K Harfi ile başlayan atasözleri ve deyimlerin açıklamaları
Kabahat
samur kürk olsa kimse üzerine almaz. Kimse
suçu üzerine almaz değil suç kürk bile olsa kimse istemez,
kabullenmez. Herkes uzak durur.
Kabak
başına patlamak: Bir işin kötü
gitmesi sonucunda doğacak zararın birkaç kişiden birinin üzerine
kalması
Kabak
tadı vermek: Bıktırmak,
usandırmak
Kabına
sığamamak: Sevinçten yerinde
duramamak
Kabir
azabı çekmek: Çok sıkıntı
çekmek
Kabul
olmayacak duaya âmin denmez. Gerçekleşmesi
imkânsız bir işi yapmaya kalkmak akıllıca bir davranış
değildir. Gereksizdir. Uğraşmaya değmez
Kaçan
balık iri olur. Kişi elindeki
küçük bir fırsatı kaçırınca onu gözünde büyütüp çok
değerli hale getirir.
Kaçanın
anası ağlamazmış. Kişi
kavgada dayak yemekten veya ölmekten kurtulmak için kaçmakla hem
kendine zarar verilmesini önlemiş olur hem de eşi dostunun
üzülmesini önlemiş olur. En azından ihtimal kendini kurtarmış
olur.
Kaçın
kurası: Çok tecrübeli her
şeyi bilen, kolay kolay geçilemeyen
Kaderine
küsmek: Kötü bir durumla
karşılaşıp her şeye küsmek.
Kaderinde varsa kaşığında
çıkar. Eğer bir şeye sahip olmak kısmetinde varsa o mutlaka
seni gelip bulur.
Kadı
anlatana göre fetva verir. Kişi
haklıda olsa haksızda olsa kadı anlatanın beyanına göre hüküm
verir.
Kadı
ekmeğini karınca yemez. Toplumda
hak ve hukuk kadıların hükmüyle sağlanır ama onlar adaletle
hükmetmez insanlara hüküm verirken haksızlık yaparlarsa onların
ekmeğini karıncalar bile haram kabul eder yemezler.
Kafa
dengi: Aynı düşüncelere
sahip olanlar
Kafa
patlatmak: Çok düşünüp
zihni yormak
Kafa
tutmak: Karşı çıkmak,
itiraz etmek
Kafadan
atmak: Düşünmeden saçma
sapan şeyler söylemek
Kafadan
atmak: Bir konu hakkında
rasgele konuşmak
Kafadan
sakat: Akılsız, aklı noksan
Kafası
almamak: Anlayamamak, aklının
almaması
Kafası
çalışmak: Zeki, akıllı
Kafasına
koymak: Bir işi yapmaya
kararlı olmak, kesin karar vermek
Kafasını
kullanmak: Bir işin
yapılmasında zekâsını kullanmak, Akıllıca hareket etmek
Kafasını
kurcalamak: Bir işi düşünmek,
kafasını kurcalamak
Kafayı
çekmek: İçki içmek sarhoş
olmak
Kafayı
tütsülemek: İçki içip
sarhoş olmak
Kâğıda
dökmek: Alınan kararları
yazmak, düşüncelerini yazmak
Kâğıt
üzerinde kalmak: Uygulamaya
geçirmemek, hayata geçirmemek, unutulup gitmek
Kahvenin
yüzü kara ama yüz ağartır.
Kahveden amaç dostluktur. Dostluklarda amaç insan ilişkiler
yakınlaşma samimi olmaktır. Bunu sağlamanın yolu da ikramdan
geçer dostuna yapacağın bir kahve ikramı onunla başlayacak çok
uzun ömürlü bir dostluğun başlangıcı olur. Rengi kara olsa da
dostluğunda başlangıcıdır. Yapacağın küçük bir ikram gün
gelir sana çok şey kazandırır.
Kalbin
temiz değilse keşiş ol, Şıh ol. Kişinin
içinde kötülük varsa kalbi temiz değilse ne olursa olsun yine de
temiz olamaz. Keşişte olsa Şıh te olsa durum değişmez. Kişinin
kalbi temiz değilse ne olduğu hiç önemli değildir.
Kalbin
yolu mideden geçer. Eğer
kişinin sevgisini itimadını kazanmak istiyorsanız ona bol bol
yemek veya şölenle karnını doyurmalısınız.
Kalayı
Basmak: Küfür etmek
Kalbine
göre: Başkasına beslediği
duygulara göre
Kalbini
kırmak:
Karşısındakini konuştuğu
kişiyi gücendirecek üzecek Hareket etmek
Kalburüstü
olmak: Emsallerinden üstün
olmak
Kaldırım
mühendisi: İşsiz,
sokakta avare gezen
Kâle
almamak: Ciddi bulmamak,
önemsememek, dikkate almamak
Kalem
kılıçtan keskindir. Kılıç
öldürür tehlikelidir ama etkisi kısa sürer. Kalem ise insana
fiziki zarar vermez ama etkisi asırlar boyu sürer. İnsanları her
zaman etkiler, yönlendirir.
