K Harfi ile başlayan atasözleri ve deyimlerin açıklamaları


Kabahat samur kürk olsa kimse üzerine almaz. Kimse suçu üzerine almaz değil suç kürk bile olsa kimse istemez, kabullenmez. Herkes uzak durur.
Kabak başına patlamak: Bir işin kötü gitmesi sonucunda doğacak zararın birkaç kişiden birinin üzerine kalması
Kabak tadı vermek: Bıktırmak, usandırmak
Kabına sığamamak: Sevinçten yerinde duramamak
Kabir azabı çekmek: Çok sıkıntı çekmek
Kabul olmayacak duaya âmin denmez. Gerçekleşmesi imkânsız bir işi yapmaya kalkmak akıllıca bir davranış değildir. Gereksizdir. Uğraşmaya değmez
Kaçan balık iri olur. Kişi elindeki küçük bir fırsatı kaçırınca onu gözünde büyütüp çok değerli hale getirir.
Kaçanın anası ağlamazmış. Kişi kavgada dayak yemekten veya ölmekten kurtulmak için kaçmakla hem kendine zarar verilmesini önlemiş olur hem de eşi dostunun üzülmesini önlemiş olur. En azından ihtimal kendini kurtarmış olur.
Kaçın kurası: Çok tecrübeli her şeyi bilen, kolay kolay geçilemeyen
Kaderine küsmek: Kötü bir durumla karşılaşıp her şeye küsmek.
Kaderinde varsa kaşığında çıkar. Eğer bir şeye sahip olmak kısmetinde varsa o mutlaka seni gelip bulur.
Kadı anlatana göre fetva verir. Kişi haklıda olsa haksızda olsa kadı anlatanın beyanına göre hüküm verir.
Kadı ekmeğini karınca yemez. Toplumda hak ve hukuk kadıların hükmüyle sağlanır ama onlar adaletle hükmetmez insanlara hüküm verirken haksızlık yaparlarsa onların ekmeğini karıncalar bile haram kabul eder yemezler.
Kafa dengi: Aynı düşüncelere sahip olanlar
Kafa patlatmak: Çok düşünüp zihni yormak
Kafa tutmak: Karşı çıkmak, itiraz etmek
Kafadan atmak: Düşünmeden saçma sapan şeyler söylemek
Kafadan atmak: Bir konu hakkında rasgele konuşmak
Kafadan sakat: Akılsız, aklı noksan
Kafası almamak: Anlayamamak, aklının almaması
Kafası çalışmak: Zeki, akıllı
Kafasına koymak: Bir işi yapmaya kararlı olmak, kesin karar vermek
Kafasını kullanmak: Bir işin yapılmasında zekâsını kullanmak, Akıllıca hareket etmek
Kafasını kurcalamak: Bir işi düşünmek, kafasını kurcalamak
Kafayı çekmek: İçki içmek sarhoş olmak
Kafayı tütsülemek: İçki içip sarhoş olmak
Kâğıda dökmek: Alınan kararları yazmak, düşüncelerini yazmak
Kâğıt üzerinde kalmak: Uygulamaya geçirmemek, hayata geçirmemek, unutulup gitmek
Kahvenin yüzü kara ama yüz ağartır. Kahveden amaç dostluktur. Dostluklarda amaç insan ilişkiler yakınlaşma samimi olmaktır. Bunu sağlamanın yolu da ikramdan geçer dostuna yapacağın bir kahve ikramı onunla başlayacak çok uzun ömürlü bir dostluğun başlangıcı olur. Rengi kara olsa da dostluğunda başlangıcıdır. Yapacağın küçük bir ikram gün gelir sana çok şey kazandırır.
Kalbin temiz değilse keşiş ol, Şıh ol. Kişinin içinde kötülük varsa kalbi temiz değilse ne olursa olsun yine de temiz olamaz. Keşişte olsa Şıh te olsa durum değişmezKişinin kalbi temiz değilse ne olduğu hiç önemli değildir.
Kalbin yolu mideden geçer. Eğer kişinin sevgisini itimadını kazanmak istiyorsanız ona bol bol yemek veya şölenle karnını doyurmalısınız.
Kalayı Basmak: Küfür etmek
Kalbine göre: Başkasına beslediği duygulara göre
Kalbini kırmak: Karşısındakini konuştuğu kişiyi gücendirecek üzecek Hareket etmek
Kalburüstü olmak: Emsallerinden üstün olmak
Kaldırım mühendisi: İşsiz, sokakta avare gezen
Kâle almamak: Ciddi bulmamak, önemsememek, dikkate almamak
Kalem kılıçtan keskindir. Kılıç öldürür tehlikelidir ama etkisi kısa sürer. Kalem ise insana fiziki zarar vermez ama etkisi asırlar boyu sürer. İnsanları her zaman etkiler, yönlendirir.
Kalın incelene kadar ince üzülür. Herkesin bir olaya dayanma gücü farklıdır. Bir şişmanla bir zayıf bir kuvvetli ile bir cılız aynı oranda zorluğa dayanamaz. Güçlü olan dayanır zayıf olan dayanıncaya kadar ölür.
Kalın kafalı: Anlatılanı anlamıyor, Karşısındaki ne söylerse söylesin bir türlü söyleneni anlamıyor manasında kullanılır.
Kalp kalbe karşıdır. İnsanlar birbirlerini gerçekten seviyorsa biri diğeri için ne düşünüyorsa o da onun için aynı şeyi düşünür.
Kalp kırma kırılırsın, yer yarılır gömülürsün. İnsanların kalbini kırmamak en büyük güzelliktir. Gün olur yaptığın davranışlar yüzünden çok utanılacak durumlara düşebilirsin.
Kan ağlamak: Çok büyük üzüntü duymak
Kan akıtmak: Kurban kesmek
Kan alacak damarı bilmek: Nereden ya da kimden menfaat sağlayacağını iyi bilmek
Kan dökmek: Yaralamak, öldürmek, öldürücü eylem yapmak
Kan tutmak: Kanı görünce bayılmak
Kana susamak: Öldürme hırsı içinde olmak
Kanadı altına sığınmak: Koruyuculuğuna girmek
Kanına dokunmak: Çok sinirlendirmek, hiddetlendirmek
Kanına girmek: Birini öldürmek ya da öldürtmek, birine istediği işi yaptırmak için onu kandırmak
Kanını kurutmak: Her şeyini harcatarak fakir duruma düşürmek
Kan kus kızılcık şerbeti içtim de. Ne kadar zorda olursan ol sıkıntını karşındakilere belli etme.
Kapana düşmek:   Hile yapılarak tuzağa düşmek
Kapı dışarı etmek: Kovmak, Bulunduğu yerden kovmak
Kar yağar nisan öğünür, nisan yağar insan öğünür. Karın yağması nisan ayında havaların ısınmaya başlaması ile birlikte eriyen kar toprağı besler bu da tarımla uğraşanlar için daha çok mahsul daha çok verim demektir. Nisan ayında yağması ise tarladaki ürünün daha iyi sulanması toprak sahibinin daha çok ürün alması demektir.
Kar yılı var yılı. Eğer kar fazla yağmışsa o yıl çok mahsul olacak bolluk olacak demektir.
Kar zararın kardeşidir. İnsan bir iş yapmaya kalktığında kar da, zararda edebileceğini düşünerek hareket etmelidir.
Karadut açtı mı soyun, döktü mü giyin. Karadut açtığı vakit artık havalar ısındı demektir. Yazlık kıyafetler giymeli, yaprağını dökünce de artık havalar soğudu kışlık kıyafetler giymek gerekir. Bir nevi mevsim habercisi.
Kara gün kararıp kalmaz. İnsan bir şeye takılıp kalmamalı. Üzüntüler dertler sıkıntılar her zaman vardır ama gelip geçerler bir yere takılıp kalmazlar.
Kara haber tez gelir. İnsanlara üzüntü veren haberler kötü haberler hiç gecikmeden tez zamanda yerine ulaşırmış
Kara cahil:  Çok bilgisiz, hiçbir şey bilmeyeni
Kara haber: Üzücü haber, Kötü haber
Kara kara düşünmek: Çok üzüntülü olarak düşünmek
Karanlıkta göz kırpmak: İsteğini karşısındakine iyi anlatamamak
Karı ağızlı: Karısının sözlerine göre davranan, Karışının sözleri ile hareket eden
Karınca kararınca: Elinden geldiği kadar
Karnı burnunda: Hamile, Doğurması çok yakın
Karnı zil çalmak:  Çok acıkmak
Karalar içerden beyazlar dışardan. İnsan aile içerisinde veya dostlar arasında kırgınlıkları anlaşmazlıkları saklı tutmalı iyilikleri güzellikleri herkese göstermeli.
Karda yürü izini belli etme. İnsan bir işi yapmaya niyet edince onu yapmalı ama kimseye de sırrını vermemeli.
Kardeş kardeşi atmış, yar yar başında tutmuş. İnsanın en zor günüde kardeşi dahi tarafına bakmaz ondan uzaklaşırken yâri eşi en zor anda imdadına koşar. Onu terk etmez.
Kardeş kardeşin ne olduğunu ister ne öldüğünü. Kardeş kardeşin ne çok varlıklı iyi olmasını ister nede darda kalmasını ister.
Kardeşi olmayan garip olur. İnsanın en büyük dayanağı dostu kardeşidir. İyi gününü ve kötü gününü önce kardeşiyle paylaşır. Eğer kardeşi yoksa onu anlayacak dertlerini paylaşacak sıkıntılarına yardımcı olacak kimsesi yok demektir.
Kardeşin büyüğü peder, küçüğü evlat yerine geçer. Ailede kardeşin büyüğü baba yerine geçer baba gibi sayılmalı küçük kardeşse insanın evladı yerine geçer o da evlat gibi sevilip kollanmalı.
Kardeşin düşmanlığı karşıdan düşman çıkıncaya kadardır. Kardeşler arasındaki düşmanlık bir başkasının düşmanlığı oluncaya kadardır. Karşılarına bir düşman çıktığı an kardeşler arasındaki düşmanlık biter dayanışma başlar.
Karga yavrusuna bakmış benim ak pak evladım demiş. Kişi başkaları ne derlerse desin kendi çocuğunu çok üstün çok masum görür.
Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Kişi görgüsüzlüğü yüzünden başkalarını taklit edeyim derken kendi bilgi ve becerisini de kaybeder.
Kargadan korkan darı ekmez. İnsan basit şeylerden korkup yapacağından geri dursa aç kalır. Basit şeylerden korksak aç kalırdık.
Kargaya yavrusu Şahan görünür. Herkese kendi yavrusu çok güzel çok alımlı çok zeki herkesten üstün gözükür.
Karıncadan örnek al, yazdan kışa hazırlan. İnsan karınca gibi çok çalışmalı yazdan kış mevsimi için gerekli ihtiyaçlarını karşılamalı.
Karışma devletin işine, düşme zenginin peşine, boynunu kır bak kendi işine. Bu öğüt mahiyetinde söylenen bir söz. Devletin işine karıma ne emrederse yerine getir. Zenginin peşine takılma çünkü ona ayak uyduramazsın kendi işinden de olursun. En akıllı iş kendi işine bakmandır.
Karpuz kabuğunu görmeden denize girme. Zamanı gelmeden bir işi yapma. Her şeyin bir zamanı vardır. Havalar ısınmadan denize girme havanın ısındığının da en belirgin özelliği karpuzdur.
Karpuz yata yata büyür. Tembeller için söylenir. Tembel ancak yatar başka bir iş yapmaz.
Kart tavuktan çorba olmaz. Nasıl bayatlamış üründen yemek olmazsa insanında yaşlanmışından işe yarayacak bir fayda olmaz. O ancak kendi derdini çeker.
Kartala bir ok değmiş yine kendi yeleğinden. Güçlü kişilere en büyük kötülük yine kendi çevresindekilerden gelir.
Kasımdan on gün evvel ek on gün sonra ekme. Her şey zamanında yapılmalı zamanı geçtik ten sonar yapılan işten bir hayır gelmez. Boşuna uğraşırsın. Kasım ayından önce toprağa ne ekersen ek ama kasım ayı geldikten sonra toprağa tohum ekmek boşuna emektir. Ondan bir şey elde edemezsin.
Kaş ile göz gerisi söz. İnsan bakınca önce karşısındakinin kaşı ile gözünün güzelliğine bakar öteki özellikler güzellikler daha sonra gelir.
Kavgada kılıç ödünç verilmez. İster kavgada isterse başka bir işte olsun kişi kendisi için hayati önemi olan araç gerecini malzemesini başkasına veremez.
Kavurganın yananı sıçrar. Bir toplulukta zarar görenlerden en çok canı yanan bağırır itiraz eder.
Kaya uçmazsa dere dolmaz. Büyük ihtiyaçlar için büyük fedakârlıklar gerekir. Yoksa kolay kolay başarıya ulaşamayız.
Kayış bilir, tutan ne çeker. Bir işin ne zahmetlerle yapıldığını ancak onu yapan bilir, işin aslını zorluğunu öğrenmek için ona sormalıyız. Diğerleri ancak anlatır ve ya hayal eder.
Kaymağı seven mandayı yanında taşır. İnsan bir şeyi gerçekten istiyorsa ona ulaşmak için gerekli araç gereci yanında taşımak elinin altında bulundurmak zorundadır.
Kaypakla pazarlık olmaz. Sözüne güvenilmeyen insanlarla hiçbir zaman anlaşma yapılmaz. Verdiği sözü tutmaz çabuk unutur veya sözünden cayar.
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. Eğer bir işte bol kazanç bol getiri varsa oraya küçük bir harcama yapmaktan kaçınılmamalı
Kaza geliyorum demez. İnsan her zaman her şeye hazırlık ve dikkatli olmalı yoksa aniden karşısına aksilikler çıkabilir.
Kazanırsan dost kazan düşmanı anan da doğurur. Önemli olan insanın dost kazanmasıdır. Çünkü dost kazanmak dostluğu devam ettirmek zordur bunun için bütün amacın dost kazanmak üzerine olmalıdır. Düşman kazanmaksa çok kolaydır.Düşmanı her yerde bulursun.
Keçi şarabı içince dağda kurt arar. Kişiye olmayacak şekilde motive eder yönlendirirsen kendini herşeyi yapabilecek güçte zanneder. Kişi iyi yönlendirilirse olmayacak işleri bile yapma cesareti bulur yapmaya kalkar. 
Keçiye can kaygısı kasaba yağ kaygısı. Biri çok büyük bir derdin içinde ondan kurtulma telaşında diğeri ise ondan en iyi nasıl faydalanırım hesabında.
Kedi şarap içmiş, dağda kurt aramaya çıkmış. Zayıf cılız güçsüz insanlar en küçük bir destek görünce veya kendini az güçlü hissedince sonunun ne olacağını düşünmeden etrafına meydan okumaya başlar.
Kedi uzanamadığı ciğere pis der. İnsan bir şeye sahip olmak isteyip te ona sahip olamadığı vakit ona bin bir mazeret ve kusur bulur.
Kedinin boynuna ciğer asılmaz. Kişiye zarar verebileceğini düşündüğümüz şeyi emanet edemeyiz. Eğer emanet ediyorsak karşılaşacağımız durumlara da hazırlıklı olmak zorundayız.
Kedinin kabahatini önüne koyarlar öyle döverler. Suçlu olan kişiyi cezalandırırken ona kabahatini iyi anlatmalı ki bir daha aynı suçu işlemesin.
Kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı. Toplumda başkalarına zarara verebilecek yapıda olanların gücü olsaydı insanlara huzur vermezlerdi. Herkesi canından bezdirirlerdi.
Kedinin yürüklüğü samanlığın kapısına kadardır. Yanlış işler yapanların planları ne olursa olsun gidecekleri yer bellidir.
Kel kız teyzesinin saçıyla övünür. Kişi kendisinin elinde olmayanlar için yakınlarının varlığından pay çıkarmaya çalışır.
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. Kişi elindeki değersiz bir şeyi kaybedince onu çok değerli gibi anlatmaya çalışır.
Kel yanında kabak anılmaz. Bir kişinin yanında onun ayıbını veya kusurunu çağrıştıracak söz söylenmez.
Kelin ayıbını takke örter. İnsanların kurularını bulundukları makam veya zenginlikleri bulundukları makam kabadır.
Kelin melhemi olsa kendi başına sürer. İnsanın elinde imkân olsa kendi işi için kullanır. Başkalarına başvurmaz. Başkalarından yardım istemez.
Kem söz sahibine aittir. Kötü söz onu söyleyenin ayıbıdır. Ahlaklı dürüst insan kötü söz söylemez. Kötü sözün kendisine geleceğini bilir.
Kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz. Kenar yerlerde yetişenler ne kadar nazik olursa olsun yine de çok kibar olamaz. Mutlaka bir yerlerde bir hata bir kabalık yapar.
Kendi düşen ağlamaz. İnsan kendi yaptığı hatadan dolayı düştüğü zorluktan şikâyet edemez. Çünkü kendi hatasıdır. Başkalarının suçu yoktur.
Kendin ata binip babanı merkebe bindirme. Kişi kendisi bir makama mevkie gelince bir şey oldum sanıp yaptığı davranışlarla ailesini büyüklerini mahcup etmemeli. Onları alçaltmamalı.
Kendin tok olacağına çevren tok olsun. İnsanın tok olması hiçbir şeyi çözmez. İnsanı rahat ettirmez. Önemli olan çevrendekilerin dok olmasıdır. Çevrendekiler yok olunca hem sana yük olmaz hem de ihtiyaç durumunda onlardan faydalanabilirsin.
Kepenek altında er yatar. İnsanları dış görünüşlerine bakarak değerlendirmemek lazım. Bizim kıyafetine bakarak basit gördüğümüz nice insanlar aslında çok zeki ve yetenekli insanlar olabilecek kişilerdir.
Keskin akıl keramete kıç attırır. İnsan akıllı olunca karşısındaki kim olursa olsun onun hakkından gelir. Ama işini bilmezse aklını kullanmayı bilmezse başkalarına oyuncak olur.
Keskin sirke küpüne zarar verir. İnsan yaptığı davranışlarda gösterdiği aşırı hırçınlıkla sonuçta kendine zarar verir.
Kestirme yoldan giden çok dolaşır. İnsan emin olmadığı işte kolaya kaçmamalı. Eğer kolaya kaçarsa daha çok yorulabilir.
Kıl tane tane sakal olur. Her şeyin azı bir araya gelerek çoğu oluşturur. Hiç bir şey birden ortaya çıkmaz.
Kılı kırk yarmak: Bir işi yaparken en ince teferruatına kadar incelemek çok itina göstermek
Kılavuzu karga olanın burnu ............. Çıkmaz. İnsanın örnek aldığı kişi kötü kişi olursa başı dertten kurtulmaz. Hep yanlış işler yapar.
Kırk hırsız bir çıplağı soyamamış. Soyguncular ne kadar maharetli olursa olsun kaç kişi olursa olsun soyulacak kişinin bir şeyi yoksa neyini alacaklar.
Kırk kere ölç bir kere biç. İnsan yaptığı işten dolayı pişman olmak istemiyorsa iyi hesaplayıp öyle yapmalı sonra yaptığından pişman olabilir.
Kırk yıllık gani olur mu yani. Ömrünü iyi güzel şeylerle geçiren insan yaşlandıktan sonra huyunu değiştirmez.
Kırkından sonra azanı teneşir baklar. Her şeyin bir zamanı vardır. Yapılacak her iş zamanında zamanı geçtik ten sonra yapılan iş insana ya utanç getirir ya da insanı öldürür. İnsan yaşlandıkça ahlakını bozmamalı bozulan ahlak ancak ölünce çıkar.
Kırkından sonra saza başlayan ancak mezarda çalar. İnsan yapmak istediğini zamanında yapmalı yaşlandıktan sonra yapılan işin bir önemi yoktur ondan bir fayda görmez.
Kısmet gökten zembile inmez. Her şey çalışarak gayret göstermekle gerçekleşir hiçbir şey kendiliğinden meydana gelmez.
Kısmetinde ne varsa kaşığına o çıkar. İnsanın kaderinde ne varsa hayat boyu karşısına o çıkar.
Kış kışlığını kuş kuşluğunu yapar. Herkes zamanı gelince kendisine düşen görevi yapar. Bundan dolayı kimse kimseye kızmamalı alınmamalı veya niçin böyledir diye düşünmemeli.
Kıyamet günü ibadet olmaz. Bir işin olması için önceden n hazırlanmalı gayret edilmeli iş olduktan sonra yapılacak çalışma boşa uğramaktır.
Kız anasından görmeyince sofra kaldırmaz. Kız çocuğu kendisine annesini örnek alır. O ne yaparsa oda onu yapar. Anne bunu bilip evladını ona göre eğitmeli.
Kız beşikte çeyiz sandıkta. Eğer kız evladın varsa doğar doğma çeyizini hazırlamaya başla sonra geç kalırsın
Kız evi naz evi. Kız istemeye gidildiğinde kız tarafının istek ve arzuları çok olur. Onların isteklerine nazlarına katlanmak boyun eğmek sabırla karşılamak gerekir.
Kız evlat öz evlattır. Kız evladı ailesine çok bağlıdır. Herkes bir tarafa gitse de kız evlat ailesini terk etmez. Hastalıkta ailesinin en yakındaki kişidir. Bu tutum ve davranışları nedeniyle kız evlat ailesine en yakın kişi kabul edilir.
Kız kendi havasına bırakılınca ya davulcuya varır ya zurnacıya. Kız çocuğu kendi başına buyruk bırakılırsa aklına estiği gibi davranmaya başlar.
Kızı olan tez kocar. Kız çocuğu ne kadar iyi olursa olsun mutlaka yetişinceye kadar birçok sorun yaşayacaktır. Bu sorunları çözmek en az düzeye düşürmek ailenin görevidir. Aile kız çocuğunu istediği gibi eğitinceye kadar yaşlanır bunalır.
Kızı soyundan alacaksın. Alacağın kızın nasıl olacağını bilmenin yolu onun soyunu bilmekle olur. Soyuna bakarak nasıl bir karaktere, nasıl bir ahlaka sahip olduğunu ancak anlarsın
Kızım var deme el koynuna girmedikçe, oğlum var deme muhtaç olmadıkça, karım var deme borç para almadıkça. İnsan çevresindekilerin ne derece dost ve samimi olduklarını gerçek durumlarla karşılaşmadıkça bilemez. Bunlar aile bireyleri bile olsa.
Kızını dövmeyen dizini döver. Kız evladını iyi eğitmeyen onu disiplin altına almayan, ileride kızının yaptığı yanlış davranışlardan dolayı başına birçok dert açar. Sıkıntı çeker.
Kimi arabasını dağdan aşırır kimi de düz ovada yolunu şaşırır. İşini bilen insan şartlar ne olursa olsun her ortamda işini başarmayı engelleri aşmayı bilir. İşini bilmeyen insansa şartlar ne kadar müsait olursa olsun bir şey beceremez. Her şeyi berbat eder.
Kimse ayranım ekşidir demez. Kimse kendi malını kötülemez. Herkes kendi malının iyi ve kaliteli olduğunu söyler.
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. İnsan eninde sonunda yaptığının karşılığını görür. İyilikse iyilik kötülükse kötülük.
Kocan koca olursa hanım Ayşe Hanım olursun, kocan koca olmazsa deli Ayşe Hanım olursun. Eğer evin erkeği işini bilen çalışan ailesini başkalarına muhtaç etmeyen biri olursa kadında çevresinde hanım görünür. Yok, eğer eğer ailenin erkeği görevini yapmayan biri ise evin hanımı çektiği çileler yaşadığı sıkıntılar nedeniyle yıpranır deli olur.
Kocasından sonra kalkan karıdan, Hazirandan sonra ekilen darıdan hayır gelmez. Anadolu insanın kendine özgü düşüncesi kadın daima erken kalkmalı evini hazırlamalı her şeyi yemeği hazırlamalı geç kalkan kadın tembel kadındır. Ondan aileye hayır gelmez. Aynı şekilde haziran ayından sonra ekilen darıdan da hayır gelmez. Çünkü zamanı geçmiştir. Yetişmesi için gereken şartlar gitmiştir.
Kol kırılır yen içinde kalır. Bir aile içinde olan sorunlar yine aile içinde kalmalıdır. Dışarıya sızdırılmamalıdır veya yansıtılmamalıdır.
Komşu boncuğunu çalan ancak gece takar. Hırsızlıkla bir şeye sahip olanlar onu diledikleri gibi kullanamazlar çünkü sahipleri görür ve bizi anlar. Onun için ancak başkalarının görmeyeceği yerde çalınan mal kullanılabilir.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Durumu şartları ne kadar iyi olursa olsun insanın mutlaka yakınındakilere işi düşer muhtaç olabilir.
Komşuda pişer bize de düşer. Eğer bizim yakınımızdaki insanlar bizim ihtiyacımız olan bir şeye sahip olmuşsa gün olur bize de faydası dokunur. Bizde ondan faydalanabiliriz.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Komşu komşusunu çekemez. Birinin sahip olduğu mal diğerini gözüne çok büyük ve değerli gözükür.
Kork Allah'tan korkmayandan. İnsan ya Allah’tan korkmalı ya da insandan utanmalı eğer bir insanda bu özelliklerden bir yoksa ondan her tehlike gelebilir.
Kork soysuzun soylusundan, korkma soylunun soysuzundan. Aslı asaleti olmayan görmemiş insanın yönetiminden başında olmasından kork çünkü ondan her şey gelebilir. Soylu insandan düşmanında olsa korkma çünkü onun her davranışında bir asillik bir asalet vardır. Yaptığı her şeyi düşünerek yapar.
Korkağı fazla zorlama, cesur olur. Korkak insanın üzerine fazla gidersen yapacak bir şeyi kalmadığını düşünüp var gücüyle sana saldırır.
Korkak bezirgân ne kar eder ne zarar. İnsan ticarette korkak olursa kolay kolay kazanamaz. Zarar etmez belki ama karda edemez. İnsan ticarette cesur olmalı ve riski göze almalıdır.
Korkak bezirgân ne kar eder ne zarar. Ticaretle uğraşan insan cesur olmalı risk almayı bilmeli yoksa acaba zarar Eder miyim diye düşünüp her şeyin hesabını yapmaya kalkarsa kolay kolay ne kar eder nede zarar bir şey yapamaz.
Korkmuş kişiye koyun başı çift görünür. Kişi korkunca gördüğü her şeyi yanlış değerlendirir. Yaptığı değerlendirmeler sağlıklı güvenilir olmaz.
Korku dağları bekler. İnsan bir şeyden korkarsa ondan kurtulmak için her çareye başvurur. Kişi korktuğundan kurtulmak için dağlara çıkar, saklanır.
Korku olmayan yerde nizam olmaz. Bir yerde eğer düzen huzur istiyorsak orada bir şeylerin etkisi korkusu olmalı yoksa herkes kendi başına buyruk hareket eder. Düzen bozulur.
Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak yeğdir. İnsan başına bir şey gelmektense zorda olsa tedbirli davranması daha doğrudur.
Korkunun ecele faydası yoktur. İnsan başına bir şey gelecekse ne kadar korku çekerse çeksin onu önleyemez. Onun için fuzuli yere korku çekmenin bir anlamı yoktur.
Korkuyorsan kediden niye çıktın delikten. Kişi bir iş yapmaya korkuyorsa o işe girmemeli veya yaparım diye ortaya çıkmamalı.
Koyun can derdinde kasap et derdinde. Bu herhalde insanların değişmez huyu biri karşılaştığı sorunu nasıl atlatacağının sıkıntısında ilken diğeri ondan nasıl faydalanabileceğinin hesaplarını yapar.
Koyun gezmekle keçi kemirmek ile karnını doyurur. Düşünmeyen aklını kullanmayan sadece başkalarının sözüyle hareket esen insan başkalarının kendisine verdiğiyle, inat edenlerde yaptıkları inatla zamanını harcayarak yaşar.
Koyuna çoban, tarlaya sapan. Koyundan verim alabilmen için ve onlara sahip çıkıp beklemek için çobana ihtiyaç vardır. Tarladan verim alabilmek içinde sapanla sürülmesi gerektir.
Koyunu çok olan korkusunu geniş etmeli. Malı mülkü çok olan onları korumak için onlara sahip olabilmek için çok tedbirli olmak zorundadır.
Koyunun olmadığı yerde keçi ye Abdurrahman Çelebi denir. Eğer ihtiyaç duyulan şeyin kalitelisi yoksa kalitesizi de değere biner.
Kömürcü ile dost olanın eline kara bulaşır. İnsan dostunu güvenilmez kişilerden seçerse gün gelir insanlar ona da güvenmez olur.
Köpeğe gem vurma kendini at sanır. Kişiye layık olduğundan daha fazla değer verirsen kendini bir şey sanır. Hat tini aşar davranışlarda bulunmaya başlar.
Köpeği dövmeli ama sahibinden utanmalı. Sana sataşan kişiyle kavga yap onu hırpala döv ama onun büyüklerini veya sahiplerini de incitmemeye çalış.
Köpeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı vardır. Sana sataşan kişiyle kavga yapar onu hırpala döv ama onun büyüklerini veya sahiplerini de incitmemeye çalışmalısın.
Köpek ekmek veren kapıyı tanır. İnsan kendine yardım edenleri iyilik yapanları tanır bilir.
Köpek havlamadan kimse kaçmaz. İnsan çevresindekilerden tehdit görmedikçe onlardan kaçmaz, uzak durmaz.
Kopek neylesin takkeyi, dingilderken düşürür. Kişi işine yaramayacak yada kıymetini bilemeyeceği malı eşyayı ne yapsın. Kendisi için kıymetsiz  malı en basit bir zorlanmada dahi elinden çıkarır.
Köpeksiz sürüye kurt dalar. İnsan malını mülkünü korumak için tedbir almazsa her türlü tehlike veya zararla karşılaşabileceğini unutmamalı.
Kör sadece ağzının yolunu bilir. Şartlanmış insanı düşüncelerinden döndürmek çok zordur. Bu gibi inşanlar ne olursa olsun sadece kendi bildiğine inanır kendi bildiğini söyler.
Kör malın kör alıcısı olur. Kalitesiz kusurlu bir malı ancak beceriksiz, cahil ne yaptığını bilemeyen insan alır.
Körle yatan, şaşı kalkar. İnsan arkadaşını yanlış zararlı kişilerden seçerse bir gün kendisi de yanlış işlere bulaşır. Yanlışlıklar yapar.
Körün istediği bir göz Allah'ın verdiği iki göz. Kişi çok ihtiyaç duyduğu bir şeye istediğinden fazla sahip olursa daha çok sevinir.
Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek. Başkalarını yaptıklarıyla, davranışlarıyla, yapısıyla alay edenlerin kendileri de her yönüyle dört dörtlük olmalı
Köşe taşı köşede yakışır. Büyük şahsiyetler büyük kişiler büyük makamlara büyük işlere yaraşır.
Kötü karı, kötü komşu, kötü at; birini boşa, birini boşla, birini sat. İnsan çevresindekileri iyi seçmeyi bilmeli en azından onlara karşı nasıl hareket edeceğini bilmeli başını derde sokmamalı. Bu kadınsa boşamalı, komşusuysa uzak durmalı samimi olmamalı atı ise onu satıp kurtulmalı
Kötü komşu insanı mal sahibi yapar. İnsan komşusuna her zaman muhtaçtır bir şeyin eksikliğini duyunca elinde yoksa ilk başvuracağı kimse komşusudur. Eğer komşusundan ihtiyacını karşılayamıyorsa onu gider alır. O mala sahip olur.
Kötüden iyilik beklenmez. Bir insan kötü niyetli art niyetli ise ondan hiçbir zaman çevresindekiler iyilik iyi bir davranış beklememeli.
Kötülerin sözü, ölümünden güçtür. Kötü kişilerin bizim için ettiği bir çirkin söz kolay kolay unutulmaz. Kendi ölümü bile bir süre sonra unutulur ama sözü unutulmaz devamlı üzecek şekilde hatırlanır.
Kötülük eden pişmanlık biçer. İnsan başkalarına kötülük etmekle kendisine kötülük etmiş olur. Gün gelir yaptığı kötülük gelir kendini bulur.Yaptığı kötülüklere kendini pişman eder.
Kötürümden aksak, hiç yoktan torlak değildir. Bir şeyin kalitesizi, sakatı da olsa hiç bulunmamasından daha iyidir.
