G Harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler ve açıklamaları
Gafil
avlanmak: Aniden habersiz
yakalanmak, hiç bir hazırlık yapmadan bir işe yakalanmak. Farkına
varmadan bir konu hakkında başkasının oyununa gelmek.
Gaflet
olmasa insan evliya olur. İnsan
gaflet uykusunda ise ne yaparsan yap uyandıramazsın. Eğer gaflet
olmasaydı zaten herkes evliya olurdu herkes istediğini yapardı.
Galebe
çalmak: Galip gelmek, yenmek,
mağlup etmek
Gam
çekmek: Üzülmek
Gamı
def, parayı sarf etmeli. İnsan
üzüntüyle yaşayamaz. Sağlıklı olabilmesi için üzüntüsünü
dertlerini başından atmalıdır. Aynı şekilde paranın da
hesabını fazla yapmamalı derin hesaplara girmemeli gerektiği
yerlere harcamasını bilmelidir.
Garibe
bir selam, bin altın yerine geçer. Toplumda
en muhtaç insanlar zavallı kimsesiz insanlardır. Onların gönlünü
de almak gerekir. Gerek maddi gerekse manevi onlara yardımcı olmak
gerekir. Hiç bir şey yapamıyorsak hal hatırını sorup
gönüllerini almak onlara yapılabilecek en güzel iyiliktir.
Garibin
dostu olmaz. Garip
kimsesizdir. Parası pulu malı
mülkü yoktur. Onun için kimsede ona yanaşmaz. Kimseye bir şey
veremeyeceğinin yanında herkes onun kendinden bir şey isteyeceğini
sanarak ondan uzak durur.
Gark
olmak: İstenenden çok
fazlasına sahip olmak
Garip
kuşun yuvasını Allah yapar. İnsan
ümitsiz olmamalı, ümidini kaybetmemeli. Kimsesiz
zavallı olanların kimse elinden tutmasa bile Allah onlara yardım
eder onları dardan çıkarır.
Gâvura
kızıp oruç bozulmaz. İnsan
bir işi yapmaya niyetlendiğinde kendisi için faydalı görüyorsa
yapmalı zararlı görüyorsa vazgeçmeli yoksa başkalarına kızıp
ta kendisi için hayati önem taşıyan bir işten vazgeçmek doğru
olmaz.
Gâvurun
ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar. İnsan
iyi bir eğitim almamışsa her şeyi şahsi çıkarı için
düşünüyorsa nereden beslenirse kimden yardım alırsa onun
menfaati için çalışır. Doğru veya yanlış düşünmez.
Gâvurun
tembeli keşiş, Müslüman’ın tembeli derviş olur. Gerek
Hıristiyanlarda gerekse Müslümanlarda tembel insanlar din adamı
olup çalışmadan başkalarının verdiği ile geçinme yolunu
tutarlar. Hristiyan’sa keşiş Müslümansa derviş bu insanların
kısa adıdır.
Gayya
kuyusu: Çok derin
kuyu
Gazaba
gelmek: Çok fena sinirlenmek,
hiddetlenmek
Gebermesi
yaklaşan köpek cami duvarına işer. İnsan ahlaksızsa,
azıtınca başkalarının inançlarına saygısı yoksa gider
insanlarca kutsal olan manevi değerlere saldırır. Sonunda da
yaptığı yanlış işin bedelini bir şekilde öder.
Geçme
namert köprüsünden koparsın sel seni.
İnsan kimseye muhtaç olmamalı hele de namert insana hiç muhtaç
olmamalı bu hayatına mal olacaksa bile.
Geçer
akçe: Herkesçe kabul edilen
değer.
Geçim
derdi: Geçinebilmek için
çekilen sıkıntı.
Geçim
kapısı: İş yeri
Geçmiş
zaman olur ki hayali cihan değer. Geçmişte
yapılan güzel şeyler gün olur artık yapılamaz hale gelir.
Onlara ulaşmazsak bile hayali dahi birçok şeye bedeldir.
Gedik
açmak: Kapatılması çok zor
bir yara açmak.
Gedikleri
tıkamak: Kapatılması güç
engelleri aşmak. Zor işlerin başarılmasında epey mesafe almak.