Kalın
incelene kadar ince üzülür. Herkesin
bir olaya dayanma gücü farklıdır. Bir şişmanla bir zayıf bir
kuvvetli ile bir cılız aynı oranda zorluğa dayanamaz. Güçlü
olan dayanır zayıf olan dayanıncaya kadar ölür.
Kalın
kafalı: Anlatılanı
anlamıyor, Karşısındaki ne söylerse söylesin bir türlü
söyleneni anlamıyor manasında kullanılır.
Kalp
kalbe karşıdır. İnsanlar
birbirlerini gerçekten seviyorsa biri diğeri için ne düşünüyorsa
o da onun için aynı şeyi düşünür.
Kalp
kırma kırılırsın, yer yarılır gömülürsün. İnsanların
kalbini kırmamak en büyük güzelliktir. Gün olur yaptığın
davranışlar yüzünden çok utanılacak durumlara düşebilirsin.
Kan
ağlamak: Çok büyük üzüntü
duymak
Kan
akıtmak: Kurban kesmek
Kan
alacak damarı bilmek: Nereden
ya da kimden menfaat sağlayacağını iyi bilmek
Kan
dökmek: Yaralamak, öldürmek,
öldürücü eylem yapmak
Kan
tutmak: Kanı görünce
bayılmak
Kana
susamak: Öldürme hırsı
içinde olmak
Kanadı
altına sığınmak:
Koruyuculuğuna girmek
Kanına
dokunmak: Çok sinirlendirmek,
hiddetlendirmek
Kanına
girmek: Birini öldürmek ya da
öldürtmek, birine istediği işi yaptırmak için onu kandırmak
Kanını
kurutmak: Her şeyini
harcatarak fakir duruma düşürmek
Kan
kus kızılcık şerbeti içtim de. Ne
kadar zorda olursan ol sıkıntını karşındakilere belli etme.
Kapana
düşmek: Hile yapılarak
tuzağa düşmek
Kapı
dışarı etmek: Kovmak,
Bulunduğu yerden kovmak
Kar
yağar nisan öğünür, nisan yağar insan öğünür. Karın
yağması nisan ayında havaların ısınmaya başlaması ile
birlikte eriyen kar toprağı besler bu da tarımla uğraşanlar için
daha çok mahsul daha çok verim demektir. Nisan ayında yağması
ise tarladaki ürünün daha iyi sulanması toprak sahibinin daha çok
ürün alması demektir.
Kar
yılı var yılı. Eğer
kar fazla yağmışsa o yıl çok mahsul olacak bolluk olacak
demektir.
Kar
zararın kardeşidir. İnsan
bir iş yapmaya kalktığında kar da, zararda edebileceğini
düşünerek hareket etmelidir.
Karadut
açtı mı soyun, döktü mü giyin. Karadut
açtığı vakit artık havalar ısındı demektir. Yazlık
kıyafetler giymeli, yaprağını dökünce de artık havalar soğudu
kışlık kıyafetler giymek gerekir. Bir nevi mevsim habercisi.
Kara
gün kararıp kalmaz. İnsan
bir şeye takılıp kalmamalı. Üzüntüler dertler sıkıntılar
her zaman vardır ama gelip geçerler bir yere takılıp kalmazlar.
Kara
haber tez gelir. İnsanlara
üzüntü veren haberler kötü haberler hiç gecikmeden tez zamanda
yerine ulaşırmış
Kara
cahil: Çok
bilgisiz, hiçbir
şey bilmeyeni
Kara
haber: Üzücü haber,
Kötü haber
Kara
kara düşünmek: Çok üzüntülü
olarak düşünmek
Karanlıkta
göz kırpmak: İsteğini
karşısındakine iyi anlatamamak
Karı
ağızlı:
Karısının sözlerine
göre davranan, Karışının sözleri ile hareket eden
Karınca
kararınca: Elinden geldiği
kadar
Karnı
burnunda: Hamile, Doğurması
çok yakın
Karnı
zil çalmak: Çok acıkmak
Karalar
içerden beyazlar dışardan. İnsan
aile içerisinde veya dostlar arasında kırgınlıkları
anlaşmazlıkları saklı tutmalı iyilikleri güzellikleri herkese
göstermeli.
Karda
yürü izini belli etme. İnsan
bir işi yapmaya niyet edince onu yapmalı ama kimseye de sırrını
vermemeli.
Kardeş
kardeşi atmış, yar yar başında tutmuş. İnsanın
en zor günüde kardeşi dahi tarafına bakmaz ondan uzaklaşırken
yâri eşi en zor anda imdadına koşar. Onu terk etmez.
Kardeş
kardeşin ne olduğunu ister ne öldüğünü. Kardeş
kardeşin ne çok varlıklı iyi olmasını ister nede darda
kalmasını ister.
Kardeşi
olmayan garip olur. İnsanın
en büyük dayanağı dostu kardeşidir. İyi gününü ve kötü
gününü önce kardeşiyle paylaşır. Eğer kardeşi yoksa onu
anlayacak dertlerini paylaşacak sıkıntılarına yardımcı olacak
kimsesi yok demektir.
Kardeşin
büyüğü peder, küçüğü evlat yerine geçer. Ailede
kardeşin büyüğü baba yerine geçer baba gibi sayılmalı küçük
kardeşse insanın evladı yerine geçer o da evlat gibi sevilip
kollanmalı.
Kardeşin
düşmanlığı karşıdan düşman çıkıncaya kadardır.
Kardeşler arasındaki düşmanlık bir başkasının düşmanlığı
oluncaya kadardır. Karşılarına bir düşman çıktığı an
kardeşler arasındaki düşmanlık biter dayanışma başlar.
Karga
yavrusuna bakmış benim ak pak evladım demiş. Kişi
başkaları ne derlerse desin kendi çocuğunu çok üstün çok
masum görür.
Karga
kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Kişi
görgüsüzlüğü yüzünden başkalarını taklit edeyim derken
kendi bilgi ve becerisini de kaybeder.
Kargadan
korkan darı ekmez. İnsan
basit şeylerden korkup yapacağından geri dursa aç kalır. Basit
şeylerden korksak aç kalırdık.
Kargaya
yavrusu Şahan görünür. Herkese
kendi yavrusu çok güzel çok alımlı çok zeki herkesten üstün
gözükür.
Karıncadan
örnek al, yazdan kışa hazırlan. İnsan
karınca gibi çok çalışmalı yazdan kış mevsimi için gerekli
ihtiyaçlarını karşılamalı.
Karışma
devletin işine, düşme zenginin peşine, boynunu kır bak kendi
işine. Bu
öğüt mahiyetinde söylenen bir söz. Devletin işine karıma ne
emrederse yerine getir. Zenginin peşine takılma çünkü ona ayak
uyduramazsın kendi işinden de olursun. En akıllı iş kendi işine
bakmandır.
Karpuz
kabuğunu görmeden denize girme. Zamanı
gelmeden bir işi yapma. Her şeyin bir zamanı vardır. Havalar
ısınmadan denize girme havanın ısındığının da en belirgin
özelliği karpuzdur.
Karpuz
yata yata büyür. Tembeller
için söylenir. Tembel ancak yatar başka bir iş yapmaz.
Kart
tavuktan çorba olmaz. Nasıl
bayatlamış üründen yemek olmazsa insanında yaşlanmışından
işe yarayacak bir fayda olmaz. O ancak kendi derdini çeker.
Kartala
bir ok değmiş yine kendi yeleğinden. Güçlü
kişilere en büyük kötülük yine kendi çevresindekilerden gelir.
Kasımdan
on gün evvel ek on gün sonra ekme. Her
şey zamanında yapılmalı zamanı geçtik ten sonar yapılan işten
bir hayır gelmez. Boşuna uğraşırsın. Kasım ayından önce
toprağa ne ekersen ek ama kasım ayı geldikten sonra toprağa tohum
ekmek boşuna emektir. Ondan bir şey elde edemezsin.
Kaş
ile göz gerisi söz. İnsan
bakınca önce karşısındakinin kaşı ile gözünün güzelliğine
bakar öteki özellikler güzellikler daha sonra gelir.
Kavgada
kılıç ödünç verilmez. İster
kavgada isterse başka bir işte olsun kişi kendisi için hayati
önemi olan araç gerecini malzemesini başkasına veremez.
Kavurganın
yananı sıçrar. Bir
toplulukta zarar görenlerden en çok canı yanan bağırır itiraz
eder.
Kaya
uçmazsa dere dolmaz. Büyük
ihtiyaçlar için büyük fedakârlıklar gerekir. Yoksa kolay kolay
başarıya ulaşamayız.
Kayış
bilir, tutan ne çeker. Bir
işin ne zahmetlerle yapıldığını ancak onu yapan bilir, işin
aslını zorluğunu öğrenmek için ona sormalıyız. Diğerleri
ancak anlatır ve ya hayal eder.
Kaymağı
seven mandayı yanında taşır. İnsan
bir şeyi gerçekten istiyorsa ona ulaşmak için gerekli araç
gereci yanında taşımak elinin altında bulundurmak zorundadır.
Kaypakla
pazarlık olmaz. Sözüne
güvenilmeyen insanlarla hiçbir zaman anlaşma yapılmaz. Verdiği
sözü tutmaz çabuk unutur veya sözünden cayar.
Kaz
gelen yerden tavuk esirgenmez. Eğer
bir işte bol kazanç bol getiri varsa oraya küçük bir harcama
yapmaktan kaçınılmamalı
Kaza
geliyorum demez. İnsan her
zaman her şeye hazırlık ve dikkatli olmalı yoksa aniden karşısına
aksilikler çıkabilir.
Kazanırsan
dost kazan düşmanı anan da doğurur. Önemli
olan insanın dost kazanmasıdır. Çünkü dost kazanmak dostluğu
devam ettirmek zordur bunun için bütün amacın dost kazanmak
üzerine olmalıdır. Düşman kazanmaksa çok kolaydır.Düşmanı
her yerde bulursun.
