır.
Kendi
kendine giyinmesine sabır gösterin:
Alzheimer
hastası olan bir kişi için giyinmek pek çok zorluğu bir araya
getirmektedir. Giysileri giyinme sırasına göre yerleştirilmeli,
eğer yardıma ihtiyacı olursa kısa ve adım adım açıklama
yapılmalıdır. Kolay giyilip çıkarılan kıyafetler tercih
edilmeli, elastik bluzlar ya da fermuar veya düğme yerine velcrolu
birleştiriciler tercih edilmelidir.
Yemeği
sınırlı sayıda ve küçük porsiyonlarla verin:
Yemek
yemek de bir sorun olabilir bazı hastalar sürekli yemek isterken
bazılarının da iyi bir besin alımı için desteklenmesi
gerekebilir. Yemek için sakin bir ortam oluşturulmalıdır. Yemek
sınırlı sayıda çeşit ve küçük porsiyonlar halinde
sunulmalıdır. Pipetler ve kapaklı fincanlar içimi
kolaylaştıracaktır.
Her
gün banyo yaptırmayın, arada ıslak süngerle temizleyin:
Bazı
hastalar banyo yapmaktan korkup, agresyon gösterebilmektedir. Banyo
işi kişinin en sakin ve iletişim kurulabilir olduğu dönemde
planlanmalıdır. Güvenlik konusunda dikkatli olunmalı ve hasta
banyoda tek başına bırakılmamalıdır. Her gün banyo yaptırmak
yerine aralarda süngerle silerek de temizlik sağlanabilir.
Hastanın
tuvalet rutini oluşturulmalı:
Hastalık
ilerledikçe Alzheimer hastası mesane ve barsak kontrolü ile
ilgili problemler yaşayabilir. Bazen inkontinans başka bir fiziksel
rahatsızlığa bağlı olarak da ortaya çıkabileceği için
mutlaka doktoru ile bu konuda görüşülmelidir. Hastayı tuvalete
götürmek için bir rutin oluşturulmalı ve buna mümkün olduğunca
bağlı kalmaya çalışılmalıdır. (her 3 saatte bir tekrarlamak
gibi).
Uyuyabilmesi
için sakın ve huzurlu bir ortam oluşturun:
Uykuyu
destekleyecek sakin ve huzurlu bir ortam oluşturmaya çalışılmalıdır.
Akşamları hep aynı saatte yatması sağlanmalıdır. Gün içinde
egzersiz desteklenmeli ve ufak şekerlemeler engellenmeye
çalışılmalıdır. Günün ileri saatlerinde kafein alımı
engellenmelidir. Eğer hasta korkuyor ve dezoryante ise yatak odası,
hol ya da banyonun ışığı açık bırakılmalıdır.
Hasta
sanrı ve halüsinasyon görebilir, önlem alın:
Hastalık
ilerledikçe Alzheimer hastasında varsanı (Halüsinasyon) ve
sanrılar (delüzyon) ortaya çıkabilmektedir. Halüsinasyonlar
kişinin olmayan bir şey görmesi, işitmesi, koklaması veya
hissetmesidir. Delüzyon ise hastanın ikna edilemediği yanlış
düşünceleridir. Bazen halüsinasyonlar ve delüzyonlar fiziksel
bir hastalığın da belirtisi olabilmektedir. Bu yüzden bu durumu
mutlaka doktoru ile paylaşınız. Hastayla gördüğü ya da
işittiği şey konusunda tartışılmamalıdır. Kişinin ilgisi
başka bir konuya çekilmeye çalışılmalıdır.
Gezinmelere
karşı kapıları kilitli tutun:
Hastayı
güvende tutabilmek bakımı sağlayan kişinin en önemli
sorumluluklarından biridir. Bazen Alzheimer hastalarının evden
uzaklaşma ve gezinme gibi eğilimleri olabilmektedir. Kişinin bir
kimlik taşıması bulanlara yardımcı olabilmektedir. Kapıların
kilitli tutulması ve hastanın alışkın olduğu kilidi açabildiği
durumda ek kilit uygulaması yardımcı olacaktır. İçeride ya da
dışarıda tehlike yaşatabilecek eşyalar ortadan kaldırılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder