ATASÖZÜ VE DEYİMLER A Harfi ile başlayanlar
ATASÖZÜ VE DEYİMLER
A köse,
sayılmadık kaç tel sakalın var? :
Kişinin kendi önemsizliğini veya yaptığı işin önemsizliğini
kapatıp çok önemliymiş gibi göstermesi. Çok yaşamış çok şey
görmüş artık yaşadıklarından ders almasını bilir.
Aba vakti aba,
yaba vakti yaba.
İnsan giyinme, eğlenme ve çalışma zamanını bilmeli. İş vakti
gelince çalışmalı eğlenme vakti, gelince de eğlenmeli bunları
birbirine karıştırmamalı. Her iş zamanında yapılmalı
Aba altından
sopa göstermek Karşısındakine
dost gibi görünüp onu dolaylı yoldan tehdit etmek. Bir yandan
yüzüne gülerken diğer taraftan da karşısındakini tehdit etmek.
Abanın kadri
yağmurda bilinir. Bir
şeyin kıymeti anlatmakla değil ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu
vakit anlaşılır.
Abbas
yolcu: Ölmesi yakın,
yola çıkmak üzere, gidici
Abdal abdalın
ne umduğunu, ne bulduğunu ister.
Kişi kendi emsallerini ne aç kalmasını nede varlıklı olmasını
ister. İnsan akranlarının başkalarının kendinden üstün
olmalarını istemez.
Abdal ata
binince bey oldum sanır, Şalgam aşa girince yağ oldum sanır.
Haddini ve konumunu bilmeyenler birden bire mevki sahibi para mal
mülk sahibi olunca kendini bir şey oldum sanır.
Abdal düğünden
çocuk oyundan usanmaz. Nasıl
ki çocuk oyun oynamaktan bir türlü usanmazsa, akıllı olmayan
insan da zamanını çocuk gibi gereksiz boş şeylerle geçirir.
Abdal tekkede
hacı Mekke’de gerek. İnsan
yaşı konumu becerisi bilgisi kabiliyeti ile layık olduğu
mertebede olmalı. İnsan
becerisi ile uygun yerde olmalı.
Abdala "kar
yağıyor demişler" üşümeye hazırım demiş. İnsan
olacaklara, başına geleceklere önceden hazırlıklı olmalı,
yoksa aniden başına geleceklere katlanmak zorunda kalır.
Abdalın karnı
doyduktan sonra gözü yolda kalır.
İnsan açken çaresizdir ama karnı doyunca aklı işlerinde kalır.
İnsan ancak karnı doyunca işe koşturur.
Abdalın yağı
çok olunca gah borusuna çalar, gâh gerisine. İnsan
kıymetini bilmediği, ihtiyacı olmadığı bir şeye gereğinden
fazla sahip olursa onu gereksiz yerlere harcar. Elindekini nasıl
harcayacağını bilmez.
Abdestsiz
softaya namaz dayanmaz.
Yaptığı işte samimi olmayanlar çevresindekileri inandırmak için
her yola başvurur. Zahmet çekmeden yapılan iş göz boyamadan
öteye gidemez.
Aça dokuz
yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsana
ne kadar iyi bir ortam sağlarsan sağla açlığını kolay kolay
unutturamazsınız.
Acele bir
ağaçtır meyvesi pişmanlıktır. Acele
yapılacak bir işin sonu bizi yaptığımızdan pişman edebilir.
Acele yapılan işin sonunda mutlaka bir hata yapar yaptığımız
işten pişman oluruz.
Acele eden ecele
gider. Her
şey kendi düzenine göre yapılmalı aceleden yapılacak işten
hayır gelmez sonunun nereye varacağını kestirmek zordur. Hatta
bizi ölüme bile getirebilir.
Acele eden
kancık, kör doğurur. Özen
göstermeden aceleyle yapılacak işten hayır gelmez. Mutlaka bir
aksilik bir eksiklik ortaya çıkar.
Acele etme
dilini dişlersin.
Acele ile yapılacak iş sonunda insanın kendisine zarar verebilir.
Acele ile menzil
alınmaz. Acele
yapılacak işten bir hayır gelmez. Hedefe varmak zordur. Yapılan
işte istenilen hedefe ulaşılmaz.
Acele işe
şeytan karışır. Acele
işin kimseye bir faydası olmaz. Her zaman bir hata yapabiliriz. Her
türlü aksilikle karşılaşabiliriz. Acele ile yapılan işe
mutlaka bir fitne fesat karışır.
Acele şeytandan,
teenni Rahmandan. Bir
işte acele etmek doğru değildir. Acele ile yapılan işten fayda
gelmez. İnsan bir işi yapmaya karar verdiği zaman daima sabırlı
olmalı ve akıllı karar vermeli.
Acele yürüyen
yolda kalır. Acele
yapılacak işten bir hayır gelmez. Aceleyle yapılan işte başarıya
sona varılmaz, yarı yolda kalınır.
Aceleye
gelmek:
Bir işin yapılmasında çabuk hareket etmek ve sonunda istediği
verime ulaşamamak.
Acemi katır
kapı önünde yük indirir. Bir
işin acemisi nerede neyi nasıl yapacağını bilemez. Yanlış
işler yapar.
Acı acıyı, su
sancıyı keser. Zorlukları
engelleri geçmek daha büyük zorlukları yenmekle ancak
gerçekleşir.
Acı çekmek:
Uzun süre
ağrı sızı hissetmek.
Acı acı
gülmek.
Üzüntüsünü kaşsısındakine gülerek göstermek. Gülüşünün
bile üzüntüden olduğunu ifade etmek.
Acı patlıcanı
kırağı çalmaz. İşe
yaramayan insanı başkaları ne yapsın ki kendine faydası
olmayanın başkalarına hiçbir faydası olmaz. Hayatın
zorluklarını yaşamış yeterince tecrübe sahibi olmuş kişiler
dış etkilere karşı kendini korumayı bilir.
Acı soğan
yemedim ki içim acısın.
Pişman olacağım yanlış bir şey, kötü bir iş yapmadım
ki onun üzüntüsünü duyayım manasında kullanılır. İnsan
yanlış bir şey yapmadıkça yapılandan dolayı zarar etse de
pişmanlık duymaz üzülmez.
Acı
söylemek: Karşısındakini
incitecek şekilde konuşmak
Acıkan doymam
susayan kanmam sanır.
İnsan bir şeye çok fazla ihtiyaç duyunca asla o ihtiyacı
gideremeyeceğini zanneder.
Acıkmış
kudurmuştan beterdir. Aç
insan her şeyi yapar. Ondan her şey beklenir. Çevresindekiler için
tehlikeli de olabilir.
Acındırırsan
arsız, acıktırırsan hırsız olur.
İnsan bir şeyin sınırlarını fazla zorlamamalı. Kapasitesi ne
ise o olmalı. Eğer kişi çocuğuna karşı bu sınırları fazla
zorlarsa sonra onu kötü alışkanlıklara yöneltebilir.
Acıyan uyumuş
acıkan uyumamış. İnsan
birçok zorluğa göğüs gerer direnir ama açlığa asla dayanamaz.
Aç aman bilmez,
çocuk zaman bilmez. Aç
insan çocuk gibidir. İhtiyacını karşılamak, açlığını
gidermek için beklemez ilk fırsatta değerlendirmeye çalışır.
Aynı şekilde çocuk içinde zaman diye bir mefhum yoktur ne zaman
nerede olursa olsun o bildiğini yapar laf dinlemez.
Aç anansa da
kaç.
Aç insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Bu en
yakının bile olsa böyledir.
Aç aslandan tok
domuz yeğdir. İnsan
ne kadar güçlü, tehlikeli veya becerikli olursa olsun açken bir
şey yapamaz. Önce karnının doyması lazım. Birine bir iş
yaptıracaksan önce karnını doyur sonra iş bekle.
Aç at yol, aç
it av almaz. İnsan
ne kadar güçlü ve becerikli olursa olsun açken bir şey yapamaz.
Önce karnı doyması lazım.
Aç ayı
oynamaz. Açken
insan verimli olamaz. Faydalı olabilmesi için önce karnını
doyurması lazım.
Aç domuz
darıdan çıkmaz. Aç
insan yiyecek bulunca, karnını doyurmadan yemeği bırakmaz.
Aç doyuran aç
kalmaz. İnsan
çevresindeki muhtaçlara yardım yaparsa bir gün kendisi de dara
düştüğünde mutlaka ona da bir yardım yapan çıkar.
Aç elini kora
sokar. Aç
insandan her şey beklenir. Ondan kendini sakınmalısın. Aç insan
açlığını gidermek için her yola başvurur her türlü tehlikeyi
göze alır.
Aç gezmekten
tok ölmek evladır. Aç
karnında sefalet içinde yaşamaktansa gezip eğlenmektense tok bir
köşede oturmak daha iyidir.
Açgözlü:
Para mal mülk gibi dünyevi şeylerde doymak nedir bilmeyen. Malı
mülkü çok seven, Buldukları ile yetinmeyen.
Açgözlü daya
(taya) çocuğu.
Kanmayan, doymayan çocuklar ve yetişkinler için söylenir. Daya
(taya), sütnine, dadı. (Farsça daye' den)
Aç gözünü
açarlar gözünü. Eğer
dikkatli olmazsak yaşayacağımız olaylar bizi çok zor şartlara
sürükleyebilir. Öyle olaylar yaşarız ki bir daha aynı olayları
yaşamamak için her türlü tedbiri almak zorunda kendimizi
hissederiz.
Aç ile eceli
gelen söyleşir. Aç
insana sataşmak yanlıştır. Sonuçlarına katlanmak zordur.
Aç it koyun
gütmez. Aç
insan bir iş yapamaz, eğer bir şey yapmasını istiyorsak önce
karnını doyurmalıyız.
Aç kişiye aş
gerek tok kişiye baş gerek.
Aç insanın ihtiyacı yiyecektir. Onun yemek ihtiyacı karşılanmalı
tok insanın işe çalışması faydalı işler yapabilmesi için bir
lidere onu yönlendirecek akıllı kişiye ihtiyacı vardır.
Aç köpek ambar
deler. İnsan
acıkınca her şeyi yapar.
Aç kurt
yavrusunu yer. İnsan
acıkınca her şeyi yapar.
Aç ne yemez,
tok ne demez. İnsan
acıkınca her şeyi yapar. Karnı tok olunca da her şeye bir kusur
bulur, istediğini söyler.
Aç ölmez, gözü
kararır; susuz ölmez, benzi sararır. İnsan
açlıktan ölmez ama açlık yüzünden zayıfta kalır susuzda
başkalarına da muhtaç olur.
Aç tavuk
kendini buğday ambarında sanır. İnsanın
elinde bir şey olmayınca bol keseden vaatlerde bulunur. Zenginliğin
hayalini kurar.
Aça arpa ekmeği
etten lezzetli gelir. İnsan
açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı
fark etmez ona lezzetli gelir.
Aça dokuz
yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. İnsan
açken hiçbir şey açlığını bastıramaz.
Aça kuru ekmek
helva gibi gelir. İnsan
açken açlığını giderecek ne bulsa taze, bayat, acı, tatlı
bakmaz ona lezzetli gelir.
Açığa
çıkmak: Belirgin
hale gelmek. Anlaşılır olmak. Kendini belli etmek
Açıkağız aç
kalmaz. İnsan
istemesini bilirse mutlaka ihtiyacını karşılar.
Açık kapı
bırakmak:
Karşısındakinin hamle yapmasına fırsat verecek konumda olmak.
Açık
alınla:
Yaptığı işte
utanılacak bir durum olmaması.
Açık yaraya
tuz ekilmez. İnsanın
derdini kederini daha fazla artıracak davranışlardan uzak
durulmalı.
Açılan solar,
ağlayan güler.
İnsan bu gününe bakıp gelecek için karar vermemeli yarının ne
olacağını bilemeyiz, ümitsizliğe de aşırı iyimserliğe de
güvenmemeli her zaman her şey olabilir.
Açın gözü
ekmek teknesinde olur. Aç
insan her şeyi yapar. İyi veya kötü diye bir şey düşünmez. Ne
yaparsa yapsın aklında bir an önce karnını doyurmak vardır.
Açın imanı
olmaz. Aç
insan her şeyi yapar. Aç olan insandan her türlü davranış
beklenir.
Açın koynunda
ekmek durmaz. İnsan
acıkınca her şeyi yapar. Aç insana onun ihtiyacı olan şeyi
emanet edemezsin.
Açın kursağına
çörek dayanmaz. İnsan
acıkınca ne bulursa yer taze bayat bakmaz.
Açın uykusu
gelmez. İnsan
acıkınca aklına açlığını gidermekten başka bir şey gelmez.
Açlığını
bilen yere bildir. İnsan
ihtiyacını her yere veya her önüne gelene değil onu giderecek
yere bildirmeli.
Açlık ile
tokluğun arası yarım yufka:
İnsan yoksulluğu fazla abartmamalı, arada çok fazla bir fark
yoktur.
Açlıktan
nefesi kokmak: Çok
fakir durumda olmak.
Açma sırrını
dostuna o da söyler dostuna.
İnsan kendine ait özel sırları saklamalı her önüne gelene
söylememeli. Bunu kaldıramayan insanlar bir gün kendi aralarında
da anlatıp senin sırrını ağızdan ağza yayarlar. Gün gelir
söylediklerine pişman olur.
Açtı ağzını
yumdu gözünü: Sinirden
her ağzına geleni söylemek.
Açtırma kutuyu
söyletme kötüyü. İnsan
karşısındakinin sabrını tahammül sınırlarını zorlamamalı.
Fazla zorlarsak karşımızdakilerden hiç beklemediğimiz veya
hoşlanmadığımız cevaplar alabiliriz.
Ada bana adayım
sana. İnsan
başkasına ne kadar ilgi alaka gösterirse o kadar karşılık
görür.
Adalet ile zulüm
yan yana durmaz. Adaletin
olduğu yerde zulüm olmaz eğer bir yerde zulüm varsa orada
adalette yok demektir.
Adam adama yük
değil, bu can gövdeye mülk değil. Bu
dünyada her şey gelip geçicidir. İnsanlarda doğar yaşar ve
ölür. Gün gelir can gider geriye sadece beden kalır.
Adam adamdan
korkmaz hatır sayar. İnsanların
birbirlerine olan ilgi ve alakası korkuyla olan bir davranış değil
saygıdan olan davranıştır.
Adam adamdır
olmasa da, pulu; eşek eşektir, atlastan olsa da çulu. İnsan
kıyafetle makamla insan olmaz dış görünüşü insanı değerli
yapmaz. Kişi insanlığıyla becerisiyle ahlakıyla değerlidir.
Adam bildim
eşeği, altına serdim döşeği.
Saygı gösterip yârdim edilen kişinin terbiyesiz ve densiz
olduğunu öğrenildiğinde söylenen bir söz.
Adam iş başında
belli olur. Kişi
becerisini dürüstlüğünü anlayışını ahlakını iş yaparken
ortaya koyar.
Adam olana bir
söz yeter.
İnsan olana bir şeyi bir kere söylemek yeter. Bir söyleme ile laf
dinler söyleneni yapar, anlayışsızsa on defada söylesen bir şey
değişmez.
Adam vuracak
oğul babasına danışmaz.
Bir işi yapmaya niyet eden kişi bunu yapmak için başkalarına
sormaz, yapar.
Adama dayanma
ölür, ağaca dayanma kurur:
İnsan bir iş yapmaya niyetlendiği vakit başkalarının sürekli
desteğine güvenmemeli her şeyi önce kendi gücü ve becerisi ile
değerlendirmelidir.
Adamak kolay
ödemek güçtür. İnsan
söz söylerken iyi hesaplamalı yapamayacağı şeyi söylememeli
sonra yapması zor olur.
Adamın yere
bakanından, suyun sessiz akanından kork. Kişi
çevresinde sessiz sakın gözükenlerden çekinmeli tıpkı suyun
sessiz sessiz akışı gibi o sessizliğinin çekingenliğinin
altında birçok entrika ve hile olabilir.
Adı batmak:
Unutulmak,
hatırlanmamak
Adım adım yer
edeyim, gör sana neler edeyim. Ne
yapacağını sezdirmeden karsısındaki insani yerinden etme
çabasına girişecek olanların tehdit sözü.
Adimi güveç
koy amma, ocak üstüne koyma.
Zor isler yapan biri olarak tanınmak isteyen fakat aslında zor
isler yapmak istemeyen kişilerin yandaş arayış sözleri.
"Adın ne?"
"Mülayim Ağa." "Sert olsan ne halt edersin?" Diyalog
değil, monolog. Sert davranmakla hiçbir şey elde edemeyeceğinin
bilincinde olmak.
Ağa yanında kese çıkarılmaz. İnsan haddini bilmeli. Bulunduğu ortamda kendi ekonomik durumuna göre hareket etmeli.
Ağa yanında kese çıkarılmaz. İnsan haddini bilmeli. Bulunduğu ortamda kendi ekonomik durumuna göre hareket etmeli.
Ağa diyeyim
sana, yağın bulaşsın bana.
Yardakçılık yapan, kayırılmak istenen insanları anlatmak için
kullanılır.
Ağaca balta
vurmuşlar, sapı bendendir demiş. İnsanoğluna
en büyük kötülüğü yabancı biri değil de yine kendi
çevresindeki kendi sülalesinden birileri yapar.
Ağaca çıkan
keçinin dala bakan oğlağı olur. İnsan
ne ise evladı da odur. Aynı şeyleri düşünür aynı şeyleri
yapmaya yönelirler.
Ağaca dayanma
kurur, insana dayanma ölür. İnsan
bir işi yaparken başkalarına değil kendi bilgi ve becerisine
kendisine güvenmeli ve ona göre hareket etmeli. Başkasına
güvenerek bir şey yapmaya kalkarsa yarı yolda çaresiz kalabilir.
Ağaç
çiçeklenmeden meyve vermez.
Her şey zamanı geline olur. Zamanı gelmeden bir iş yapılmaz.
Ağaç
devrilince balta vuran çok olur.
İnsanın işi ters gitmesin, ters gidince herkes onu bir şekilde
eleştirmeye başlar.
Ağaç
devrileceği zaman bütün maymunlar kaçışır. İnsan
çaresiz kalınca, muhtaç olunca çevresindeki gerçek dostu olmayan
herkes onu terk eder.
Ağaç kökünden
yıkılır:
Yapılan bir işte ayrıntılara değil işin esas temeline
bakılmalıdır. Eğer temel sağlamsa mesele yok gerisi kolay
halledilir.
Ağaç meyvesi
olunca başını aşağı salar. İnsan
bilgili becerikli oldukça mütevazılığı da ona bağlı olarak
artar.
Ağaç ne kadar
meyve verirse dalı o kadar yere eğik olur. İnsan
ne kadar bilgili becerili olursa çevresine de o kadar faydalı o
kadar uyumlu o kadar yardımcı olur.
Ağaç ne kadar
büyürse yine de gökyüzüne ulaşamaz.
Her şey kendi değerleri içindedir. Zorla bu değerleri aşamayız.
Bir şeyi ne kadar zorlarsan zorla zorla olduğundan fazlası olamaz
Ağaç ne kadar
uzasa göğe ermez:
Her şey kendi değerleri içindedir. Zorla bu değerleri aşamayız.
Bir şeyi ne kadar zorlarsan zorla zorla olduğundan fazlası
olamaz
Ağaç vakitsiz
meyveye durmaz: Her
şeyin bir vakti bir zamanı var. Zamanı gelmeden hiçbir şey
olmaz.
Ağaç yaş iken
eğilir.
İnsan bir şeyi zamanında öğrenmeli, gençken öğrenmeli, zamanı
geçtik ten sonra, yaşlandıktan sonra öğrenmek zor olur.
Ağalık almakla
değil vermekle olur. İnsan
eğer çevresinde saygın hatır sayılır kışı olmak istiyorsa
başkalarının eline bakmamalı başkalarına kendisi yardımcı
olmalıdır.
Ağalık
vermekle, yiğitlik vurmakla. Eğer
toplumda hatırı sayılır, sözü dinlenir biri olmak istiyorsan
gittiğin yerlerde gezdiğin yerlerde insanlara bol bol bahşiş
dağıt elin açık olsun, cömert ol. Eğer yiğit olarak anılmak
istiyorsan düşmanla iyi dövüş, cesur ol
Ağanın alnı
terlemezse ırgadın burnu kanamaz. İş
sahibi işçisiyle beraber çalışıp işini bitirmek için gayret
etmezse işçide işe gerekli ilgiyi gayreti göstermez.
Ağanın eli
tutulmaz. Parası
bol olan istediği gibi harcar. Ona
yaklaşmak onunla harcama yaparken boy ölçüşmek olmaz kimin
haddine.
Ağanın malı
çıkar, uşağın canı. Kişi
ağa, kazanıp mal mülk sahibi, zengin oluncaya kadar işçisi
çalışmaktan heder olur.
Ağaran baş,
ağlayan göz gizlenmez. İnsanın
beliren yaşlılığı, görünen üzüntüsü ne kadar gizlenmeye
çalışırsa çalışılsın onu gizlemek zordur. Artık her şey
dışarıdan bakılınca belli oluyor.
Ağası güçlü
olanın kulu asi olur. Ağa
güçlü olunca etrafında her türlü insan olur ayyaşı da sarhoşu
da katili de serserisi de.
Ağılda oğlak
doğsa ovada otu biter. Allah
yarattığı her kulun rızkını da beraberinde yaratır. Kimse aç
kalmaz.
Ağır yükün
zahmetini katır bilir:
Bir işin ne kadar zor olduğunun ne kadar zahmet verdiğini ancak o
işi yaşayan o işi yapan bilir, başkası bilemez.
Ağır basar,
yeğni kalkar:
Saygınlık ağırbaşlılıkla, ölçülü hareketle sağlanır.
Ağır giden
yolda kalır. Yaptığı
işte tembellik gösterenler yavaş hareket edenler başarılı sona
ulaşmazlar
Ağır kazan geç
kaynar. Anlama
yeteneği olmayan insan anlatılanı çok zar anlar.
Ağır taş
batman döver. Ağırbaşlı
insana kolay kolay kimse kötü söz söyletemez. Onunla kolay kolay
baş edilmez.
Ağır taş
yerinden oynamaz. Kişi
kendini muhafaza eder her yerde otoritesini sürdürürse onunla
kolay kolay kimse uğraşamaz.
Ağır yongayı
yel kaldırmaz. Kişi
ağırbaşlı otoriter olursa onunla kolay kolay kimse uğraşamaz.
Ona zarar veremez. Dıştan gelen etkiler onu kolay kolay etkilemez.
Ağrımayan başa
çaput sarılmaz. İnsan
bir problemi yoksa kendisiyle alakası olmayan işlerle uğraşmamalı.
Sonra hiç gereği yokken başına bir problem çıkabilir.
Ağız yemeyince
yüz utanmaz. Rüşvet haram
yemeyince insan başkalarına mahcup olmaz. Kim ne derse desin ne
kadar suçlayan olursa olsun önemli olan kişinin dürüstlüğüdür.
Kişi dürüstlüğünü muhafaza ettiği sürece haklılığı
ortaya çıkacaktır.
Ağız yer yüz
utanır. Rüşveti
insan ağzıyla yer ama yaptığı işten dolayı yüzü kızarır.
Yüzü utandığını gösterir.
Ağlama ölü
için, ağla deli için. İnsan
ölen dostu için bir süre ağlar sonra unutur gider ama akıllı
olmayan dostlar için insan her zaman derde sıkıntıya girer
sıkıntı çeker.
Ağlamakla yar
ele girmez. Kişi
ağlayıp sızlanmakla istediği şeylere ulaşamaz. Onlara ulaşmanın
bir başka yolunu bulmalı
Ağlamayan
çocuğa meme verilmez.
İnsan bir şeye ihtiyaç duyduğunda onu çevresindekilere
belirtmeli anlatmalı başkalarına bildirmeli, yardım istemeli.
Yoksa haberi olmadıkça kimse kimseye bir şey yapamaz.
Ağlarsa anam
ağlar gerisi yalan ağlar.
İnsanın en büyük dostu ve dayanağı en büyük yardımcısı
anasıdır, ötekilerin hiçbiri ananın yerini tutmaz gelip
geçicidir, dostlukları bir yere kadardır.
Ağlayanın malı
gülene hayır etmez. İnsanın
zor gününü sıkıntılı gününü fırsat bilip zorla alınan mal
mülk insana hayır getirmez. Eninde sonunda elinden çıkar gider,
zarara yol açar.
Ağrısız baş
mezarda gerek. Hayat
çilelerle doludur. İnsan her zaman her şeye hazır odalıdır.
Eğer hiç bir dert sıkıtı olmasın istiyorsak ona ancak ölünce
kavuşuruz.
Ağustosta beyni
kaynayanın zemheride kanı kaynar. Çalışma
zamanında tembel tembel yatan, kışın acıktığında ele muhtaç
olur tembelliğinin cezasını çeker.
Ağustosta gölge
kovan, zemheride karnın ovar.
Çalışma zamanında tembel tembel yatan, kışın acıktığında
ele muhtaç olur.
Ağustosun
yarısı yaz yarısı kıştır. İnsan
hazırlığını erken yapmalı ağustos ayı gelmişse kış gelmiş
demektir.
Ağzı açık
ayran delisi. Aptal
aptal bakarak ortalıkta salak salak dolaştığı düşünülen
insanlara gıyabında söylenen söz.
Ağzı büyük
olana kepçe kaşıktır. İnsan
açgözlü ise kolay kolay verilenler doymaz. Küçük hediyeler onun
isteklerini karşılamaz.
Ağzımı yaktı
as olsa, başımı yardı tas olsa. Zarar
veren ama onu da beceremeyen insanlar için sonradan söylenen söz.
Ağzına
sakız olmak. Yaptığı
davranışlar hareketler söylediği sözler yüzünden başkaları
tarafından sürekli olarak konuşulmak eleştirilmek başkalarının
sürekli kendi hakkında konuşulur olması hali
Ağzına
belesenk olmak.
Yaptığı davranıştan ya da söylediği sözden dolay başkalarının
sürekli alay konusu olmak
Ağzına tat
bulaşanın, gözü pekmez tulumundadır. Kişi
bir şeyin tadını aldı mı arkası gelmez, daha fazlasını ister.
Ağzının
payını vermek:
Gereken cevabı vermek
Ağzı
kalabalık: Yaptığı işte
çok konuşan, olur olmaz şeyler konuşan
Ağzı süt
kokmak:
Çok genç daha yeni hayat tecrübesi olmayan
Ağzından
bal akmak:
Karşısındakinin hoşuna gidecek sözler söyleme
Ağzında
bakla ıslanmamak:
Aklına geleni veya duyduğunu saklamadan doğru, yanlış
araştırmadan hemen başkasına söylemek, sır tutamamak
Ah alan
onmaz. Başkasının
ahını alan kolay kolay iflah olmaz. Eninde sonunda cezasını
çeker.
Ahret suali
sormak:
Çok bunaltıcı çok zor sorular sormak
Ahret
yolculuğu:
Çok zor çok zahmetli yapılan yolculuk
Ahmağa yüz
abdala söz vermeye gelmez. Nerede
nasıl hareket edeceğini bilmeyen mankafalara akılsızlara yüz
vermeye gelmez sonra yanlış yerde yapacağı bir hareketle seni
utandırır. Aynı şekilde sözünde durmayı bilmeyen söz vermenin
önemini anlamayan abdala da söz vermeye gelmez çünkü sözünde
durmaz. Seni yarı yolda bırakır.
Ahmak gelin
yengeyi halayığı sanır. Çevresinde
kendisine iyi niyetle davrananları anlamayıp onları hizmetkârı
zannedenler yaptıkları davranışla hem gönüllerini kırar hem de
yalnız kalırlar.
Ahmak misafir ev
sahibini ağırlar. Anlayışsız
olan nasıl hareket edeceğini bilmeyen misafir davranışları ile
ev sahibini zora sokar, mahcup eder.
Ak akçe kara
gün içindir. Para
maddiyat zor günler için gereklidir. Ona göre kendimizi
hazırlamalıyız.
Ak gün ağartır
kara gün karartır. Güzel
mutluluk dolu günler insanı mutlu eder neşelendirir. Dinç yapar.
Huzursuz günler insanı moral men yıkar huzursuz eder. İnsanın
huzurunu kaçırır.
Ak koyunun kara
kuzusu da olur. Kimse
kimsenin huyunu veya geleceğini bilemez. Çok iyi niyetli ahlaklı
insanlardan da kötü evlatlar olabilir.
Akacak kan
damarda durmaz. Eğer
talihimizde bir aksilik varsa bir aksilikle karşılaşacaksak ne
yaparsak yapalım o bizi gelip bulacaktır. Kurtuluşu yoktur.
Akan su kir
tutmaz. Eğer
su akıyorsa önündeki her şeyi sürükler getirir, bu kir de olsa
böyledir, başka bir şeyde olsa.
Akara kokara
bakma, çuvala girene bak. Yeni
eski iyi köyü güzel çirkin bakma ne bulursan çuvala doldur.
Senin göreceğin çuvala girendir.
Akça akıl
öğretir don yürüyüş. İnsanın
parası varsa çok şey düşünür yapar hayata geçirir. Elbise ise
ancak havalı yürümeyi sağlar başka bir işe yaramaz
Akçalı adamdan
dağlar da korkar. Kişinin
parası var parasını faydalı işlerde değil de zararlı işlerde
kullanırsa herkese zarar verir, insanlar değil her şey onların
varlığından gelebilecek zararından korkar.
Akıl akıldan
üstündür.
İnsan kendi aklını beğenip böbürlenmemeli. Kendinden daha
akıllı insanların var olabileceğini her zaman düşünmeli
bilmeli. Kişi bir iş yaparken başkalarına tanışmalı akıl
almalı olur ki ondan daha iyi düşünenler yeni fikirler üretenler
de çıkabilir.
Akıl
Defteri:
Ajanda, Unutmamak için not alınan defter.
Akıl Hocası:
Başkalarına akıl veren
Akıl için yol
birdir. Karmaşık
işlerin hallolmasında kime sorulursa sorulsun herkes aynı çareleri
söyleyecektir. Aynı yolu gösterecektir.
Akıl kişiye
sermayedir. İnsanın
yapacağı işlerde en büyük sermayesi aklıdır. Yeter ki faydalı
ve doğru kullanmasını bilsin.
Akıl olmayınca
ne yapsın sakal. Kişiyi
yönetende yücelten de aklıdır. Eğer akıl yoksa sakalla yaşla
bir yere varılmaz. Bir iş başarılmaz.
Akıl unutur,
kalem unutmaz. İnsan
aklındakini unutabilir, ama not alınan deftere yazılan unutulmaz
er veya geç gelir yerini bulur.
Akıl yaşta
değil baştadır. İnsanın
akıllanması için illa da yaşlanması gerekmez. Zekanın yaşla
bir alakası yoktur.
Akılları
pazara çıkarmışlar herkes kendi aklını almış. Herkes
için en doğru akıl kendi aklıdır. Kolay kolay başkalarının
aklını beğenmez.
Akıllı düşman
akılsız dosttan iyidir. Akıllı
düşmanında olsa nerede nasıl hareket edeceğini bilir bu yüzden
iyidir. Akılsız dostsa nasıl hareket edeceğini bilmez her an
başını derde sokabilir. Bunun için akıllı düşman daha iyidir.
Akıllı olup
dünyanın kahrını çekmektense, deli ol dünya senin kahrını
çeksin. İnsan
akıllı olup her şeyle ilgilenmek herkesin derdini düşünmek
çevresindekilere yardımcı olmak yol göstermektense deli ol herkes
enin derdini düşünsün sana çare olmaya uğraşsın.
Akıllı
söylemeden düşünür, akılsız düşünmeden söyler. Akıllı
insan bir sözü söylemeden önce nereye varacağını ne gibi
sonuçlar doğuracağını düşünerek söyler. Akılsız hiçbir
şeyi düşünmeden olur orta konuşur. Sonuçta da ya başını
derde sokar ya da insanların arasında huzursuzluk çıkarır.
Akıllının
ayıp dediği ile ahmak iftihar eder. Akıllı
insana göre ayıp olan bir davranışı akılsız insan düşünemediği
için iftihar edilecek bir davranış olarak değerlendirir.
Akıllıyı geri
atma, ahmağı kılavuz yapma. İnsan
akıllı olandan her zaman akıl almalı onun fikirlerini
değerlendirmeli akılsız insandan ise kılavuz olmaz. Ondan ancak
zarar gelir.
Akılsız başa
söz neylesin; lezzetsiz aşa tuz neylesin.
İnsanda akıl yoksa nasihat fayda etmez, tıpkı lezzetsiz yemek
gibi ne kadar tuz koyarsan koy lezzetlenmez
Akılsız başın
cezasını ayaklar çeker. Düşünmeden
yapılan bir işin sonucunda insanın bedeni yorulur. Hata insanın
vücudunun herhangi bir organında değil aklındandır.
Akılsız köpeği
yol kocatır. İnsan
bir işi nasıl yapacağını bilmezse fuzuli uğraşmakla ömrünü
geçirir.
Akla gelmeyen
başa gelir:
Yapılan bir işte hesaplanmayan bir iş başa gelince kişi zararını
çeker.
Aklına turp
sıkmak. Bir
kişiye yanıldığını, budalaca düşündüğünü söylemek için
kullanılır.
Aklına geleni
işleme, her ağacı taşlama. İnsan
her aklına gelen şeyi söylememeli her gördüğü davranışı
veya olayı da eleştirmemeli. Konuşurken de düşünürken de iyi
hesaplamalı.
Aklını
yitirmek:
Bir olay karşısında akla hayale gelmeyecek yanlış davranışlar
göstermek.
Akraba ile ye iç
alış veriş etme.
İnsan dostları ile her şeyini paylaşmalı ama ticaret yapmamalı.
Akranı ile
uçmayan kuş semada hu çeker. Kişi
kendi ayarındakilerle ilişki kurmaz ve boyundan büyük işleri
yapmaya kalkarsa sonunda çok zarda kalır Tek yapacağı artık
Allah’a yalvarmaktır.
Akrebe niçin
soktun demişler ne yapayım huyumdur demiş. Topluma
zararlı olan bir insana niçin zarar verdiğini sormanın bir anlamı
yok çünkü onun huyu o, çevresine zarar vermek üzere her şeyini
kurmuş bu huyunu değiştiremezsiniz.
Aksayanla aksak,
suya gidenle susak. Başkaları
ne yaparsa onu yapan insanlara söylenen bir söz. Susak, bati
yörelerinde su taşımak için kullanılan geniş ağızlı testi.
Aksam ahıra,
sabah çayıra (nahira). Yiyip,
içip yatmaktan başka hiçbir şey yapmayan insanlara. Nahir,
kırlara otlatmaya gönderilen davar (koyun-kuzu-koç) sürüsü.
Aksam Hacı
Mehmet, sabah eskici Yahudi.
Bazen iyi ve dürüst görünen kurnaz, dalavereci, cimri kişiler
Günü gününü tutmaz. Bir gün iyi bir gün kötü.
Aksam yezit diye
öldürdüler, sabah şehit diye namazını kıldılar.
Önce acımasızca suçlayıp öldürdüler sonra da üzülüp şehit
namazı kıldılar.
Akşam bulutu
kızardı sabah hava hoş, sabah bulutu kızardı, öğleye varmaz
kış.
Eğer akşamdan gökyüzünde bulutlar kızarmışsa yarın havanın
güzel olacağına işarettir yok sabahtan bulut kızarmışsa öğleye
kalmaz fırtına çıkacağına işarettir.
Akşamın hayrı
sabahın şerri. Akşam
karar almak için pek uygun biz zaman değildir. Artık beyin
yorulmuştur. Sağlıklı karar veremeyebilir, en doğrusu sabahın
dinlenmiş kafasıyla karar vermektir. Mutlaka yorgun kafayla
verilecek karardan daha sağlıklı daha doğru daha faydalı bir
karar olacaktır.
Akşamın işini
sabaha bırakma. Her
iş zamanında yapılmalı. Zamanı geçtik ten sonra yapılan işin
hayrı olmaz.
Al Allah kulunu,
zapt eyle delini.
Yaptığı işe kimse engel olamadı sonunu düşünmeden korkusuzca
ileriye atıldı.
Al malın
iyisini çekme kaygısını. Eğer
aldığın maldan hayır görmek sıkıntı çekmek istemiyorsan
daima iyisini almalısın.
Al ile aslan
tutulur, güç ile sıçan tutulmaz.
Eğer kişi nasıl davranılacağını bilirse çok zor işleri de
rahatlıkla halleder ama nasıl hareket edileceğini bilmezse çok
basit işleri bile halledemez ağzına burnuna bulaştırır.
Ala keçi her
zaman püsküllü oğlak doğurmaz:
İnsan değerli bildiği bir kaynaktan her zaman değerli verim
alamayabilir, alınacak diye bir kural da yoktur.
Alacakargaya
kimse taş atmaz kekliğin peşinde koşan çok olur.
Bir şeyin aslı orijinali varken kimse sahtesinin peşinden gitmez.
İnsanlar daima gerçek ve doğru olanın peşinden gider.
Alacağın olsun
da vereceğin olmasın. İnsan
alacağından sıkıntı çekmez ama vereceği her zaman sıkıntı
verir.
Alacakla verecek
ödenmez. Kişinin
başkalarına borcu varsa alacağına güvenip borcunu ihmal etmemeli
alacağını alacak olduğu kişi zamanında veremeyebilir ama
vereceğini zamanında ödemek zorunda olduğunu hiç aklından
çıkarmamalı.
Alamadığın
öküzün kuyruğunu tutma.
İnsan yapamayacağı işi yapmaya kalkışmamalı sonra pişman
olabilir.
Alçak atın
binmesi kolaydır. Zayıf
güçsüz olan ayaklar altına alınmaya mahkûmdur. Kişi zayıfsa
kolay kolay başkalarının baskısından kurtulamaz.
Alçak eşek
binmeye, öksüz çocuk dövmeye kolay. Nasıl
ki alçak eşeğin binmesi kolay olursa, zayıf
aciz kimsesizler de her zaman için başkalarının zulmüne uğramaya
mahkûmdur.
Alçak uçan
yüce konar, yüce uçan alçak konar.
İnsan kibirlenmez mütevazılığını alçak gönüllüğünü
sürdürdüğü sürece başkaları tarafından sevilir sayılır
yüceltilir, fakat kendini beğenir başkalarını hor görürse
insanlar ondan uzaklaşır. İnsanlar tarafından alçaltılır.
Kişi fakir yoksul
olabilir ama zamanla çalışır gayret eder zengin olur. Kişi
zengin olabilir ama oda zamanla zenginliğini kaybedip fakir
düşebilir.
Alçak yer
yiğidi hor gösterir. Kişi
ne kadar becerikli ne kadar maharetli veya ne kadar yetkili olursa
olsun bulunduğu ortam ona uygun değilse kendini gösteremez,
Sıradan biri olarak görünür.
Alçak yerde
tepecik kendini dağ sanır. Eğer
bir toplulukta âlim yoksa cahiller kendilerini âlim sanırlar.
Alçak yerde
yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır. İnsan
kendi konumuna göre kendi becerisine göre kendi zekasına göre
yaşamalı, eğer kendi yapabileceğinden büyük işlere kalkarsa
başaramaz zarar görür basit işlerle uğraşırsa boşuna zamanını
harcar.
Aldı haberi,
gitti kabari kabari.
İyi haberi alınca koltukları kabara kabara sevine sevine gitti.
Alet işler el
övünür. İnsan
ne kadar maharetli ne kadar becerikli olursa olsun onu önemli yapar
kullandığı alettir. Eğer alet olmasa becerisini gösteremez.
Âlemin
maskarası olmak:
Herkesin dilinde olmak, alay konusu olmak
Alıcı kuşun
ömrü az olur. Başkalarına
saldıran başkalarını huzursuz eden başkalarına hava atanların
mutlaka karşılarına onlara dur diyen biri çıkar. Yaptıklarına
pişman eder.
Alın teri
dökmek:
Başarmak için
çok çalışmak
Alın Yazısı:
Kader
Alışmış
kudurmuştan beterdir. İnsan bir şeye alıştı mı ondan kolay
kolay vazgeçemez. ütün gayretiyle isteğini yerine getirmeye
çalışır.
Alışmış
kursak bulamacını ister. Kişi
bir şeye alıştı mı onu devamlı ister. Onsuz duramaz.
Altı aylık
seyisliği var, kırk yıllık at boku (fışkı) eşeler
(karıştırır). Deneyimsiz
fakat çokbilmiş gibi davranan, beceriksizlik yapan, ortalığı
karıştıran kişilere...
Almazsın,
satmazsın, pazarda isin ne?
İlgi alanına girmeyen konu üstünde gereksizce duran kişilere
söylenir.
Alicengiz
oyunu:
Kurnazlık ve hile yapmak Kurnaz ve hilekâr olmak
Ali Kıran
baş kesen:
Zorba,
dediğini zorla yaptıran kişi
Ali Faki' ya
yazdırdık, daha beter azdırdık. Uzmanı
sanarak gittikleri birinin durumu daha da karıştırması.
Âlim unutmuş
kalem unutmamış. İnsan
ne kadar bilgili olursa olsun bildiklerini unutur, ama bildiklerini
not ederse bir yere yazarsa orada devamlı bilgilerine ulaşır
Alim olmak kolay
adam olmak zordur. Bazı
şeyler kolaydır çalışarak isteğine ulaşabilirsin ama bazı
şeylerde vardır ki onlara ulaşmak için çalışmak tek başına
yeterli olmaz. Çalışmanın yanında kişiliğin gelişmesi saygı
sevgi yardım severlik gibi birçok özellik daha gerektirir. Bunu da
herkes yapamaz.
Allah bilir ama
kul da sezer. Her
şey Allah’tan dır ama insanlarda aklı ile bazı olacak şeyleri
sezer doğruyu yanlışı ayırır.
Allah çam
isteyene çam, mum isteyene mum verir. Kişi
Allah’tan neyi isterse Allah onu verir. Yeter ki istemesini bilsin.
Allah doğrunun
yardımcısıdır. İnsan
yaptığı işte davranışta doğru olunca; kısa vadede kaybetse
bile mutlaka sonunda hakkettiğini kazanır. Kimse ona destek olmasa
bile onun en büyük yardımcısı Allah’tır.
Allah insanın
aklını alacağına canını alsın. İnsan
için en büyük nimet canıdır, fakat akıl ondan daha önemlidir.
Ölen insan ölür gider fakat aklını kaybeden ortada kalır ne
bakanı olur nede derdini anlayanı sürünür sürünmektense ölmek
daha iyidir.
Allah kardeşi
kardeş yaratmış kesesini ayrı yaratmış. İnsanlar
kardeştir ama karları zararları kazançları menfaatleri ayrıdır.
Herkes kendi menfaatini düşünür. Menfaat olunca kardeşlik bir
yere kadardır.
Allah verince
kimin oğlu kimin kızı demez. Allah
insana makam mevki veya zenginlik veya yetenek verecekse onun kimin
nesi olduğuna bakmaz verir.
Allah verirse el
getirir, sel getirir, yel getirir. Allah
bir insana zengin olmak nasip etti mi o hiç umulmadık yerlerden
gelip sahibini bulur.
Allah yaktığı
yeri tez yeşertir. Bir
yere afat gelmişse Allah o yere gelecekte bereket de verir. Yıkılıp
gitti diye insanlar ümitsizliğe kapılmamalı
Allah’tan
sıska ne yapsın muska. Kişi
beceriksizse yeteneksizse ona muska ile dua ile beceri yetenek
kazandıramazsınız.
Allah'ın
bildiği kuldan saklanmaz. İnsan
bir suç İşlediğinde cezadan kurtulmak için bunu saklamamalı.
Çünkü Allah her şeyi bilir görür. Bu dünyada olmasa da öbür
dünyada Allah’a hesabını vereceğimiz için suçları
gizlememeli tam aksine söyleyip vicdani sorumluluktan çıkmalıyız.
Allah'ın
ondurmadığını Peygamber sopa ile kovalar. Allah
bir şeyi nasip etmemişse peygamber ne yapsın.
Allah'tan
korkmayanın belasından, Allah'tan korkanın bedduasından kork. Bir
insan ya Allah’tan korkacak ya da kuldan utanacak. Eğer bunların
hiç biri yoksa o insandan uzak durmalıyız. Aynı şekilde İnançlı
insanın Allah’ın sevgili kullarının bedduasından da uzak
olmalıyız. Onların da bedduası insanı tutar.
Alma ahı kulun
asılı kalmaz vahı. Kimsenin
bedduasını alma eninde sonunda senden çıkar.
Alma mazlumun
ahını çıkar aheste aheste. Acizlere
zavallılara zulmetme kötülük yapma. Yaptığın kötülük
yaptığın zulüm gün gelir yavaş yavaş gün gün senden çıkar.
Almadan vermek
Allah'a mahsustur. Dünyada
karşılıksız hiçbir şey olmaz. Alacağımız bir şeyin önce
bedelini ödemeliyiz, yoksa hiçbir bedel ödemeden insanlara hiçbir
bedeli almadan karşılıksız veren Allah’tır. İnsanların bedel
almadan vermeye gücü yetmez.
Alnının
kara yazısı:
Bir türlü peşini bırakmayan dert sıkıntı.
Altın anahtar
her kapıyı açar. Kişinin
mesleği varsa onun için işsizlik diye bir şey olamaz. O her yerde
iş bulur çalışır geçimini temin eder.
Altın ateşte,
insan mihnette belli olur. Nasıl
ki altın ateşe atılınca yanmaz özelliğini korursa İnsanda
karşılaştığı olaylar karşısındaki direnci ile sabrı ile
kendini karakterini kişilini ortaya koyar.
Altın eli bıçak
kesmez. Sanatkâr
olan el hiçbir zaman boş kalmaz. Mutlaka bir iş bulur çalışır.
Geçimini temin eder.
Altın eşik
gümüş eşiğe muhtaçtır. İnsan
ne olursa olsun ne kadar varlıklı hatırlı olursa olsun günün
birinde başkalarına muhtaç olabilir.
Altın leğenin
kan kusana ne faydası var. Kişi
ölüm döşeğinde ise malın mülkün zenginliğin ona ne faydası
var.
Altın yerde
paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz. Dayanıklı
insanlar yetenekli insanlar çalışkan insanlar zorlamalarla kolay
kolay değerlerinden bir şey kaybetmeler. Özelliklerini muhafaza
ederler.
Altın yere
düşmekle pul olmaz. Kişi
dürüst çalışkan başarılıysa makamından mevkisin de işinden
olsa bile onun değeri yitmez. Her zaman değerlidir.
Altına at
düşenin gönlüne murat düşer. İnsan
ihtiyacı olan bir şeye sahip olunca daha başka şeylere de sahip
olmak ister. Arzuları bitmez.
Altının
kıymetini sarraf bilir. Bir
şeyin kıymetini anlamak için onun ustası olmak gerekir.
Anlamadığımız bir konuda karar vermek yanlış olur.
Altmışından
sonra zurna öğrenen mezarda çalar. İnsan
bir şeyi öğrenmek istiyorsa bunu zamanında öğrenmeli
yaşlandıktan sonra öğrenile işin kimseye bir faydası olmaz.
Ancak mezara gider.
Altta kalanın canı
çıksın: Herkes kendi çıkarı için gücü yettiği kişiyle
uğraşsın.
Başkalarını
umursamasın.
Amcam dayım
herkesten aldım payım. İnsanın
çevresinde birçok tanıdığı ve akrabası vardır. Başı derde
girdiği vakit hiçbirinden bir fayda görmez bunu yaşayıp görürüz.
Amasyanan
bardağı, biri olmazsa bir daha. Beğenmediğini
atıp, bir başkasını alanların sözü.
Ana baba
günü:
Çok kalabalık.
Herkes birbirine karışmış kimin ne yaptığı ne söylediği
belli değil.
Ana gibi yar
memleket gibi diyar olmaz.
İnsanın en büyük ve gerçek dostu anasıdır. En rahat yaşayacağı
yerde memleketidir. Onlardan daha sadık dost olmaz.
Ana kızına
taht kurmuş, baht kurmamış. İnsan
evladına her şeyi alabilir. Her türlü maddi imkanı sağlayabilir
ama onun bahtını talihini değiştiremez. Talihi ne ise o olur.
Ana rahminden
geldik pazara kefen aldık gidiyoruz mezara. Hayat
bir yol. Doğarız büyürüz ölürüz bütün uğraşmalar
gayretler boş. Sonuçta bizimle gelecek olan sadece kefenimizdir.
Tıpkı kefen alıp mezara gitmek gibi
Ana yılan, sözü
yalan, karı çiçek, sözü gerçek. İnsan
karısını anasından çok fazla severse gözünde ikisinin
değerleridir. Ana kötü ve yalancı, eş güzel ve doğru sözlü.
Anadan emdiği
süt burnundan gelmek. Yaptığı
işte çok büyük sıkıntılara Katlanmak
Anadan sıska,
ne yapsın muska. Kökü
çürük, tedavisi olanaksız kişiler için söylenir.
Anan turp, baban
şalgam. Görgü,
bilgi sahibi olmayan insanların yetiştirdiği çocuklar için
kullanılır.
Anamın ekmeğine
kuru, ayranına duru demem. İnsan
ne olursa olsun anasını başkalarına kötülememeli
Anasına bak
kızının al kenarına bak bezini al. Kız
evladı huylarını anasından alır. Onun için kız alırken
anasına bakmalı tıpkı kumaş gibi kenarına bakınca kumaş
hakkında bilgi sahibi oluruz.
Anasını
bellemek.
Birine (özellikle erkekler için) en duyarlı konuyu örnek
göstererek büyük bir kötülük yaptığını söylemek
Anasının
gözü. Çıkarcı,
hileci, dalavereci, kurnaz kişi.
Anasının
nikâhı.
Uzak bir yer.
Anasının
nikâhını istemek.
Satacağı malın karşılığında çok fazla bedel istemek.
Anlayana
sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. İnsan
eğer anlayışlıysa ona bir kere söylemek yeter de artar bile eğer
insan anlayışsızsa söyleneni anlamıyorsa ona bin kerede söylesen
davul zurna ile de çağırıp söylesen fark etmez. Anlamaz.
Ant içmek:
Yemin etmek.
Ar dünyası
değil kar dünyası. İnsanın
namusuna halel gelmedikçe nasıl olursa olsun yaptığı her işte
kar peşinde koşmalıdır. İşin kalitesi dürüstlüğü ahlakı
önemli değildir.
Ar namus
tertemiz. Namus
ve utanma duygularından tamamen sıyrılmış.
Ar gözden, kar
yüzden anlaşılır. İnsan
utanma duygusu taşıyorsa gözlerini utanç verici şeylerden
kaçırır böylece gözlerinin hareketinden ar sahibi olduğu belli
olur. Aynı şekilde kar eden kazanan insanın yüzünden neşe eksik
olmaz buda kazancını yüzünden belli eder.
Arı satmış
(yemiş), namusu kiraya (tellala) vermiş (arkasına atmış). Namus
duygusundan uzaklaşmış, utanmaz, kötü yola sapma noktasına
gelmiş kişiler için kullanılır.
Arap atının
yanında bulunan ya huyundan, ya tüyünden. İnsan
eğer kaliteli soylu birinin yanından bulunursa ondan maddi veya
manevi mutlaka etkilenir.
Arayan belasını
da bulur Mevla’sını da. İnsanlar
bir şeye ulaşmaya kesin olarak karar verir ve peşinde koşturursa
sonunda mutlaka ona ulaşır. İster iyilik olsun isterse kötülük.
Ardıcın közü
olmaz, yalancının sözü olmaz. Nasıl
ki ardıç ağacı yanınca hemen göçer söner közü olmazsa
yalancı insanda yalan konuştuğu için güvenilecek sözü olmaz.
Arife günü aşa
ne, bayram günü tıraşa ne. Her
şey zamanında yapılmalı amacına uygun yapılmalı zamansız
amaçsız yapılan işten bize ne
Arı bal alacak
çiçeği bilir. Akıllı
insan bir işi nasıl yaparsa başarılı olacağını bilir ve ona
göre hareket eder.
Arı gibi eri
olanın dağ kadar yeri olur. Erkeği
arı gibi çalışkan olanın dağlar taşlar kadar arazisi malı
mülkü olur.
Arı kızdıranı
sokar. İnsana
herkesten değil zarar verdiği kişilerden darbe gelir. Eğer
kimseye dokunmazsa kimseyi rahatsız etmezse kimsede onu rahatsız
etmez.
Arı gibi
çalışmak. Hiç
durmadan tembellik yapmadan çalışmak. Çok çalışmak. Zamanını
faydalı işler yapmak için değerlendirmek.
Arı kovanına
çomak sokulmaz. İnsan
kendisine zara verebilecek kendisi için tehlikeli olabilecek
yerlerden uzak durmalı.
Arık altından
tarla bağışlamak. Çıkar
yolu göstermek, bu sözü vermek.
Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar. Yapılan mutlu bir işin son günü yalan konuşanlar işin gerçekleştiği gün yalanı ortaya çıkınca yalancılığı yüzüne vurulur. Onun için insanlar bir şeyi konuşacağı vakit iyi düşünmeli iyi hesap yapmalı sözünün doğruluğundan emin olmadıkça konuşmamalı.
Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar. Yapılan mutlu bir işin son günü yalan konuşanlar işin gerçekleştiği gün yalanı ortaya çıkınca yalancılığı yüzüne vurulur. Onun için insanlar bir şeyi konuşacağı vakit iyi düşünmeli iyi hesap yapmalı sözünün doğruluğundan emin olmadıkça konuşmamalı.
Arife tarif
gerekmez. İşini
nasıl yapacağını bilene ne yapması gerektiği konusunda bilgi
vermek gerekmez.
Arka kapıdan
çıkmak. :
Bir şey öğrenmeden okul ya da isten ayrılmak, mezun olmak.
Arkası
yufka. Yaslandığı,
dayandığı, güvendiği kişiler güçlü ve sağlam değil.