Keçi
şarabı içince dağda kurt arar.
Kişiye olmayacak şekilde motive eder yönlendirirsen kendini
herşeyi yapabilecek güçte zanneder. Kişi iyi yönlendirilirse
olmayacak işleri bile yapma cesareti bulur yapmaya kalkar.
Keçiye
can kaygısı kasaba yağ kaygısı. Biri
çok büyük bir derdin içinde ondan kurtulma telaşında diğeri
ise ondan en iyi nasıl faydalanırım hesabında.
Kedi
şarap içmiş, dağda kurt aramaya çıkmış. Zayıf
cılız güçsüz insanlar en küçük bir destek görünce veya
kendini az güçlü hissedince sonunun ne olacağını düşünmeden
etrafına meydan okumaya başlar.
Kedi
uzanamadığı ciğere pis der. İnsan
bir şeye sahip olmak isteyip te ona sahip olamadığı vakit ona bin
bir mazeret ve kusur bulur.
Kedinin
boynuna ciğer asılmaz. Kişiye
zarar verebileceğini düşündüğümüz şeyi emanet edemeyiz. Eğer
emanet ediyorsak karşılaşacağımız durumlara da hazırlıklı
olmak zorundayız.
Kedinin
kabahatini önüne koyarlar öyle döverler. Suçlu
olan kişiyi cezalandırırken ona kabahatini iyi anlatmalı ki bir
daha aynı suçu işlemesin.
Kedinin
kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı. Toplumda
başkalarına zarara verebilecek yapıda olanların gücü olsaydı
insanlara huzur vermezlerdi. Herkesi canından bezdirirlerdi.
Kedinin
yürüklüğü samanlığın kapısına kadardır. Yanlış
işler yapanların planları ne olursa olsun gidecekleri yer
bellidir.
Kel
kız teyzesinin saçıyla övünür. Kişi
kendisinin elinde olmayanlar için yakınlarının varlığından pay
çıkarmaya çalışır.
Kel
ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. Kişi
elindeki değersiz bir şeyi kaybedince onu çok değerli gibi
anlatmaya çalışır.
Kel
yanında kabak anılmaz. Bir
kişinin yanında onun ayıbını veya kusurunu çağrıştıracak
söz söylenmez.
Kelin
ayıbını takke örter. İnsanların
kurularını bulundukları makam veya zenginlikleri bulundukları
makam kabadır.
Kelin
melhemi olsa kendi başına sürer. İnsanın
elinde imkân olsa kendi işi için kullanır. Başkalarına
başvurmaz. Başkalarından yardım istemez.
Kem
söz sahibine aittir. Kötü
söz onu söyleyenin ayıbıdır. Ahlaklı dürüst insan kötü söz
söylemez. Kötü sözün kendisine geleceğini bilir.
Kenarın
dilberi nazik de olsa nazenin olmaz. Kenar
yerlerde yetişenler ne kadar nazik olursa olsun yine de çok kibar
olamaz. Mutlaka bir yerlerde bir hata bir kabalık yapar.
Kendi
düşen ağlamaz. İnsan kendi
yaptığı hatadan dolayı düştüğü zorluktan şikâyet edemez.
Çünkü kendi hatasıdır. Başkalarının suçu yoktur.
Kendin
ata binip babanı merkebe bindirme. Kişi
kendisi bir makama mevkie gelince bir şey oldum sanıp yaptığı
davranışlarla ailesini büyüklerini mahcup etmemeli. Onları
alçaltmamalı.
Kendin
tok olacağına çevren tok olsun. İnsanın
tok olması hiçbir şeyi çözmez. İnsanı rahat ettirmez. Önemli
olan çevrendekilerin dok olmasıdır. Çevrendekiler yok olunca hem
sana yük olmaz hem de ihtiyaç durumunda onlardan faydalanabilirsin.
Kepenek
altında er yatar. İnsanları
dış görünüşlerine bakarak değerlendirmemek lazım. Bizim
kıyafetine bakarak basit gördüğümüz nice insanlar aslında çok
zeki ve yetenekli insanlar olabilecek kişilerdir.
Keskin
akıl keramete kıç attırır. İnsan akıllı
olunca karşısındaki kim olursa olsun onun hakkından gelir. Ama
işini bilmezse aklını kullanmayı bilmezse başkalarına oyuncak
olur.
Keskin
sirke küpüne zarar verir. İnsan
yaptığı davranışlarda gösterdiği aşırı hırçınlıkla
sonuçta kendine zarar verir.
Kestirme
yoldan giden çok dolaşır. İnsan
emin olmadığı işte kolaya kaçmamalı. Eğer kolaya kaçarsa daha
çok yorulabilir.
Kıl
tane tane sakal olur. Her
şeyin azı bir araya gelerek çoğu oluşturur. Hiç bir şey birden
ortaya çıkmaz.
Kılı
kırk yarmak: Bir işi yaparken
en ince teferruatına kadar incelemek çok itina göstermek
Kılavuzu
karga olanın burnu ............. Çıkmaz. İnsanın
örnek aldığı kişi kötü kişi olursa başı dertten kurtulmaz.