Gel
demek kolay git demek güçtür. Bir
işçiyi işe almak birini yanına çağırmak misafir etmek koyla ve
güzel şeylerdir ama kişiyi işten çıkarmak misafire git demek
zordur. Onun için davet etmeden önce iyi düşünmeli ve ona göre
hareket etmeli.
Gel
denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar
eyleme. Eğer
bir yere davet edilmişsen oraya gitmen gerekir, davete icabet
gerekir. Eğer bir yere davet edilmemişsen oraya gidip te kendini
zora sokma.
Gelen
ağam giden paşam: Menfaati icabı
herkesle iyi geçinmek.
Gelen
geçer, konan göçer. Dünyada
hiçbir şey olduğu yerde kalmaz. Herkes bir şeyin peşinde
koşturur. Kimi gelir kimi gider. Kimse olduğu yerde baki değildir.
Eninde sonunda oda gider.
Gelen
gideni aratır. Öyle işlerde
öyle yöneticiler olur ki çalışanlar gidenin yerine daha iyisi
gelecek diye beklerken daha kötü birisi gelince eskisini arar hale
gelirler.
Gelene
git denilmez. Türk
gelenek göreneklerinde ahlak ve ananelerinde gelen misafire git
demek olmaz.
Gelin
altın kürsü getirmiş, çıkıp üstüne oturmuş. Bir
topluma gelen getirdiği eşyayı kendisi kullanacaksa o eşyanın
maddi yönü kimseyi ilgilendirmez.
Gelin
çiçek her dediği gerçek, Kaynana yılan her dediği
yalan. Anadolu
insanının bir anlayışı. Gelinler kaynanayı sevmez onlar ne
derse doğrudur. Temizdir iyidir. Kaynana ise gelinin düşmanıdır.
Gelinini istemediği için onun hakkında hep yalan konuşur. Onun
için kaynana yılandır.
Gelini
ata bindirmişler "ya kısmet" demiş. İnsan
neye niyet ederse etsin neyi yapmaya kalkarsa kalksın nasipse o
olur. Nasip değilse elden bir şey gelmez.
Gem
almayan atın ölümü yakındır. Söz
dinlemeyen kendini frenlemeyen hırçın kişilerin yaptıklarının
karşılığını görmeleri yakındır
Gemisini
kurtaran sandalını aramaz. İnsan
bir afetten canını malını önemli varlığını kurtarmışsa
küçük şeylerin hesabını yapmamalı küçük şeyleri aramamalı.
Gençlikte
ölüm ihtiyarlıkta yoksulluk güçtür. İnsan
gençken yaşamak hevesi ile doludur. Ölümü ise kabullenmek çok
zor gelir. Aynı şekilde insan gençliğinde yoksulluğa karşı
dayanabilir çalışır didinir zorlukları aşar kazanır, ama
yaşlanınca kendinde dayanacak çalışacak güç kalmamıştır,
dayanmak güç olur.
Gençlikte
para kazan ihtiyarlıkta kur kazan. Gençliğinde
çalışıp tasarrufunu yapanlar ihtiyarlıkta istedikleri gibi
harcama yaparlar.
Gençlikte
taş taşı ihtiyarlıkta ye aşı. İnsana
gençliğinde çalışmalı geleceğini düşünerek gayret etmeli
biriktirmeli ki yaşlanınca başkalarına muhtaç olmadan rahat
yaşasın.
Gereği
gerekmezken al. Bir
şey ev için gerekli ise onu ihtiyaç duymadan alki ihtiyaç
duyduğunda başkalarına muhtaç olmadan işini görebilesin.
Gezen
ayağa taş değer. Gereksiz
yere boş boş avare sağda solda dolaşan kişi sonunda başına iş
alır.
Gezen
kurt aç kalmaz. İnsan tembel
tembel yatıp rızkını beklememeli, kalkıp dolaşıp rızkını
aramalı ancak böylelikle aç kalmaktan kurtulur.
Gırtlağına
basmak: Bir şeyi
yapmaya zorlamak.
Gırtlağına
kadar borçlu olmak: Çok borçlu
olmak
Gırtlağına
sarılmak: Boğmaya çalışmak
Gırtlak
gırtlağa gelmek: Kıyasıya
dövüşmek
Gidemediğin
yer senin değildir. İnsanın
evi parkı vardır fakat uzaktadır. Ya maddi ya da manevi imkânları
kalmamıştır gidemez değerlendiremez o varlığın kendisine
hiçbir faydası yoktur. Faydası olmayan malın mülkün hiçbir
değeri olmaz. Var veya yok fark etmez.