Kötüye yapılan iyilikten köpeğe atılan kemik daha hayırlıdır. Kötü insan kendisine yapılan iyiliği bilmez çevresindekilere her zaman zarar verir. Onun için kötü insana iyilik yapmaktansa köpeğe bir kemik at daha iyidir. En azından sana havlamaz.
Köyden köye it ürümez. Kişiyi ilgilendirmeyen bir konuya dışardan karışması doğru olmaz.
Köylü misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der. Köylü veya insan bir işi yapmak istemeyince onu doğrudan söylemezde bin bir mazeret uydurur.
Kuduz ölür amma, daladığı da ölür. Topluma zararlı kişi yaptıklarının cezasını görürü ama ondan zarar görenlerde acılarını çekmeye devam eder.
Kul azmadan bela inzal olmazmış. İnsanlar kötülüğe sapmadıkça doğru yoldan ayrılmadıkça başlarına kötü bir şey gelmez. Eğer gelmişse bunun sebebi yine insanın kendisidir. İnsanlar sapkınlığa düşmüşse artık başlarına bir şeyin geleceğini de düşünmelidirler
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez. Kişi gerçekten dara düşmeyince bir yardım eden olmaz.
Kulaklardı etmek: İşi yapmamak boş vermek, unutmak önemsememek
Kuma anlaşmışta elti anlaşamamış. Kuma olanlar birbirileriyle anlaşamazlar birbirlerini çekemez ve düşman görürler ama Eltiler onlardan daha fazla birbirileriyle hasımdırlar. Onlar hiç birbirleriyle anlaşamazlar. Kumadan beterdirler.
Kundakta giren teneşirde çıkar. İnsanın doğuştan gelen huyu zorla değiştirilemez ondan vazgeçemez, ancak ölünce huyundan vazgeçer.
Kurbağaya bir vurursan iki sıçrar. İnsan kendisini ilgilendirmeye bir işe uzaktan uzağa karışmamalı.
Kurda neden boynun kalın demişler; kendi işimi kendim görürüm demiş. İnsan ancak kendi işini kendi görürse başkalarına minnet etmeden zorda kalmadan minnet etmeden yaşar.
Kurdun boğazına ciğer asılmaz. Kişiye zarar verebileceğini tahmin ettiğimiz şey emanet edilmez.
Kurt ihtiyarlayınca köpeğin maskarası olur. İnsan güçlü iken zengin iken herkesin karşısında itibarlıdır. Ama zayıf duruma düşünce herkese alay konusu olur.
Kurt komşusunu yemez. Kişi ne kadar kötü olursa olsun çok yakınındakilere dokunmaz zarar vermez.
Kurt sisli havayı sever. Toplumda kargaşa çıkarmak isteyenler çevresini rahatsız etmeyi alışkanlık haline getirenler isteklerine ulaşmak için kargaşa ortamını beklerler
Kurt yağmurdan korksaydı, kürk yapardı. Kişi yapacağı işten korkarsa ona göre tedbirini alır. Hazırlık yapar.
Kuru bakla kuru taşa yapışmaz. Kişiye yapmadığı bir işi yamamaya kalkışmak boşuna uğraşmaktır.
Kuru laf karın doyurmaz. Laf söylemekle bir yere varılmaz karın doyurulmaz, ancak çalışarak insan ihtiyaçlarını giderir.
Kurunun altında yaş ta yanar. Toplumda zararlı insanlar varsa, içindeki iyi insanlarda onların yüzünden zarar görürler.
Kuşkanadına kira istemez. İnsan kendi için yapacağı bir işinden dolayı başkasından ayrıca bir ücret istemez.
Kuş taneden kaçmaz. Kişi menfaatine olan bir işten kaçmaz eğer kaçarsa o işte bir aksilik görmesindendir.
Kuşa süt nasip olsa anasından olurdu. Eğer kişiye bir şey nasip değilse ne kadar uğraşırsa uğraşsın ondan faydalanamaz.
Kuşkulu uyku evin bekçisidir. En ufak bir tıkırtıya uyanan kişi evin güvenliği için önemlidir. Çünkü en küçük bir tıkırtıda dahi uyanıp halkı haberdar eder.
Kuştan korkan darı ekmez. İnsan bir iş yapmak için başkalarından korksa hiçbir iş yapamaz aç kalır
Kuzusuna kıymayan kebap yiyemez. İnsan iyi şeylere ulaşmak istiyorsa bazı şeylerden de fedakârlık etmeyi bilmelidir.
Kürk ile börk ile adam olunmaz. Kişi kılık kıyafetle süslü elbiselerle topluma kendini kabul ettiremez. Eğer kendini kabul ettirmek istiyorsa bilgi beceri ve davranışlarını geliştirmelidir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğretmen şiirleri

HEM 1. Kademe okuma – yazma kursu zümre öğretmenler kurulu

Okullarda bulundurulacak sivil savunma dosya içeriği