Hep yanlış işler yapar.
Kırk
hırsız bir çıplağı soyamamış. Soyguncular
ne kadar maharetli olursa olsun kaç kişi olursa olsun soyulacak
kişinin bir şeyi yoksa neyini alacaklar.
Kırk
kere ölç bir kere biç. İnsan
yaptığı işten dolayı pişman olmak istemiyorsa iyi hesaplayıp
öyle yapmalı sonra yaptığından pişman olabilir.
Kırk
yıllık gani olur mu yani. Ömrünü
iyi güzel şeylerle geçiren insan yaşlandıktan sonra huyunu
değiştirmez.
Kırkından
sonra azanı teneşir baklar. Her
şeyin bir zamanı vardır. Yapılacak her iş zamanında zamanı
geçtik ten sonra yapılan iş insana ya utanç getirir ya da insanı
öldürür. İnsan yaşlandıkça ahlakını bozmamalı bozulan ahlak
ancak ölünce çıkar.
Kırkından
sonra saza başlayan ancak mezarda çalar. İnsan
yapmak istediğini zamanında yapmalı yaşlandıktan sonra yapılan
işin bir önemi yoktur ondan bir fayda görmez.
Kısmet
gökten zembile inmez. Her
şey çalışarak gayret göstermekle gerçekleşir hiçbir şey
kendiliğinden meydana gelmez.
Kısmetinde
ne varsa kaşığına o çıkar.
İnsanın kaderinde ne varsa hayat boyu karşısına o çıkar.
Kış
kışlığını kuş kuşluğunu yapar. Herkes
zamanı gelince kendisine düşen görevi yapar. Bundan dolayı kimse
kimseye kızmamalı alınmamalı veya niçin böyledir diye
düşünmemeli.
Kıyamet
günü ibadet olmaz. Bir işin
olması için önceden n hazırlanmalı gayret edilmeli iş olduktan
sonra yapılacak çalışma boşa uğramaktır.
Kız
anasından görmeyince sofra kaldırmaz. Kız
çocuğu kendisine annesini örnek alır. O ne yaparsa oda onu yapar.
Anne bunu bilip evladını ona göre eğitmeli.
Kız
beşikte çeyiz sandıkta. Eğer
kız evladın varsa doğar doğma çeyizini hazırlamaya başla sonra
geç kalırsın
Kız
evi naz evi. Kız istemeye
gidildiğinde kız tarafının istek ve arzuları çok olur. Onların
isteklerine nazlarına katlanmak boyun eğmek sabırla karşılamak
gerekir.
Kız
evlat öz evlattır. Kız evladı ailesine çok bağlıdır. Herkes
bir tarafa gitse de kız evlat ailesini terk etmez. Hastalıkta
ailesinin en yakındaki kişidir. Bu tutum ve davranışları
nedeniyle kız evlat ailesine en yakın kişi kabul edilir.
Kız
kendi havasına bırakılınca ya davulcuya varır ya zurnacıya. Kız
çocuğu kendi başına buyruk bırakılırsa aklına estiği gibi
davranmaya başlar.
Kızı
olan tez kocar. Kız
çocuğu ne kadar iyi olursa olsun mutlaka yetişinceye kadar birçok
sorun yaşayacaktır. Bu sorunları çözmek en az düzeye düşürmek
ailenin görevidir. Aile kız çocuğunu istediği gibi eğitinceye
kadar yaşlanır bunalır.
Kızı
soyundan alacaksın. Alacağın
kızın nasıl olacağını bilmenin yolu onun soyunu bilmekle olur.
Soyuna bakarak nasıl bir karaktere, nasıl bir ahlaka sahip olduğunu
ancak anlarsın
Kızım
var deme el koynuna girmedikçe, oğlum var deme muhtaç olmadıkça,
karım var deme borç para almadıkça. İnsan
çevresindekilerin ne derece dost ve samimi olduklarını gerçek
durumlarla karşılaşmadıkça bilemez. Bunlar aile bireyleri bile
olsa.
Kızını
dövmeyen dizini döver. Kız
evladını iyi eğitmeyen onu disiplin altına almayan, ileride
kızının yaptığı yanlış davranışlardan dolayı başına
birçok dert açar. Sıkıntı çeker.
Kimi
arabasını dağdan aşırır kimi de düz ovada yolunu
şaşırır. İşini bilen
insan şartlar ne olursa olsun her ortamda işini başarmayı
engelleri aşmayı bilir. İşini bilmeyen insansa şartlar ne kadar
müsait olursa olsun bir şey beceremez. Her şeyi berbat eder.
Kimse
ayranım ekşidir demez. Kimse
kendi malını kötülemez. Herkes kendi malının iyi ve kaliteli
olduğunu söyler.
Kimsenin
yaptığı yanına kar kalmaz. İnsan
eninde sonunda yaptığının karşılığını görür. İyilikse
iyilik kötülükse kötülük.