Giden
gelse dedem gelirdi. İnsan
ömrü bir su gibidir. Akar gider. Her gelen gün geçen günü
aratır ama geçen geçti gitti artık bir daha geri gelmeyecek. Eğer
giden geri gelseydi çok sevdiğimiz her türlü ihtiyacımızı
karşılayan eksiklerimizi gideren ölmüş olan babamız geri
gelirdi. O da olmadığına göre artık gidenin geri gelmeyeceğini
bilmeli ve ona göre yaşantımızı ayarlamalıyız.
Gittiğin
yer kör ise bir gözünü yum.
Bulunduğun toplulukta insanlar bazı şeyleri görmüyorsa sende
bazı hataları görmemeye çalış. Bulunduğun topluma ayak uydur.
Gizli
kapaklı: Uygun olmadığı
için herkesten saklanarak yapılan
Goyun
yoncadan gaşmaz, köpek kemikten gaşmaz. Yöresel
atasözleri nasıl koyun yoncadan kaçmazsa köpekte kemikten kaçmaz.
İnsan ihtiyaç duyduğu şeyi elde etmek için uğraşır. Onu
bulduğu vakit elde etmek için çalışır.
Göbeği
çatlamak: Anlatmak için çok
zorlanmak defalarca anlatmak
Göğe
direk, denize kapak olmaz. Nasıl
ki göğe direk dikilmez denize kapak olmazsa insan olması mümkün
olmayan işler için uğraşmamalı kendini yormamalı. Sadece
çektiği zahmetle kalır.
Göğsü
kabarmak: Gurur duymak. Yapılan
işten gurur duymak
Göğüs
germek: Direnmek mücadele
etmek
Göklere
çıkarmak: Çok fazla
methetmek
Gökte
ararken yerde bulmak: Çok zor
bulabileceğini düşündüğün şeye çok kolay ulaşmak
Gökten
zembille inmek: Hiç uğraşmadan
zahmetsizce elde etmek
Gölge
temek: Engel olmak
Gön
yufka yerinden delinir. Bir
iş en zayıf olduğu yerden yıkılır.
Gönlü
kalmak: Bir şeyde gözü
kalmak.
Gönül
bağlamak: İçten sevmek
Gönül
darlığı: İç sıkıntısı
çekmek
Gönül
eğlendirmek: Vaktini hoş
geçirmek.
Gönül
bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz. İnsanların
gönlüne ulaşmak zordur onu kırmayın onları incitmeyin. Bir kere
incitirseniz daha sonra kolay kolay düzeltemezsiniz.
Gönül
kimi severse güzel odur. İnsan
ne kadar güzel olursa olsun gönül sevmedikten sonra kıymeti
yoktur. Güzelliği kendinedir. Başkalarına göre güzel olabilmesi
için gönül sevmesi gerekir.
Gönülsüz
davara giden köpekten hayır gelmez. İnsanın
istemeden zorla yaptığı işten kimseye bir hayır gelmez. Boşa
emek harcanmış olur.
Gönülsüz
iti kurda salsan uluya uluya kurt getirir. İnsan
bir işi istemeden veya rızası olmadan bir işe gönderilirse değil
o işi yapmak daha beter işi bozar. İçinden çıkılmaz hale
getirir.
Gönülsüz
yenen aş ya karın ağrıtır ya baş. İsteksiz
yapılan bir sonunda insana mutlaka bir terslik bir sorun çıkarır.
Gönüşsüz
namaz göğe ağmaz. Kişi
ibadetini istemeye istemeye yapmışsa Tanrı katına ulaşmaz.
Yapana bir fayda sağlamaz.
Gördün
deli, savul geri. Karşındaki
insan akıllı değilse ne yaptığını bilmiyorsa ondan uzak
durmakta fayda vardır.
Görmemiş
görmüş, bayılmış ölmüş. Görmemiş
cahil kişi ummadığı bir işe kavuşunca heyecandan ne yapacağını
şaşırır.
Görmezden
gelmek: Bir olayı
görmemezlikten gelmek. Haberi yokmuş gibi davranmak
Görünen
köy kılavuz istemez. İnsanın
bildiği işte bir kılavuza ihtiyacı yoktur. Kendi işini kendi
görür.
