S Harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler ile açıklamaları
Sabaha
kalan davadan korkma.
Eğer bir iş acele gerektirmiyorsa onu sabaha bırakmaktan çekinme.
Bir işin sonucu eğer sana henüz yansımamışsa artık korkulacak
bir durum yok demektir. Eğer içinde bulunduğun sorunun etkileri
hemen sana yansımamışsa artık korkacak bir durum yok demektir.
Demekki sorun senin korktuğun kadar tehlikeli boyutta değildir.
Sabaha
çıkmamak:
Sabaha kadar yaşamamak.
Sabah
sürçen geceye dek sürçer. Bir
işin başlangıcında beceriksiz görünen kişi o işin sonuna
kadar beceriksizliğini devam ettirir.
Sabahı
bulmak:
bir konu veya iş üzerine gece yarılarına kadar uğraşmak, çok
emek vermek
Sabahın
köründe:
Çok erken, alaca karanlıkta
Sabahın
kızıllığı akşamı kış eder; akşamın kızıllığı sabahı
güz eder.
Sabah tan yeri kızılsa akşama hava soğuyacak demektir. Akşam
gökyüzü kızılsa sabaha güz geldi demektir.
Sabahleyin
yağmur yağarsa gir yoluna, ikindiden sonra yağarsa gir foluna.
Sabahleyin yağan yağmur geçicidir. Birazda durur hava açar. İşine
devam edebilirsin ama yağmur ikindiden sonra ise hiç işe bulaşma
yağmurun ardı gelecek demektir. Buna göre evine çekil tedbirini
al demektir.
Sabır
acıdır meyvesi tatlıdır.
İnsanların bazı olaylar karşısında sabretmesi metanetle hareket
etmesi zordur, ama bu zorluk insanı en azından öfke ile yapacağı
hatalı bir davranıştan alıkoyar korumuş olur.
Sabır
ile koruk helva, dut yaprağı atlas gibi olur. Eğer
bir işte başarıya ulaşmak istiyorsak sabretmesini ancak sabırla
başarıya ulaşacağımızı bilmeliyiz. Nasıl sabırla koruk helva
oluyorsa ipek böceği sabırla kozasını örüp o kozadan atlas
gibi halı oluyorsa sabrın bizi nerelere getireceğini görebilmemize
bundan güzel örnek olmaz.
Sabır
sahibi Mısır'a sultan olur.
İnsan bir şeye ulaşmak istiyorsa sabretmeyi bilmeli. Mutlaka
sabırla çalışmanın sonunda başarı gelecektir.
Sabır
taşı:
Çok sabırlı
Sabreden
derviş muradına ermiş. İnsan
bir işi yapmak için sabırla çalışırsa mutlaka sonunda başarıya
ulaşır.
Sabreyle
işine hayır gelsin başına. İnsan
nasıl bir zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın sabretmeli
sabrederse sabırla işini yapmaya gayret ederse sabrın sonunda
mutlaka hayır vardır mutlaka hayırlı sona ulaşılacaktır.
Sabrın
sonu selamettir. İnsan
başarıya veya isteğine ulaşmak istiyorsa sabırla çalışmalı
ve gayret etmelidir.
Saç
kıvamını bulur hamur tükenir, yaş kıvamını bulur ömür
tükenir.
İnsan isteğine eninde sonunda ulaşır ama iş işten geçmiş
olur.
Saç
sefadan tırnak cefadan uzar. İnsan
çok sıkıntılıysa saçı uzarmış rahatsa tırnakları uzarmış.
Saçına
ak düşmek:
Saçı beyazlamak, Yaşlanmak
Saçını
başını yolmak:
üstünü başını yırtarcasına ağlamak, çok üzülmek ve
üzüntüsünü dışına vurmak
Saçını
süpürge etmek:
Yaptığı işe kendini tamamen vermek, o uğurda uğraşmak
Saçma
sapan konuşmak:
Nereye vardığını ne anlama geldiğini düşünmeden ağzına
geleni söylemek
Sade
pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir
evlat gerek kazana: Bir
işin kaliteli iyi güzel olması için ona malzeme gerekir aynı
şekilde babadan kalan malda insanı bir yere vardırmaz insanı
kurtarmaz. İnsan geçinmek istiyorsa baba malına güvenmemeli
çalışıp kazanmalı
Sadık
dost akrabadan yeğdir. İnsanın
sadık candan dostu akrabasından daha iyidir.