Kocan
koca olursa hanım Ayşe Hanım olursun, kocan koca olmazsa deli Ayşe
Hanım olursun. Eğer
evin erkeği işini bilen çalışan ailesini başkalarına muhtaç
etmeyen biri olursa kadında çevresinde hanım görünür. Yok, eğer
eğer ailenin erkeği görevini yapmayan biri ise evin hanımı
çektiği çileler yaşadığı sıkıntılar nedeniyle yıpranır
deli olur.
Kocasından
sonra kalkan karıdan, Hazirandan sonra ekilen darıdan hayır
gelmez. Anadolu
insanın kendine özgü düşüncesi kadın daima erken kalkmalı
evini hazırlamalı her şeyi yemeği hazırlamalı geç kalkan kadın
tembel kadındır. Ondan aileye hayır gelmez. Aynı şekilde haziran
ayından sonra ekilen darıdan da hayır gelmez. Çünkü zamanı
geçmiştir. Yetişmesi için gereken şartlar gitmiştir.
Kol
kırılır yen içinde kalır. Bir
aile içinde olan sorunlar yine aile içinde kalmalıdır. Dışarıya
sızdırılmamalıdır veya yansıtılmamalıdır.
Komşu
boncuğunu çalan ancak gece takar. Hırsızlıkla
bir şeye sahip olanlar onu diledikleri gibi kullanamazlar çünkü
sahipleri görür ve bizi anlar. Onun için ancak başkalarının
görmeyeceği yerde çalınan mal kullanılabilir.
Komşu
komşunun külüne muhtaçtır. Durumu
şartları ne kadar iyi olursa olsun insanın mutlaka yakınındakilere
işi düşer muhtaç olabilir.
Komşuda
pişer bize de düşer. Eğer
bizim yakınımızdaki insanlar bizim ihtiyacımız olan bir şeye
sahip olmuşsa gün olur bize de faydası dokunur. Bizde ondan
faydalanabiliriz.
Komşunun
tavuğu komşuya kaz görünür. Komşu
komşusunu çekemez. Birinin sahip olduğu mal diğerini gözüne çok
büyük ve değerli gözükür.
Kork
Allah'tan korkmayandan. İnsan
ya Allah’tan korkmalı ya da insandan utanmalı eğer bir insanda
bu özelliklerden bir yoksa ondan her tehlike gelebilir.
Kork
soysuzun soylusundan, korkma soylunun soysuzundan. Aslı
asaleti olmayan görmemiş insanın yönetiminden başında
olmasından kork çünkü ondan her şey gelebilir. Soylu insandan
düşmanında olsa korkma çünkü onun her davranışında bir
asillik bir asalet vardır. Yaptığı her şeyi düşünerek yapar.
Korkağı
fazla zorlama, cesur olur. Korkak
insanın üzerine fazla gidersen yapacak bir şeyi kalmadığını
düşünüp var gücüyle sana saldırır.
Korkak
bezirgân ne kar eder ne zarar. İnsan
ticarette korkak olursa kolay kolay kazanamaz. Zarar etmez belki ama
karda edemez. İnsan ticarette cesur olmalı ve riski göze
almalıdır.
Korkak
bezirgân ne kar eder ne zarar. Ticaretle
uğraşan insan cesur olmalı risk almayı bilmeli yoksa acaba zarar
Eder miyim diye düşünüp her şeyin hesabını yapmaya kalkarsa
kolay kolay ne kar eder nede zarar bir şey yapamaz.
Korkmuş
kişiye koyun başı çift görünür. Kişi
korkunca gördüğü her şeyi yanlış değerlendirir. Yaptığı
değerlendirmeler sağlıklı güvenilir olmaz.
Korku
dağları bekler. İnsan bir
şeyden korkarsa ondan kurtulmak için her çareye başvurur. Kişi
korktuğundan kurtulmak için dağlara çıkar, saklanır.
Korku
olmayan yerde nizam olmaz. Bir
yerde eğer düzen huzur istiyorsak orada bir şeylerin etkisi
korkusu olmalı yoksa herkes kendi başına buyruk hareket eder.
Düzen bozulur.
Korkulu
rüya görmektense uyanık yatmak yeğdir. İnsan
başına bir şey gelmektense zorda olsa tedbirli davranması daha
doğrudur.
Korkunun
ecele faydası yoktur. İnsan
başına bir şey gelecekse ne kadar korku çekerse çeksin onu
önleyemez. Onun için fuzuli yere korku çekmenin bir anlamı
yoktur.
Korkuyorsan
kediden niye çıktın delikten. Kişi
bir iş yapmaya korkuyorsa o işe girmemeli veya yaparım diye ortaya
çıkmamalı.
Koyun
can derdinde kasap et derdinde. Bu
herhalde insanların değişmez huyu biri karşılaştığı sorunu
nasıl atlatacağının sıkıntısında ilken diğeri ondan nasıl
faydalanabileceğinin hesaplarını yapar.