Göz
atmak: İstenen
konu hakkında bilgi edinmek için Bakmak
incelemek araştırmak
Göz
boyamak: Aldatmak
Gözdağı
vermek: korkutmak, tehdit
etmek.
Gözden
düşmek: Değersiz olmak,
değer yitirmek
Gözüne
girmek: İyi intiba bırakmak.
Kendini sevdirmek. Güvenini kazanmak.
Gözü
sulu: Hemen ağlayan, en küçük
bir olay karşısında bile gözlerinden yaş gelen.
Göz
görmeyince gönül katlanır. İnsan
bir şeyi ne kadar severse sevsin onu uzun bir süre görmeyince
artık unutmaya başlar. Gönlünden atar.
Göz
iki, ağız tek; çok görüp, çok dinleyip az söylemek
gerek. İnsanın iki gözü ama
tek ağzı vardır. İnsan çok şeyi görmeli akıl almalı ders
almalı ama kesinlikle az konuşmalı.
Göze
yasak olmaz. Eğer
bir şey ortada ise ona herkes bakar. Kimseye sen niçin bakıyorsun
veya bakma diyemezsin
Göze
batmak: Yaptığı
davranışlarla çevresindekilerin veya bulunduğu toplumdakilerin
dikkatini çekmek.
Gözler
kendilerine kulaklar başkalarına inanır. Göz
görür ancak gördüğü şeye inanır. Kulaklar ise işitir onlarda
işittiğine inanır.
Gözü
keskin: Gözleri çok iyi
gören, baktığı yeri iyi görebilen
Gözü
aç olanın karnı tok olmaz. İnsanı
ne kadar yedirirseniz yedirin gözü doymamışsa karnı da doymaz.
Önce gözünün doyması gerekir ki karnının doyduğuna da kanaat
getrisin.
Gözü
darıda olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz. İnsan
sürekli yasak şeylerin peşinden giderse kendisini bekleyen
tuzaklardan tehlikelerden kurtulamaz.
Gözünle
gördüğünü ört, görmediğini söyleme. İnsan
başkalarının ayıplarını kusurlarını görse dahi görmezlikten
gelmeli ayrıca görmediği bir şeyi de görmüş gibi başkalarına
anlatmamalı. Sonra mahcup olabilir.
Gözünü
kan bürümek: Karşısındakini
öldürecek şekilde sinirlenmek. Kin ve nefretle dolmak.
Gözünden
kaçmamak. Ne kadar gizli
olursa olsun yapılan hareketi fark etmek. Yapılanın farkına
varmak
Gurbette
taşa yaslanmayan evdeki halının kıymetini bilmez. İnsan
gurbetlerde zor hayat şartlarında yaşamadıkça evdeki huzurun
mutluluğun rahatın kıymetini bilemez.
Gül
dalından odun, beslemeden kadın olmaz. Her
insan kendisinden beklenilen beceride olması gerekir. Nasıl ki gül
dalından odun olmazsa hizmetliden de evin beytine eş olmaz veya
kültürü bir insana sıradan bir eş olmaz.
Gül
dikensiz olmaz. Bir iş ne
kadar cazip olursa olsun ne kadar kolay olursa olsun mutlaka bir
zorluğu vardır.
Gülme
komşuna gelir başına. İnsan
başkalarının hatalarından dolayı onunla alay etmemeli
sevinmemeli, gün olur aynı şeyler kendi başına da gelebilir.
Bunu hiçbir zaman aklından çıkarmamalı.
Gülü
seven dikenine katlanır. Eğer
bir insan bir şeyi gerçekten sevmişse ondan gelecek zorluklarında
olabileceğini bilmeli ve bu zorluklara katlanmalı.
Gülün
kıymetini bülbül bilir. Bir
şeyin kıymetini bilmek için onu tanımalı anlamalı
kullanmalıyız. Bunlar olmadan değerlendirme yapamayız.
Gün
doğmadan neler doğar. İnsan
hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamalı. Hiç ummadığı bir anda
karşısına çok değişik alternatifler çıkabileceğini
bilmelidir.
İnsan
her şeyi oldu tamam gözüyle görmemeli tam oldu denilen bir iş
birden ters döner ve karşımıza ummadığımız aksilikler
çıkabilir.
Gün
gider gediğinden, el utansın dediğinden. Her
şey kendi düzeninde yürür. Günler geceleri geceler günleri
kovalar bu düzen böyle devam eder. İnsan bilip bilmediği yere
konuşur. Doğru yanlış bilmez. O zaman düşünmeden konuşan
konuştuğuna utansın. Biz işimize devam edelim
Güne
göre kürk giyinmek gerek. İnsan
kıyafetini giyimini gününe göre mevsimine göre havasına göre
giymeli yoksa başkalarına alay konusu olur. Sağlığı bozulur.
Gülünç durumlara düşer.
Güneş
balçıkla sıvanmaz. Doğruluk
dürüstlük hiçbir zaman iftira ile hakaretle karalanamaz.
Karalansa bile er geç doğru ortaya çıkar.
Güneş
giren eve doktor girmez. Yaşanan
yerin sağlıklı olabilmesi için güneş ışığı alması
gerekir.
Güneşte
söylediği sözü, gölgede bozandan hayır gelmez. Söylediği
sözde durmayan çok kolay karar değiştiren insanlardan başkalarına
fayda gelmez.
Gürültü
istemeyen bakırcı dükkânına girmez. İnsan
hoşlanmadığı şeylerden uzak durmalıdır.
Güven
vermek. Karşısındakinin
kendisine inanmasını sağlamak.
Güvenme
varlığa düşersin darlığa. İnsan
mala mülke güvenmemeli başına öyle işler gelir ki malı mülkü
onu kurtarmaya yetmez.
Güzele
ne yakışmaz. İnsan güzel
olunca giydiği her şey ona yakışır. Üzerinde güzel görünür.
Güzele
uykudan kalkınca, çirkine hamamdan gelince bakmalı Güzel
her yerde güzeldir. Uykudan
kalkınca tüm güzelliğini ortaya koyar mahmur gözleri bütün
masumluğunu ortaya koyar bakmaya doyulmaz. Çirkin ise ancak
hamamdan çıkınca en azından yıkanmış temizlenmiş kirlerinden
arınmıştır. Bir düzene girmiştir.
Güzeli
seven cefasına katlanır. İnsan
bir güzeli sevmişse ondan gelecek zorluklara da katlanmasını
bilmeli.
Güzelin
talihi çirkin olur. İnsanın
önemli olan talihinin güzel olmasıdır. Ama ne yazık ki güzel
insanların talihi de güzel olmuyor, çirkin olur.
Güzelliğe
bakma huya bak. İnsan
karşısındakinin güzelliğine boyuna posuna değil ahlakına
huyuna bakmalı da öyle karar vermeli. Sonra yanılabilir.
Güzellik
ekmeğe sürünüp yenmez. İnsanın
güzel olması hiçbir şeyi halletmez karın doyurmaz insanı meslek
sahibi yapmaz.
Güzün
gelişi yazdan bellidir. Yaz
mevsiminde havaların durumu kışın nasıl geçeceği hakkında
insanlara bilgi verir.
Sayfa sayfa atasözleri ve deyimlerle açıklamaları
A harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
B harfi ile başlayan atasözleri
C harfi ile başlayan atasözleri
D harfi ile başlayan atasözleri
E harfi ile başlayan atasözleri
F harfi ile başlayan atasözleri
G harfi ile başlayan atasözleri
H harfi ile başlayan atasözleri
I İ harfi ile başlayan atasözleri
K harfi ile başlayan atasözleri
L harfi ile başlayan atasözleri
M harfi ile başlayan atasözleri
N harfi ile başlayan atasözleri
O harfi ile başlayan atasözleri
Ö harfi ile başlayan atasözleri
P harfi ile başlayan atasözleri
R harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
B harfi ile başlayan atasözleri
C harfi ile başlayan atasözleri
D harfi ile başlayan atasözleri
E harfi ile başlayan atasözleri
F harfi ile başlayan atasözleri
G harfi ile başlayan atasözleri
H harfi ile başlayan atasözleri
I İ harfi ile başlayan atasözleri
K harfi ile başlayan atasözleri
L harfi ile başlayan atasözleri
M harfi ile başlayan atasözleri
N harfi ile başlayan atasözleri
O harfi ile başlayan atasözleri
Ö harfi ile başlayan atasözleri
P harfi ile başlayan atasözleri
R harfi ile başlayan atasözleri ve deyimler
Yorumlar
Yorum Gönder