Safa
ile yenen cefa ile kazanılır. İnsan
rahat bir şekilde yemek istiyorsa çalışıp kazanmalıdır.
Safra
atmak:
Kendine zarar veren bir şeyden kurtulmak
Sağa
sola bakmamak:
Çalışırken çevresi ile ilgilenmemek, sade kendi işini yapmak
Sağmal
inek:
Sürekli sömürülen kişi
Sağır
duymaz uydururmuş.
Sağır insan duymaz ama bulunduğu toplumdaki insanların hareketine
bakarak yorumlamaya çalışır ve kendine göre anlatılanları
yorumlar ama doğru ama yanlış.
Sahibinden
evvel ahıra girme. Bir
yerde çalışıyorsan iş sahibinden önce işe başlama önce iş
sahibini bekle onun iş ile ilgili düşüncesini öğren ondan sonra
işe başla ki bir aksilik olmasın.
Sakal
bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın. Gelir
gidere denk olmadıktan sonra ne kadar uğraşırsan uğraş fazla
yapacağın bir şey yoktur. Sonucu değiştiremezsin. İstediğini
yapamazsın. İşler denk gitmiyorsa zorla yapabileceğin birey
yoktur.
Sakalda
keramet olsa keçi padişah olurdu. İnsan
sakal bırakmakla bir yere varamaz bir şey olamaz makamı mevkii
yükselmez. Eğer sakalla bir yere varılsaydı keçi padişah
olurdu.
Sakalı
ele vermek:
Emrine girdiği kişinin sözünden hiç çıkmamak
Sakınan
göze çöp batar.
Bir işe fazla titizlik gösterilmemeli çok fazla titizlik
gösterilen işin sonunda mutlaka bir aksilik çıkarmış.
Sakla
samanı gelir zamanı. İnsan
bir şeyi ne işime yarar deyip atmamalı gün olur ona da ihtiyaç
duyulabilir.
Salık
vermek:
serbest bırakmak, Uygun olduğunu söylemek
Salt
çoğunluk:
Yarıdan bir fazla olan çoğunluk
Saltanat
sürmek:
Zenginlik ve bolluk içinde yaşamak, her isteğini gerçekleştirmek
Saman
altından su yürütmek:
Kendini belli etmeden gizli işler yapmak, ortalığı karıştırmak
Saman
gibi:
Tatsız yavan
Sana
taşla vurana sen aşla vur.
Sana kötülük yapana sen iyilikle karşılık ver. Önemli olan
kötülüğe iyilikle karşılık verebilmektir.
Sana
verem bi öğüt, ununu gendi elinle öyüd.
Yöresel atasözü insana yapılabilecek en güzel nasihat en güzel
tavsiye kendi işini kendi görmesidir. Başkalarından
beklememesidir. Başkalarını bekleyen işinden başarılı sona
ulaşamaz.
Sana
zor geleni başkasından isteme.
Senin için yapılması zor olan bir şeyi başkalarından isteme
eğer kendin yapmayı kabullenemediğin bir işi başkalarından hiç
bekleyemezsin.
Sanat
altın bileziktir. İnsanın elinde bir mesleği varsa en büyük
zenginliği budur. Her şey biter yok olur ama sanat sağlık oldukça
vardır ve insanı başkalarına muhtaç olmaktan korur.
Sanatı
ustadan görmeyen öğrenmez.
Her işin bir erbabı vardır. Eğer işi asıl ustasından
erbabından göremezsek iyi öğrenemeyiz.
Sanmadığın
taş baş yarar. İnsan
hiçbir şeyi küçümsememeli senin önemsemeyip küçümsediğin
bir iş başına umulmadık dertler açabilir.
Sarhoştan
deli bile kaçar.
Sarhoş insan ne yaptığını bilmez hareketleri tamamen bilinç
dışıdır, akılsızcadır. Bu nedenle deliler bile zararlı olur
diyen sarhoştan kaçar.
Sarımsağı
hesap eden, paçayı yiyemez. Yapacağı
işte her şeyi veya küçük şeylerin hesabını yapan insan
yapacağı işten kazanç sağlayamaz.
Sarımsak
içli dışlı, soğan yalnız başlı.
Uyum içerisindeki insanlar aynı aile fertleri gibi birbirleriyle
samimi içli dışlı olurlar ama bunu başaramayanlar yalnız
başlarına kalırlar.
Sarımsak
yemedim ki ağzım koksun. Suça
bulaşmamış insan suçlanacağından korkmaz.
Sarımsağı
gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış. Toplum
içerisine giren kötü niyetli bir insanın gerçek niyetini ancak
kırk gün sonra öğrenebiliriz. Kötü niyetli insana niyetini
çevresinden kırık gün boyunca saklar.
Sarmaş
dolaş olmak:
Birbirlerine büyük bir özlem duyarak kucaklaşmak
Satıp
savmak:
İhtiyacını karşılamak için elinde bulunan her şeyi satmak
Sayılı
gün tez geçer. Yapacağı
iş belli bir takvime bağlı olanlar acele etmeli çünkü işin
yapılması için verilen süre çok çabuk geçer.
Sebepsiz
kuş bile uçmaz.
Dünyada her ne olmuşsa bunun mutlaka bir sebebi vardır. Sebebi
olmadan hiçbir şey gerçekleşmez bu kuş bile olsa.
Sebil
etmek:
Parasız hayrına herkese dağıtmak
Sel
gider kum kalır. İnsanlar
arasındaki ilişkilerde önemli olan kalıcı değerlerin
korunmasıdır. Yoksa geçici olan şeylerin bir önemi yoktur.
Unutulur gider.
Sel
ile gelen yel ile gider.
Emek vermeden kolay yoldan beleşten kazanılan para mal mülk aynı
şekilde hesapsız şekilde harcanır gider. Farkına varamayız.
İnsana bir faydası olmaz.
Selam
para kelam para.
Her şey para harcamayı gerektirir. Her şeyin ucu parada yapılan
her şeyin para ile karşılanıyor.
Selin
ağzı tutulur elin ağzı tutulmaz.
İnsanlar dedikodu yapar laf çekiştirir. Birçok şeyi çalışarak
uğraşarak önleriz ama insanların dedikodusunu laf taşımasını
ne yaparsak yapalım önleyemeyiz.
Selamı
sabahı kesmek:
Dostluğu bozmak, İlişkiyi kesmek
Sen
bilirsin deyince kavga olmaz. Ortak
yapılan işte karşındakinin fikirlerine saygı ve anlayış
gösterirsen arada kavgada bir problemde olmaz. Her şey gayet güzel
yürür.
Sen
bir garip çingenesin telli zurna nene gerek. Kişi
kendi gücüne bilgisine maddi durumuna göre iş yapmalı
kaldıramayacağı bir işin altına girmemeli sonra o işin altında
kalır ezilir.
Sen
işlersen mal işler, insan öyle genişler.
İnsan çalıştıkça daha fazla kazanır, malı mülkü olur. Onlar
arttıkça daha fazla iş yapma imkânı olur. Böylece zenginliği
artar.
Sen
işten korkma iş senden korksun.
Bir iş yapacağın vakit işi gözünde büyütüp geri
durmamalısın. İşe azimle ben bu iş başaracağım diyerek
başlamalısın ki işi en kısa zamanda ve en güzel şekilde
başarasın.
Sen
kazanda düşmana kalsın.
İnsan adam sende bana ne ben çalışacağımda ne olacak kime
kalacak diye düşünmemeli. İnsan çalışmalı kazanmalı isterse
bu kazancı düşmana kalsın.
Sen
olursan bensiz ben olurum sensiz.
Sen çevrendekilerle ilişkini kesersen onlarda senden ilişkilerini
keser. Bunu artık normal karşılamalısın.
Senli
benli olmak:
Çok samimi olmak
Sepet
havası çalmak:
İşine son vermek, fuzuli şeylerden bahsetmek
Ser
verip sır vermemek:
Çok güvenilir, sırrı konusunda canı pahasına da olsa düşmana
gizli bilgileri vermez.
Ser
verip sır vermemek:
Bir zorlamalara rağmen sırrını başkalarına söylememek
Ses
çıkmamak:
Birinden bir tepki gelmemek, hiçbir tepki vermemek
Sesi
ayyuka çıkmak:
Üzüntüden veya zordan sessinin en son noktasına kadar bağırıp
yardım istemek.
Set
çekmek:
Yapılana engel olmak
Sev
seni seveni hak ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan
ise. Seni
seven kim olursa olsun zengin fakir akraba yabancı seni gerçekten
seviyorsa sende onu sev. Seni sevmeyende kim olursa olsun kim
olacaksa olsun sultanda olsa makam mevki sahibi de olsa seni
sevmedikten sonra sende onu sevme.
Sevda
geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur. Birbirleri
ile sevdalı onlalar kaynaşır birbirini sever hiçbir şey onların
sevgisini değiştiremez. Ama zamanla sevda geçer aşk biter o
birbirinden ayrı olamayanlar artık birbirine işkence vermeye
başlar.
Seyrek
git dostuna kalksın ayaküstüne. İnsan
dostu da olsa akrabası da olsa onu seyrek ziyaret etmeli ki her
gidişinde samimiyet ve iltifat görsün. Sık sık yapılan ziyaret
bıkkınlık yaratır.
Sıcağa
kar mı dayanır. Eğer
insan kazanmaz da sürekli harcarsa ne kadar zengin olursa olsun buna
hiçbir şey dayanmaz. Bir gün gelir her şey biter.
Sıcak
para:
Kaynağı belli olmayan nereden geldiği bilinmeyen para
Sıçan
geçer yol olur.
Bir iş için açılan kötü bir yol zamanla alışkanlık haline
gelir. Herkes o yolu izlemeyi alışkanlık haline getirmekten
yapmaktan sakınmayabilir.
Sıfırı
tüketmek:
Maddi gücünü, parasını elindeki tüm imkânlarını tüketmek
Sık
gidersen dostuna yatar, yatar arka üstüne.
. İnsan dostu da olsa akrabası da olsa onu seyrek ziyaret
etmeli ki her gidişinde samimiyet ve iltifat görsün. Sık sık
yapılan ziyaret bıkkınlık yaratır.
Sırça
köşkte oturan komşusuna taş atmaz.
Kendisi de zaman zaman hata yapan kişi başkalarının hatalarını
da gerektiğinde görmezlikten gelmeli.
Sırrını
düşmanının bilmesini istemezsen, dostuna açma. Sırrını
dostuna açarsan onunda başkalarına anlatacağını ve ağızdan
ağza yayılacağını bilmelisin.
Sırrını
verme dostuna dostunun dostu vardır o da söyler dostuna. İnsan
sırrını kendisine saklamalı dostu bile olsa anlatmamalı çünkü
oda söyler dostuna ağızdan ağza yayılır sır olmaktan çıkar.
Sırtı
kaşınmak:
Dayak yemeyi ister davranışlarda bulunmak
Sırtı
pek:
Kalın giysili, İyi giyinmiş
Sırtını
dayamak:
Yaslanmak, güçlü birinin koruyuculuğunda olmak
Sinekkaydı
tıraş:
yüze sakal bırakmadan çok temiz yapılan traş
Sinek
bir şey değil mide bulandırır. Bazı
kusurlar belki çok basit görülebilir. Bu çok basit görülen
kusurlar karşınızdaki insanda hiç ummadığınız etkilere yol
açabilir.
Sinek
pekmezciyi tanır.
İşinde usta olan işini bilen kişi kimden ne alacağını neyi
öğreneceğini bilir. Boş şeylere zaman harcamaz.
Sirkesini
sarımsağını sayan paçayı yiyemez.
Her şeyi hesaplayan yaptığı işte başarılı olamaz. Kar edemez.
Sivri
dilli:
Çok konuşan konuşmaları ile karşısındakine hakaret eden
Sofu
soğan yemez, bulunca sapını komaz.
Bazı konularda ileri geri konuşanlar veya başkalarını
eleştirenler ellerine fırsat geçince konuştuklarının tam aksini
yaparlar.
Soğanın
acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir. Bir
işin zorluğunu sıkıntılarını o işi yapanlar bilir. Dışardan
görenler veya dinleyenler yada hazır bulanlar asla bilemez.
Sokma
akıl yedi adım gider.
İnsan kendisi düşünmeli çalışmalı karar vermeli yoksa zorla
öğretilen akılla bir yere varılmaz. Bugün öğretirsin yarın
yine unutur.
Solda
sıfır:
Hiç önemi olmayan
Soluk
soluğa:
Hiç durmadan koşarak çok hızlı bir şekilde
Son
gülen iyi güler.
Bir işte zorluklar problemler aşıldıktan sonra başarıya
ulaşılmışsa başaranlar sevinir mutlu olur. Çektikleri
sıkıntıları unuturlar.
Son
pişmanlık fayda etmez.
İnsan yanlıştan zamanında Vaz geçmeli ve yanlışını
düzeltmeli iş işten geçtik ten sonra pişman olmak bir şeyi
halletmez. Kimseye fayda sağlamaz.
Sona
kalan dona kalır.
Yapacağı işte ağır davranan kişi zarar eder.
Sora
sora Bağdat bulunurmuş.
İnsan yeter ki bir şeyi yapmaya niyet etsin en zor şartlarda bile
öğrenip isteğini gerçekleştirir.
Sorma
kişinin aslını, sohbetinden bellidir.
Kişinin aslını asaletini sormaya gerek yoktur. Onu öğrenmenin en
kolay yolu kişinin sohbetidir. Kişi aslına göre sohbet konusu
seçer.
Sorma
kişinin aslını, sohbetinden çıkar neslini.
Kişinin aslını asaletini sormaya gerek yoktur. Onu öğrenmenin en
kolay yolu kişinin sohbetidir. Kişi aslına göre sohbet konusu
seçer. Sohbetiyle kim olduğunu ortaya koyar çevresine gösterir.
Soysuz
olandan soylu evlat doğmaz.
İnsanın aslı asaleti yoksa ondan onun zürriyetinden de soylu bir
davranış beklenemez.
Soyup
soğana çevirmek:
Hiç bir şey bırakmamasına tek birisini soymak
Söyleyene
değil söyletene bak. Konuşan
kişinin sözleri hoşumuza gitmişse bunları ona Allah söyletiyor
der çok hoşlanırız.
Söz
ağızdan çıkar.
İnsan söz verirken iyi düşünmeli artık verilen sözden geri
dönmemeli.
Söz
büyüğün su küçüğün. Sofrada
konuşmak yemeye başlamak büyüğün hakkıdır. Önce başlamalı
ama su küçüğündür. Suyu içmeye küçükler başlamalıdır.
Söz
dediğin yaş deridir nereye çekersen oraya gider.
Yaş deriyi nasıl ne yönde çekersen o yöne uzar. Sözde yaş
deriye benzer. Dinleyen ne yöne çekmek isterse o yönde sözleri
yorumlar.
Söz
gümüşse sükût altındır. Bir
yerde konuşmak çok değerli olabilir, ama unutmamalı ki konuşmanın
değerli olduğu yerde önce susup dinlemek daha da değerli
olabilir.
Söz
var dağa çıkarır; söz var, dağdan indirir.
Bir söz vardır söyleneni deli eder asi eder isyankar eder katil
eder söz vardır insanı bütün sıkıntılarında kurtarır,
insanı yapmak istediği kötü şeylerden Vaz geçirir.
Söz
var iş bitirir; söz var baş yitirir.
İnsan konuşurken neyi ne amaçla söylediğini iyi bilip ona göre
konuşmalıdır. Konuşmasını bilen insan çok zor işleri iki
cümle iki sözle halleder ama öyle sözler vardır ki söyleyenin
başını derde sokar.