Koyun
gezmekle keçi kemirmek ile karnını doyurur. Düşünmeyen
aklını kullanmayan sadece başkalarının sözüyle hareket esen
insan başkalarının kendisine verdiğiyle, inat edenlerde
yaptıkları inatla zamanını harcayarak yaşar.
Koyuna
çoban, tarlaya sapan. Koyundan
verim alabilmen için ve onlara sahip çıkıp beklemek için çobana
ihtiyaç vardır. Tarladan verim alabilmek içinde sapanla sürülmesi
gerektir.
Koyunu
çok olan korkusunu geniş etmeli. Malı
mülkü çok olan onları korumak için onlara sahip olabilmek için
çok tedbirli olmak zorundadır.
Koyunun
olmadığı yerde keçi ye Abdurrahman Çelebi denir. Eğer
ihtiyaç duyulan şeyin kalitelisi yoksa kalitesizi de değere biner.
Kömürcü
ile dost olanın eline kara bulaşır. İnsan
dostunu güvenilmez kişilerden seçerse gün gelir insanlar ona da
güvenmez olur.
Köpeğe
gem vurma kendini at sanır. Kişiye
layık olduğundan daha fazla değer verirsen kendini bir şey sanır.
Hat tini aşar davranışlarda bulunmaya başlar.
Köpeği
dövmeli ama sahibinden utanmalı. Sana
sataşan kişiyle kavga yap onu hırpala döv ama onun büyüklerini
veya sahiplerini de incitmemeye çalış.
Köpeğin
hatırı yoksa sahibinin hatırı vardır. Sana
sataşan kişiyle kavga yapar onu hırpala döv ama onun büyüklerini
veya sahiplerini de incitmemeye çalışmalısın.
Köpek
ekmek veren kapıyı tanır. İnsan
kendine yardım edenleri iyilik yapanları tanır bilir.
Köpek
havlamadan kimse kaçmaz. İnsan
çevresindekilerden tehdit görmedikçe onlardan kaçmaz, uzak
durmaz.
Kopek
neylesin takkeyi, dingilderken düşürür. Kişi işine
yaramayacak yada kıymetini bilemeyeceği malı eşyayı ne yapsın.
Kendisi için kıymetsiz malı en basit bir zorlanmada dahi
elinden çıkarır.
Köpeksiz
sürüye kurt dalar. İnsan malını
mülkünü korumak için tedbir almazsa her türlü tehlike veya
zararla karşılaşabileceğini unutmamalı.
Kör
sadece ağzının yolunu bilir. Şartlanmış
insanı düşüncelerinden döndürmek çok zordur. Bu gibi inşanlar
ne olursa olsun sadece kendi bildiğine inanır kendi bildiğini
söyler.
Kör
malın kör alıcısı olur. Kalitesiz
kusurlu bir malı ancak beceriksiz, cahil ne yaptığını bilemeyen
insan alır.
Körle
yatan, şaşı kalkar. İnsan
arkadaşını yanlış zararlı kişilerden seçerse bir gün kendisi
de yanlış işlere bulaşır. Yanlışlıklar yapar.
Körün
istediği bir göz Allah'ın verdiği iki göz. Kişi
çok ihtiyaç duyduğu bir şeye istediğinden fazla sahip olursa
daha çok sevinir.
Köseyle
alay edenin top sakalı kara gerek. Başkalarını
yaptıklarıyla, davranışlarıyla, yapısıyla alay edenlerin
kendileri de her yönüyle dört dörtlük olmalı
Köşe
taşı köşede yakışır. Büyük
şahsiyetler büyük kişiler büyük makamlara büyük işlere
yaraşır.
Kötü
karı, kötü komşu, kötü at; birini boşa, birini boşla, birini
sat. İnsan çevresindekileri
iyi seçmeyi bilmeli en azından onlara karşı nasıl hareket
edeceğini bilmeli başını derde sokmamalı. Bu kadınsa boşamalı,
komşusuysa uzak durmalı samimi olmamalı atı ise onu satıp
kurtulmalı
Kötü
komşu insanı mal sahibi yapar. İnsan
komşusuna her zaman muhtaçtır bir şeyin eksikliğini duyunca
elinde yoksa ilk başvuracağı kimse komşusudur. Eğer komşusundan
ihtiyacını karşılayamıyorsa onu gider alır. O mala sahip olur.
Kötüden
iyilik beklenmez. Bir insan
kötü niyetli art niyetli ise ondan hiçbir zaman çevresindekiler
iyilik iyi bir davranış beklememeli.
Kötülerin
sözü, ölümünden güçtür. Kötü
kişilerin bizim için ettiği bir çirkin söz kolay kolay
unutulmaz. Kendi ölümü bile bir süre sonra unutulur ama sözü
unutulmaz devamlı üzecek şekilde hatırlanır.
Kötülük
eden pişmanlık biçer. İnsan
başkalarına kötülük etmekle kendisine kötülük etmiş olur.
Gün gelir yaptığı kötülük gelir kendini bulur.Yaptığı
kötülüklere kendini pişman eder.
Kötürümden
aksak, hiç yoktan torlak değildir. Bir
şeyin kalitesizi, sakatı da olsa hiç bulunmamasından daha iyidir.