Arkadaşı
dıştan değil, içten seç. İnsan
arkadaşını dış görünüşü kılık kıyafeti ile değil
ahlakıyla dürüstlüğüyle davranışlarıyla değerlendirip
seçmeli.
Armudu soy ye
elmayı say ye. Armudu
soyarak ye çünkü kabuğu mideye zarar verebilir. Aynı şekilde
elmayı da aşırıya kaçmamak için sayarak ye, fazla yersen
zararlı olabilir.
Armudun iyisini
ayılar yer. Malın
iyisini işin güzelini beceriksiz, kaba ondan anlamayan kişiler
alır.
Arpa verilmeyen
at kamçı zoruyla yürümez. İnsanın
çalışırken istediği ücreti vermezsen ne kadar zorlarsan zorla
istediğin kalitede iş yaptıramazsın.
Arpalık
yapmak. Çıkar
kaynağı olarak bellediği bir yeri ve kimseyi sürekli olarak
sömürmek. Arpalık, bilindiği gibi eskiden kimi din büyüklerine
aylık olarak verilen para.
Arpaya katsan at
yemez, kepeğe (yal'a) katsan it yemez. Bir
kişinin o anda sözü geçen is için uygun olmadığını belirtir.
İse yaramaz adam. Efendim, köylerde evcil köpeklere et değil,
suyla karıştırılmış kepek verilir. Kimi bölgelerde bunun adı
yal’ dır.
Arpayı buğdayı
taşlı yerden, kızı kardeşli yerden.
Taşlı arazinin buğdayı daha kaliteli olur aynı şekilde kardeşi
ola kızı tercih et hem ahlaksızlıklara sataşmalara karşı
korunmuş olur hem de kardeşlerine hizmet ederek eş ve ailesine
karşı nasıl hareket edeceğini bilir.
Arşını ile
alır, sındısı ile keser. Bu
söz, isine gelen konuyu ya da bir şeyi istediği gibi kullanan,
yürüten kişilere yakıştırılır. Arşın, bilindiği gibi eski
bir uzunluk ölçüsü. Sindi, isim; "makas” ın Osmanlıca
’da ki karşılığı.
Asıl asmaz, bal
kokmaz.
Kişi iyi yetişmişse onu kolay kolay yolundan döndüremezsiniz.
Kolay kolay ahlakını bozmaz.
Asi için hası
da yanar. Bir
toplumda kötü insanlar varsa onların yüzünden iyi insanlarda
zarar görür karalanır ceza görürler.
Aslan besleyen
yemini düşünmez:
Büyük işlere girişenler onun getireceği her türlü zorluğu
masrafı göze almıştır.
Aslan kükrerse
atın ayağı kösteklenir. Cesur
güçlü insanın etkisini göstermesi zayıf insanları iş yapamaz
hale getirir.
Aslan varken
kediye ciğer düşmez. Güçlülerin
olduğu yerde zayıfların yaşaması zordur.
Aslan yattığı
yerden belli olur. Kişi
kendini ne kadar anlatırsa anlatsın onu en iyi gösteren bulunduğu
ortam bulunduğu çevredir. İnsanlar onun bulunduğu ortama bakarak
hakkında karar verirler.
Aslanın
ağzından altın çıkarmak. Çok
zor şartlardan iyi sonuçlar çıkarmak.
Aş pişe pişe
koyulaşır. Nasıl
ki yemek pişe pişe kıvamına gelirse insanda olayları yaşaya
yaşaya tecrübe sahibi olur. Hayatı öğrenir. Yaşantısını
zamanla düzene sokar.
Aş taşınca
kepçeye baha olmaz. Hiç
kıymeti olmayan önemsiz gibi görülen bir alet ihtiyaç
duyulduğunda paha biçilemez hale gelir.
Aşını, eşini
işini bil. İnsan
huzur ve mutluluk içinde sağlıklı olarak yaşamak istiyorsa eşini
işini ve yiyeceğini iyi seçmeli sağlığına yaşamına aile içi
ilişkilerine dikkat etmeli.
Aşk ağlatır
dert söyletir. İnsan
aşkını içinde taşır başkalarına anlatamaz, onu ifade etmenin
tek yolu ağlamaktır. Aynı şekilde insan derdine çare bulmak için
de derdini herkese anlatır.
Aşka gelmek.
Heyecana kapılmak, coşku içinde olmak.
Aşure yemeye
giden kaşığını yanında taşır. İnsan
bir iş yapmaya niyet edip başlamadan onunla ilgili araç gereci de
ayarlamalıdır.
At anası. İri
yarı, erkeksi kadınlara bir yakıştırma.
At bulunur
meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz. Bir
işin başarılabilmesi için gerekli şartların oluşması gerekir.
Eğer bir olur diğeri olmazsa o iş kolay kolay başarılamaz.
At ile avrat
yiğidin bahtına. İnsanın
bineceği de evleneceği eşi de şansına kalmıştır. Zorla olacak
şeyler değildir.
At ile eşek
yarışamaz. İnsan
haddini bilmeli ve boyundan büyük işlere kalkışmamalı sonra
yarı yolda kalır.
At ile yola
giden eşeğin vay haline. İnsan
haddini bilmeli ve boyundan büyük işlere kalkışmamalı sonra
yarı yolda kalır. Hem işini yapamaz hem de harap olur.
At kaderi it
kaderi ille de avrat kaderi. İnsanın
şansı iyi olun kötü olsun ama mutlaka kadın şansı olsun.
At ölür meydan
kalır yiğit ölür şan kalır. Kişi
ölünce hayatta iken yaptıklarına bağlı olarak adı anılır.
Aynı şekilde at ölünce gezip koştuğu yerler beslendiği yerler
boş kalır. İnsan öldükten sonra adının yaşamasını istiyorsa
güzel şeyler yapmalı insanlara iyi davranmalıdır. Yoksa unutulur
gider.
At sahibine göre
kişner. Kişinin
yaptığı işteki başarısı mahareti o işin yöneticisine göre
değişir.
At yedi günde
it yediği günde belli olur. İnsan
bulunduğu yere göre kişiliğini zamanla ortaya koyar asaletini
gösterir. Saygınlığını gösterir. Hemen karakterini ortaya
koyanlar kişilik olarak gelişmemiş basit karakterli kişilerdir.
Ata da soy gerek
ite de. Kim
olursa olsun insanın kendini anlatabilmesi tanıtabilmesi için
mutlaka bir ata bir soy bir geçmişi gerekir ki kendini göstersin.
Kendini ifade etsin.
Kişi
karşısındakini tanımaya kalktığında önce onun aslını
asaletini sorar sonra diğer özelliklerine bakar.
At elin, it
elin, bize ne!
Oralı olmayan, başkasının isine karışmayanların kullandığı
bir söz.
At görür
aksar, su görür susar. Gördüğü
her şeye özenen, gerekmese de sahip olmak isteyen kişilere
söylenir.
Ata dostu oğula
mirastır. Büyüklerimizin
dost bildiği kişiler bizim içinde dosttur hiçbir zaman onları
unutmamalı her zaman hatırlamalıyız. Zorda kalınca da ilk önce
onlara başvurmalıyız.
Ata eyer gerek,
eyere er gerek. Bir
işin yapılabilmesi için o işi yapacak alet araç gerekli ama asıl
önemlisi o aleti aracı kullanacak bilgi ve beceriye sahip insan
gereklidir.
Ata oğula bir
bağ verir, oğul ataya salkım vermez. Büyükler
cömerttir evlatlarından hiçbir şey esirgemez ama küçükler aynı
şeyi yapmaz. Aynı cömertliği büyüklere göstermez.
Atası neyse
ötesi odur. Kişinin
kendisi neyse sonradan gelen nesli de o huy o ahlak o davranış
üzerinde olur. Veya kişi dedeleri ne ise onların ahlakı üzerine
olur.
Ata nal
çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış. Hak
eden bir kimsenin karşısında bunu hak etmemiş bir kişinin
gocunması, istekte bulunması. Kişinin kendini bilmemesi.
Atam bilir
atasını, ben bilirim ötesini. Karsıdakilerin
nereden nereye geldiklerini, soyunu, sopunu, ne mal olduklarını
bildiğini iddia eden kinayeli söz.
Ateş bacayı
sardı.
Durum tehlikeye girdi, olan oldu.
Ateş düştüğü
yeri yakar. Yangın
sel gibi büyük afetlerde herkes etkilenir herkes zarar görür, ama
ölüm gibi acı olaylarda ölümü yaşayanlar asıl acıyı çeker.
Başkaları üzülür ama hiçbir zaman gerçek acıyı yaşayanların
acısını başkaları çekmez
Ateş olsa cirmi
kadar yer yakar.
Meydan okuma sözü. Çok güçlü olsa ne kadar zarar verebilir ki?
Her şeyi göze almak. Cirmi, Arapça hacim, büyüklük, oylum.
Ateş olmayan
yerden duman tütmez. Eğer
bir yerde bir olay olmamışsa onunla ilgili bir şey söylenmez.
Söyleniyorsa mutlaka bir şeyler olmuştur.
Ateşe körükle
gidilmez. Bir
yerde bir olay bir husumet varsa oraya insanları kışkırtmaya
insanlar arasındaki kavgayı kızıştırmaya değil yatıştırmaya
gitmeli husumetleri düşmanlıkları kışkırtmamalıyız.
Ateşin üzerine
ateşle gidilmez. Bir
yerde bir olay bir husumet varsa oraya insanları kışkırtmaya
değil yatıştırmaya gitmeli husumetleri düşmanlıkları
kışkırtmamalıyız.
Atı alan
Üsküdar’ı geçmiş. Erken
kalkan işine zamanında giden amacına ulaşır. Tembel olan olduğu
yerde sayıklar.
Atılan ok geri
dönmez. Bir
iş başladıktan sonra artık geriye dönüşü olmaz. Onun için
işe başlamadan önce iyi düşünmeli ve sağlıklı karar vermeli.
Bir işe karar
verdikten sonra artık o iş hedefe varır önemli olan onu
başlatmaktır. Sonrası gelir.
Atın dorusu,
yiğidin delisi. Atın
renkli olanı yiğidin ise deli olanı cesur olanı sevilir.
Atın ölümü
arpadan olsun. İnsan
kazanmakla yemekle aradığı şeyi bol bol bulmakla ölmez, ama
ölecekse oda bolluktan zenginlikten tokluktan olsun.
Atın önüne it
geçer. Toplumda
saygın kişiler her zaman önder olur, insanlara önderlik yapar
saygı gösterir ve saygı görürler. Bu insanlara karşı
saygısızlığı ise ancak bu özelliklerden mahrum olanlar yapar.
Aslı asaleti olmayanlar yapar.
Atın ürkeği
yiğidin korkağı. Toplumda
atın ürkeğinden yiğidin korkağından kimse hoşlanmaz bunların
ikisi de bir işe yaramaz.
At da yiğitte
tehlikeye karşı her zaman tetikte olmalı tedbirli olmalı.
Atın varken yol
tanı, ağan varken el tanı. İnsan
elinde imkân varken bunu iyi değerlendirmeli bineği varken yolları
gitmek tanımak öğrenmek aynı şekilde büyüğü varken insanları
tanıyıp çevre edinmek dost kazanmak gibi
Atına bakan
ardına bakmaz. İnsan
zamanında hazırlığını yapar gelecek tehlikelere karşı
tedbirini alırsa, herhangi bir sorunla karşılaştığı vakit ne
yapacağını düşünmez sıkıntı yaşamaz.
Atını nalını
mıhını hesap eden at alamamış. İnsan
bir iş yapmaya kalkınca her şeyi hesaplamamalı her şeyi
hesaplamaya kalkarsa hiç bir şey yapamaz.
Ateş pahası:
Olması gerekenden çok daha pahalı.
Attan düşene
yorgan döşek, eşekten düşene kazmak kürek. İnsan
makam mevki sahibi ise hatırlı kişi ise alındığı vakit herkes
imdadına koşar. El üstünde tutulur. Yok, sıradan bir kişiyse
bırak iltifatı üstüne üstlük birde ayak işlerine sürülür.
Ava giden
avlanır. Kişi
başkalarına tuzak kurup kendine menfaat sağlamaya kalkarsa sonunda
kurduğu tuzağa kendisi düşer.
Avcı ne kadar
av bilse, ayı o kadar yol bilir.
Kişi kendi aklını beğenip başkalarına bilgiçlik taslamamalı
mutlaka karşısında onun kadar bilen daha birçok kişi vardır ve
olacaktır da.
Avucunu
yalamak:
Boşuna beklemek
Avrat malı kapı
mandalı. Evlilikte
kadından gelen mal erkeğin devamlı yüzüne vurulur. Onun için
erkek tarafından tercih edilmemeli.
Avrat var ev
yapar avrat var ev yıkar. Öyle
eşler vardır ki aileyi yoktan var eder huzura refaha bütünlüğe
kavuşturur, öyle kadınlar da vardır ki aileyi batırır, yok
eder, dağıtır.
Avrat ver arpa
unundan aş yapar, avrat var buğday unundan keş yapar.
Kadın var bütün imkânsızlıklara rağmen çok güzel şeyler
ortaya koyar, kimi kadın vardır elinde birçok imkân olmasına
rağmen hiçbir şey beceremez.
Ay ayakta, çoban
yatakta, ay yatakta çoban ayakta. Kişi
yaptığı işten verim almak istiyorsa erken uyumalı dinlenmeli ve
erken kalkıp işinin başında olmalıdır.
Ay ışığında
ceviz silkinmez. Bir
işten verim almak istiyorsan onun için gerekli ortamı bulmalısın
yoksa verimsiz şartlarda yetersiz ortamlarda yapılan işten başarı
beklenmez.
Ayağa değmedik
taş, başa gelmedik iş olmaz. İnsanoğlu
bir iş yapmak var olmak yaşamak için mücadele etmek zorundadır.
Mücadele ettiği müddetçe de başına her şey gelir.
Bir iş yapılırken
insan iyi veya kötü birçok olayla karşılaşabilir, önüne her
türlü zorluk çıkabilir.
Ayağını sıcak
tut başını serin yaşamak istersen düşünme derin. Eğer
uzun yaşamak istiyorsan hem ayağını sıcak tutacaksın hem de her
şeyi kendine dert edinip fazla düşünmeyeceksin.
Ayağını
alıştırmak.
Bir yere gitmeyi alışkanlık haline getirmek için ziyaret etmek.
Aynı yere sık sık gitmek. Yabancılık çekmemek için önceden
ziyaret etmek.
Ayağını
yorganına göre uzat. Giderini
gelirine göre yarla. Gelirin den fazla harcama yapma. Sonra
sıkıntıya düşersin.
Ayak
diretmek:
İnat etmek
Ayakları
yere basmak:
Daha gerçekçi düşünmek. Daha akıllı daha mantıklı
Düşünmek.
Aynan yoksa
komşuna bak. Kişi
kendini tanımak istiyorsa en yakınındaki insanların hakkındaki
düşüncelerini görüşlerini öğrensin. İnsanı en iyi
değerlendirecek olan en yakınındaki insanlardır.
Ayranı yok
içmeye tahtırevanla (atla) gider helaya.
Durumuna, yoksulluğuna bakmadan gösteriş yapmaya, çalışır.
Ayranım
ekşidir, diyen olmaz. Kimse
kendi malını kötülemez. Herkes kendi malını metheder.
Ayranı
kabarmak:
Çok sinirlenmek, öfkeli hareket etmek
Ayyar tilki art
ayağından tutulur. Tilki
gibi kendini çok kurnaz görenler gün gelir hiç ummadıkları
şekilde yakayı ele verirler.
Az buz değil:
Hiç de
küçümsenmeyecek kadar olan.
Az eli aşta
gör, çok eli işte gör. Yemeği
az insanda pişirir ama işin yapılabilmesi için çok kişiye
ihtiyaç vardır.
Azizlik
etmek:
Şaka yollu
aldatmak
Az söyle çok
dinle. İnsan
eğer sözü dinlenen itibarlı bir kişi olmak istiyorsa her şeye
karışmamalı, her önüne gelene akıl vermemeli mutlaka
dinlemesini de bilmeli
Az tamah çok
ziyan getirir. İnsan
tasarruf edeceğim diye basit şeylerin hesabını yapmamalı, sonra
basit tasarruflardan büyük ziyanlar zararlar doğabilir.
Az uyku az yemek
insanı eder melek, çok uyku çok yemek insanı eder helak:
İnsan sağlıklı
olmak istiyorsa uykuyu az uyumalı yemeği az yemeli aşırı yemek
aşırı uyku insanın sağlığını bozar. İnsanı mahveder.
Aza kanaat
etmeyen çoğu hiç bulmaz. Kişi
bulduğuna kanaat etmez çoğunu istese onu da bulamaz. En büyük
varlık kana attır.
Azıksız yola
çıkanın iki gözü el torbasında kalır. İnsan
bir işe başlarken tedbirini önceden almalı eğer tedbirini
almazsa zorda kaldığı vakit başkalarından yardım bekler.
Sayfa sayfa atasözleri ve deyimlerle açıklamaları
A harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
B harfi ile başlayan atasözleri
C harfi ile başlayan atasözleri
D harfi ile başlayan atasözleri
E harfi ile başlayan atasözleri
F harfi ile başlayan atasözleri
G harfi ile başlayan atasözleri
H harfi ile başlayan atasözleri
I İ harfi ile başlayan atasözleri
K harfi ile başlayan atasözleri
L harfi ile başlayan atasözleri
M harfi ile başlayan atasözleri
N harfi ile başlayan atasözleri
O harfi ile başlayan atasözleri
Ö harfi ile başlayan atasözleri
P harfi ile başlayan atasözleri
R harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
B harfi ile başlayan atasözleri
C harfi ile başlayan atasözleri
D harfi ile başlayan atasözleri
E harfi ile başlayan atasözleri
F harfi ile başlayan atasözleri
G harfi ile başlayan atasözleri
H harfi ile başlayan atasözleri
I İ harfi ile başlayan atasözleri
K harfi ile başlayan atasözleri
L harfi ile başlayan atasözleri
M harfi ile başlayan atasözleri
N harfi ile başlayan atasözleri
O harfi ile başlayan atasözleri
Ö harfi ile başlayan atasözleri
P harfi ile başlayan atasözleri
R harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
Yorumlar
Yorum Gönder