Söz
anlayan beri gelsin:
Hiç biriniz sözden anlamıyorsunuz
Söz
sahibi olmak:
Konuşmaya yetkili olmak
Söz
tutmak: Söz
dinlemek
Sözüm
meclisten dışarı:
Kaba sözü bulunduğu toplumdaki kimseye söylemek istememek
Sözüm
ona:
Sanki güya
Sözüm
yabana:
Meclistekilerin dışındakilere yönelik söylenen çirkin
söz
Sözünü
bil, pişir; ağzını der, devşir. İnsan
ağzından çıkacak her sözü iyice düşünüp öyle söylemeli
sonradan pişman olmamak için sözünü durup düşünmeli sonra
söylemeli
Stop
etmek:
Çalışırken aniden durmak, çalışmamak
Su
akarken destiyi doldurmalı. İnsan
elinde fırsat varken değerlendirmesini bilmelidir. Sonra geç
kalır.
İnsan
gençken parayı kazanırken değerlendirmeli yatırım yapmalı
geleceğine hazırlanmalı. Sonra pişmanlık fayda etmez.
Su
aktığı yere akar. Zorla
hiçbir şeyi değiştiremezsin. Her şey kendi düzeninde yürür.
Su
başından bağlanır. Kişi
bir işi yapmaya niyet etmişse o işe başından başlamalı, sonuna
vardırmalı. Yarıdan başlanan işten hayır gelmez.
Kişi
alacağı bir malı asıl sahibinden istemeli aracılarla bu iş
yürümez.
Su
bulanmayınca durulmazmış. İnsan
zorluklarla karşılaşıp onları aşmadıkça huzura refaha
çıkamaz.
Su
içene yılan bile dokunmazmış.
Su içerken kim olursa olsun kesinlikle dokunulmaz bu düşmanın
değil yılan bile olsa.
Su
testisi suyolunda kırılır. Kişi
ömrünü inandığı uğraştığı çalıştığı iş uğrunda
bitirir.
Su
uyur düşman uyumaz. Su
devamlı akar, hiç durmaz, durması da mümkün değildir. İnsanın
düşmanı kötülük açısından sudan daha hareketlidir daha
tehlikelidir. Düşman her zaman için bir kötülük yapmanın
yolunu arar hile arar tuzak kurar hiç durmaz. Bu yönden düşmanın
akan sudan da tehlikeli olduğunu unutmamalıyız.
Su
dökmek: İşemek
Su
gibi gitmek:
Bol bol harcamak
Su
götürmez:
Başka bir yoruma el vermeyen
Su
katılmamış:
Saf temiz,tertemiz, içine hiç birşey katılmamış olan
Su
koy vermek:
Sözünde durmamak, yalan yola konuşmak
Suç
samur kürk olsa kimse üstüne almaz. Suçlu
olmayı suçu üzerin almayı kimse istemez. Suç samur kürk gibi
değerlide olsa bu aynıdır, değişmez.
Sultan
palamuttan kalmak:
Çok eski devirden kalmak
Sus
payı:
kişiye konuşmaması için ayrılan zaman
Sus
pus olmak:
Sessiz kalmak, Ses çıkarmadan karşısındakini dinlemek.
Mahcubiyetinden diyecek bir şeyi olmamak.
Suya
sabuna dokunmamak:
Kendisine zarar verebilecek konularla ilgilenmemek
Suyunu
çekmek:
Kurumak, susuz kalmak
Suyu
mu çıktı: Beğenilmeyecek
bir tarafı yok.
Sükût
ikrardan gelir. Kişi
kendine yapılan ithamlara itiraz etmiyorsa o ithamları kabul ediyor
demektir.
Süngüsü
düşmek:
Morali bozulup, suratı asılmak
Sürüsüne
bereket:
Çok fazla, bol bol
Süsleyip
püslemek:
Göze batacak kadar süslemek
Sürüden
ayrılanı kurt kapar. İnsan
içinde bulunduğu toplumdan ayrılmamalı. Toplum ile hareket etmeli
yok kendi başına buyruk hareket ederse başına her şey gelebilir.
Sütten
ağzı yanan, ayranı üfleyerek içer.
Yaptığı bir işte hata eden ve pişman olan kişi artık her
yaptığı işe çok dikkat eder
Sütliman
olmak:
Durulmak, sakinleşmek
Sütü
bozuk:
Karaktersiz, ahlaksız, terbiyesiz
Yorumlar
Yorum Gönder