Kötüye
yapılan iyilikten köpeğe atılan kemik daha hayırlıdır. Kötü
insan kendisine yapılan iyiliği bilmez çevresindekilere her zaman
zarar verir. Onun için kötü insana iyilik yapmaktansa köpeğe bir
kemik at daha iyidir. En azından sana havlamaz.
Köyden
köye it ürümez. Kişiyi
ilgilendirmeyen bir konuya dışardan karışması doğru olmaz.
Köylü
misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der. Köylü
veya insan bir işi yapmak istemeyince onu doğrudan söylemezde bin
bir mazeret uydurur.
Kuduz
ölür amma, daladığı da ölür. Topluma
zararlı kişi yaptıklarının cezasını görürü ama ondan zarar
görenlerde acılarını çekmeye devam eder.
Kul
azmadan bela inzal olmazmış.
İnsanlar kötülüğe sapmadıkça doğru yoldan ayrılmadıkça
başlarına kötü bir şey gelmez. Eğer gelmişse bunun sebebi yine
insanın kendisidir. İnsanlar sapkınlığa düşmüşse artık
başlarına bir şeyin geleceğini de düşünmelidirler
Kul
sıkışmayınca Hızır yetişmez.
Kişi gerçekten dara düşmeyince bir yardım eden olmaz.
Kulaklardı
etmek: İşi
yapmamak boş vermek, unutmak önemsememek
Kuma
anlaşmışta elti anlaşamamış. Kuma
olanlar birbirileriyle anlaşamazlar birbirlerini çekemez ve düşman
görürler ama Eltiler onlardan daha fazla birbirileriyle
hasımdırlar. Onlar hiç birbirleriyle anlaşamazlar. Kumadan
beterdirler.
Kundakta
giren teneşirde çıkar. İnsanın
doğuştan gelen huyu zorla değiştirilemez ondan vazgeçemez, ancak
ölünce huyundan vazgeçer.
Kurbağaya
bir vurursan iki sıçrar. İnsan
kendisini ilgilendirmeye bir işe uzaktan uzağa karışmamalı.
Kurda
neden boynun kalın demişler; kendi işimi kendim görürüm
demiş. İnsan ancak kendi
işini kendi görürse başkalarına minnet etmeden zorda kalmadan
minnet etmeden yaşar.
Kurdun
boğazına ciğer asılmaz. Kişiye
zarar verebileceğini tahmin ettiğimiz şey emanet edilmez.
Kurt
ihtiyarlayınca köpeğin maskarası olur. İnsan
güçlü iken zengin iken herkesin karşısında itibarlıdır. Ama
zayıf duruma düşünce herkese alay konusu olur.
Kurt
komşusunu yemez. Kişi
ne kadar kötü olursa olsun çok yakınındakilere dokunmaz zarar
vermez.
Kurt
sisli havayı sever. Toplumda
kargaşa çıkarmak isteyenler çevresini rahatsız etmeyi alışkanlık
haline getirenler isteklerine ulaşmak için kargaşa ortamını
beklerler
Kurt
yağmurdan korksaydı, kürk yapardı. Kişi yapacağı
işten korkarsa ona göre tedbirini alır. Hazırlık yapar.
Kuru
bakla kuru taşa yapışmaz. Kişiye
yapmadığı bir işi yamamaya kalkışmak boşuna uğraşmaktır.
Kuru
laf karın doyurmaz. Laf
söylemekle bir yere varılmaz karın doyurulmaz, ancak çalışarak
insan ihtiyaçlarını giderir.
Kurunun
altında yaş ta yanar. Toplumda
zararlı insanlar varsa, içindeki iyi insanlarda onların yüzünden
zarar görürler.
Kuşkanadına
kira istemez. İnsan
kendi için yapacağı bir işinden dolayı başkasından ayrıca bir
ücret istemez.
Kuş
taneden kaçmaz. Kişi
menfaatine olan bir işten kaçmaz eğer kaçarsa o işte bir aksilik
görmesindendir.
Kuşa
süt nasip olsa anasından olurdu. Eğer
kişiye bir şey nasip değilse ne kadar uğraşırsa uğraşsın
ondan faydalanamaz.
Kuşkulu
uyku evin bekçisidir. En
ufak bir tıkırtıya uyanan kişi evin güvenliği için önemlidir.
Çünkü en küçük bir tıkırtıda dahi uyanıp halkı haberdar
eder.
Kuştan
korkan darı ekmez. İnsan bir
iş yapmak için başkalarından korksa hiçbir iş yapamaz aç kalır
Kuzusuna
kıymayan kebap yiyemez. İnsan
iyi şeylere ulaşmak istiyorsa bazı şeylerden de fedakârlık
etmeyi bilmelidir.
Kürk
ile börk ile adam olunmaz. Kişi
kılık kıyafetle süslü elbiselerle topluma kendini kabul
ettiremez. Eğer kendini kabul ettirmek istiyorsa bilgi beceri ve
davranışlarını geliştirmelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder